TR201816616T4 - Amonyak temizleyici ilaçlar kullanılan tedavi metotları. - Google Patents

Amonyak temizleyici ilaçlar kullanılan tedavi metotları. Download PDF

Info

Publication number
TR201816616T4
TR201816616T4 TR2018/16616T TR201816616T TR201816616T4 TR 201816616 T4 TR201816616 T4 TR 201816616T4 TR 2018/16616 T TR2018/16616 T TR 2018/16616T TR 201816616 T TR201816616 T TR 201816616T TR 201816616 T4 TR201816616 T4 TR 201816616T4
Authority
TR
Turkey
Prior art keywords
hpn
pba
patient
pagn
dosage
Prior art date
Application number
TR2018/16616T
Other languages
English (en)
Inventor
Scharschmidt Bruce
Original Assignee
Horizon Therapeutics Llc
Priority date (The priority date is an assumption and is not a legal conclusion. Google has not performed a legal analysis and makes no representation as to the accuracy of the date listed.)
Filing date
Publication date
Application filed by Horizon Therapeutics Llc filed Critical Horizon Therapeutics Llc
Publication of TR201816616T4 publication Critical patent/TR201816616T4/tr

Links

Classifications

    • AHUMAN NECESSITIES
    • A61MEDICAL OR VETERINARY SCIENCE; HYGIENE
    • A61KPREPARATIONS FOR MEDICAL, DENTAL OR TOILETRY PURPOSES
    • A61K31/00Medicinal preparations containing organic active ingredients
    • A61K31/185Acids; Anhydrides, halides or salts thereof, e.g. sulfur acids, imidic, hydrazonic or hydroximic acids
    • A61K31/19Carboxylic acids, e.g. valproic acid
    • AHUMAN NECESSITIES
    • A61MEDICAL OR VETERINARY SCIENCE; HYGIENE
    • A61KPREPARATIONS FOR MEDICAL, DENTAL OR TOILETRY PURPOSES
    • A61K31/00Medicinal preparations containing organic active ingredients
    • A61K31/21Esters, e.g. nitroglycerine, selenocyanates
    • A61K31/215Esters, e.g. nitroglycerine, selenocyanates of carboxylic acids
    • A61K31/216Esters, e.g. nitroglycerine, selenocyanates of carboxylic acids of acids having aromatic rings, e.g. benactizyne, clofibrate
    • AHUMAN NECESSITIES
    • A61MEDICAL OR VETERINARY SCIENCE; HYGIENE
    • A61KPREPARATIONS FOR MEDICAL, DENTAL OR TOILETRY PURPOSES
    • A61K31/00Medicinal preparations containing organic active ingredients
    • A61K31/185Acids; Anhydrides, halides or salts thereof, e.g. sulfur acids, imidic, hydrazonic or hydroximic acids
    • A61K31/19Carboxylic acids, e.g. valproic acid
    • A61K31/192Carboxylic acids, e.g. valproic acid having aromatic groups, e.g. sulindac, 2-aryl-propionic acids, ethacrynic acid 
    • GPHYSICS
    • G01MEASURING; TESTING
    • G01NINVESTIGATING OR ANALYSING MATERIALS BY DETERMINING THEIR CHEMICAL OR PHYSICAL PROPERTIES
    • G01N33/00Investigating or analysing materials by specific methods not covered by groups G01N1/00 - G01N31/00
    • G01N33/48Biological material, e.g. blood, urine; Haemocytometers
    • G01N33/50Chemical analysis of biological material, e.g. blood, urine; Testing involving biospecific ligand binding methods; Immunological testing
    • G01N33/68Chemical analysis of biological material, e.g. blood, urine; Testing involving biospecific ligand binding methods; Immunological testing involving proteins, peptides or amino acids
    • G01N33/6803General methods of protein analysis not limited to specific proteins or families of proteins
    • G01N33/6806Determination of free amino acids
    • G01N33/6812Assays for specific amino acids
    • GPHYSICS
    • G01MEASURING; TESTING
    • G01NINVESTIGATING OR ANALYSING MATERIALS BY DETERMINING THEIR CHEMICAL OR PHYSICAL PROPERTIES
    • G01N33/00Investigating or analysing materials by specific methods not covered by groups G01N1/00 - G01N31/00
    • G01N33/48Biological material, e.g. blood, urine; Haemocytometers
    • G01N33/50Chemical analysis of biological material, e.g. blood, urine; Testing involving biospecific ligand binding methods; Immunological testing
    • G01N33/68Chemical analysis of biological material, e.g. blood, urine; Testing involving biospecific ligand binding methods; Immunological testing involving proteins, peptides or amino acids
    • G01N33/6893Chemical analysis of biological material, e.g. blood, urine; Testing involving biospecific ligand binding methods; Immunological testing involving proteins, peptides or amino acids related to diseases not provided for elsewhere
    • GPHYSICS
    • G01MEASURING; TESTING
    • G01NINVESTIGATING OR ANALYSING MATERIALS BY DETERMINING THEIR CHEMICAL OR PHYSICAL PROPERTIES
    • G01N2800/00Detection or diagnosis of diseases
    • G01N2800/08Hepato-biliairy disorders other than hepatitis
    • G01N2800/085Liver diseases, e.g. portal hypertension, fibrosis, cirrhosis, bilirubin
    • GPHYSICS
    • G01MEASURING; TESTING
    • G01NINVESTIGATING OR ANALYSING MATERIALS BY DETERMINING THEIR CHEMICAL OR PHYSICAL PROPERTIES
    • G01N2800/00Detection or diagnosis of diseases
    • G01N2800/34Genitourinary disorders
    • G01N2800/347Renal failures; Glomerular diseases; Tubulointerstitial diseases, e.g. nephritic syndrome, glomerulonephritis; Renovascular diseases, e.g. renal artery occlusion, nephropathy
    • GPHYSICS
    • G01MEASURING; TESTING
    • G01NINVESTIGATING OR ANALYSING MATERIALS BY DETERMINING THEIR CHEMICAL OR PHYSICAL PROPERTIES
    • G01N2800/00Detection or diagnosis of diseases
    • G01N2800/52Predicting or monitoring the response to treatment, e.g. for selection of therapy based on assay results in personalised medicine; Prognosis

Abstract

Bu buluş, azot tutulum durumları, özellikle üre siklus bozuklukları (UCD, urea cycle disorder) ve hepatik ensefalopati (HE) ile komplike olmuş sirozu olan hastaların tedavisinde kullanılmak üzere, atık azotun bedenden atılmasına yardımcı olan bileşikler ile ilgilidir. Söz konusu bileşikler, ağız yoluyla verilen küçük moleküllü ilaçlar olabilir ve bu buluş bu bileşiklerin uygulanması ve bir hasta için uygun dozajların seçilmesine yönelik metotlar ile ilgilidir.

Description

TEKNIK ALAN Mevcutte bulus, atik azotun vücuttan atilmasina yardimci olan bilesiklerin kullanilmasiyla, azot tutulum durumlari, özellikle üre siklus bozukluklari (UCD, urea cycle disorder) ve hepatik ensefalopati (HE) ile komplike olmus sirozu olan hastalarin tedavisi ile ilgilidir. Söz konusu bilesikler, agiz yoluyla verilen küçük moleküllü ilaçlar olabilir ve mevcut bulus, bu bilesiklerin uygulanmasina ve bir hasta için uygun dozajlarin seçilmesine yönelik metotlar saglar. ÖNCEKI TEKNIK Ilaç dozunun belirlenmesi, tipik olarak etkin ilaç maddesinin kan düzeylerinin ölçümü ile birlikte tedaviye yanitin klinik olarak degerlendirilmesine dayanir. Ancak mevcut bulus, belirli fenilasetik asit (PAA) ön ilaçlari için ön ilacin (örnegin PBA) veya bu ön ilaçtan olusan PAA'nin kan düzeyinin ölçülmesinin güvenilir olmadigi bulgusuna dayanir. Dahasi, tedavi etkisinin kandaki amonyak düzeyleri ölçülerek degerlendirilmesi uygun degildir, çünkü dikkatli sekilde kontrol altinda tutulan sartlar altinda çoklu kan numunelerinin alinmasini gerektirir. Kan amonyak düzeyleri, besin yoluyla alinan protein de dahil olmak üzere çesitli faktörlerin etkisi altinda oldugundan, atilmak üzere ilacin ne kadar amonyagi mobilize ettiginin bir direkt ölçütünü vermekte de basarisiz kalir. Bu bulus, etkinliklerinin degerlendirilmesi amaciyla PBA düzeylerinin ölçülmesinin güvenilir olmamasi bakimindan, fenilbütirik asit (PBA) ön ilaçlarinin sodyum PBA ile benzer sekilde davrandigini gösterir.
Bu. bulus, azot tutuluni durumlari olan hastalarda, özellikle karaciger hastaligi ve klinik hepatik ensefalopati belirtileri olan hastalarda ve UCD'si olan hastalarda doz belirlemeye yönelik yeni bir metot saglar. Özellikle de serbest kalan veya fenilasetik asit olusturmak üzere metabolize olan ön ilaçlara (yani PAA ön ilaçlari) ve PBA olusturmak üzere metabolize olan ön ilaçlara uygulanir.
Hepatik ensefalopati, siroz ve belirli baska tipte karaciger hastaliklari olan hastalarda siklikla meydana gelen nörolojik isaretler ve semptomlarin bir yelpazesini isaret eder. Üre siklus bozukluklari, amonyaktan üre sentezi için gerekli olan enzimler veya transportörlerin kalitsal bazi yetersizliklerini ihtiva eder. Üre siklusu sekil 1 içerisinde gösterilir, ki bu sekil, belirli amonyak temizleyici ilaçlarin asiri amonyagin atilmasina ne sekilde yardimci oldugunu da gösterir. Enzimler, kendi Enzini Komisyon (EC) numaralari ve kalitsallik sekilleri ile birlikte, asagida sayilanlari ihtiva Karbamil fosfat sentetaz (CPS; EC Numarasi 6.3.4.16; otozomal ornitin transkarbamilaz (OTC; EC Numarasi 2.1.3.3; X'e bagli), argininosüksinat sentetaz (ASS; EC Numarasi 6.3.4.5; otozomal argininosuksinat liyaz (ASS; EC Numarasi 4.3.2.1; otozomal arginaz (ARG: EC Numarasi 3.5.3.1; otozomal resesif) ve N-asetil glutamin sentetaz (NAGS l; EC Numarasi 2.3.1.1; otozomal resesif) Üre siklus enzim yetmezliklerinin pek çok özelligini taklit eden mitokondriyal transportör yetmezligi durumlari, asagida belirtilenleri ihtiva eder: Ornitin translokaz yetmezligi (hiperornitinemi, hiperamonemi, homositrulinüri veya HHH sendromu) sitrin (aspartat glutamat transportör) yetmezligi UCD ve hepatik ensefalopatinin, kendilerini bulus konusu metotlar ile tedavi edilebilir hale getiren. ortak özelligi, bedende asiri atik azot birikmesi ve hiperamonemidir. Normal bireylerde bedenin atik azot atilimina yönelik kendine özgü kapasitesi, bedenin atik azot üretiminden daha yüksektir ve dolayisiyla atik azot birikmez ve zararli düzeylerde amonyak olusumu söz konusu olmaz. Örnegin UCD veya HE gibi azot tutulum durumlari olan hastalar için bedenin atik azot atilimina yönelik intrinsik kapasitesi, anlamli miktarlarda protein içeren bir normal diyet esasinda bedenin atik azot üretiminden daha düsüktür. Sonuç olarak, bir azot tutulum bozuklugu olan bir hastanin bedeninde azot birikir ve tipik olarak kanda asiri amonyakla sonuçlanir. Bu durumun çesitli toksik etkileri vardir; amonyak fazlasinin atilmasinda yardimci olan ilaçlar, bu tip bozukluklara yönelik bir genel yönetim stratejisinin önemli bir kismidir.
Azot tutulum durumlari olan hastalarda amonyagin toksik düzeylerde birikmesinin önlenmesi için besinsel protein aliminin (eksojen atik azotun primer kaynagidir), hastanin amonyak fazlasini atma becerisi ile dengelenmesi gerekir. Besinsel protein sinirli olabilir, ancak saglikli bir diyet özellikle büyüyen çocuklar için anlamli miktarda protein gerektirir; dolayisiyla amonyak birikmesini (hiperamonemi) azaltmak amaciyla besinsel protein aliminin kontrol altina alinmasina ek olarak, azot atilimina destek olan ilaçlar da kullanilir. Tedavi edilen hastalarda amonyak fazlasini atma kapasitesi, hastanin azot atilimina yönelik endojen kapasitesi (eger var ise), arti, bir azot temizleyici ilacin sagladigi ilave azot eliminasyon kapasitesi miktarinin toplami olarak kabul edilebilir. Burada açiklanan metotlar, atik azot ve amonyak fazlasini, bunlari örnegin fenilasetil glutamin (PAGN) gibi daha kolay ifraz edilebilir formlara dönüstürerekr azaltan çesitli farkli ilaçlarda kullanilir. Bazi yapilanmalara göre bu bulus, in vivo olarak PAA olusturan, PAA'nin PAGN'ye dönüstürüldügü, PAGN'nin de daha sonra idrarla atildigi ve böylece azot fazlasinin atilmasina destek saglandigi bir oral ilacin dozajini belirlemeye veya ayarlamaya yönelik metotlar ile ilgilidir.
Bireysel UCD hastalarinda gerçeklestirilen önceki çalismalara göre (örnegin Brusilow, Pediatric Research, Cilt 29, 147-50 39 (1993)), ki bu çalismalarda azot temizleyicisi sodyum fenil bütiratin %80-90'inin idrarla PAGN formunda atildigi bildirilmistir, güncel tedavi yönergeleri dozlarin belirlemesi bakimindan tipik olarak ya sodyum fenil bütirat veya baska PAA ön ilaçlarinin PAGN'ye tam olarak dönüstügünü varsayar (örnegin eksik dönüsümün karisacagi olumsuzluklar hakkinda yorum yapmaz (örnegin Singh, Urea Cycle Disorders Conference Group 'Consensus Statement from a Conference for the Management of Patients with Urea Cycle Disorders', Suppl to J Pediatrics, Cilt 138(1), 51- 85 (2001)).
Güncel tedavi yönergeleri, PBA'nin sodyum PBA formunda verilmesi durumunda bagirsaktan hizli sekilde emilmesi ve kan dolasiminda kisa bir yari ömür göstermesi sebebiyle beher günde 4 doz uygulamasi önerir (Urea Cycle Disorders Conference Group Sodyum fenil bütirat dozlarinin belirlenmesine yönelik güncel tavsiyeler, dozajin 600 mg/kg düzeyini (20 kg'a varan hastalar için) veya her halükarda toplamda 20 grami asmamasi gerektigini ifade eder. Simell ve ark. (Pediatr. Res, 1986, Kasim, 29(1l): 1117-21), benzoat ve fenil asetatin, kalitsal üre siklus enzim yetmezliklerinde, atik azot atilimini amino asit asilasyon ürünleri olarak artirmak yoluyla prognozu iyilestirdigini açiklar. Lee ve ark. (Journal of Inherited Metabolic Disease, Cilt 31, no. Ek 1, 1 Agustos 2008), üre siklus bozukluklarinin tedavisinde HPN-lOO kullanilmasini ve kendi metabolitlerinin degerlendirilmesini ve azotun PAGN olarak idrarla atilmasini açiklar.
BULUSUN AÇIKLAMASI Bu bulus, sodyum fenil bütirat ve gliseril tri-[4-fenil bütirat] (HPN-lOO) dahil olmak üzere oral olarak uygulanan azot temizleyici ilaçlarin planinin ve dozunun, fenilasetilglutamin (PAGN) ilaç metabolitinin idrarla atilmasi ve/veya total üriner azotuna dayanarak belirlenmesi ve ayarlanmasina yönelik yeni bir yaklasim saglamaktadir. Konvansiyonel sekliyle, ilaçlarin kendi sistemik kan düzeyleri veya bu ilaçlardan in vivo olarak üretilen etkin maddeler esasinda degerlendirildigi üzere, bu ilacin biyoyararlaniminin, kendilerine asagida tanimlanan amonyak temizleyici ilaçlar verilen saglikli gönüllülerde, karaciger hastaligi olan yetiskinlerde veya UCD'si olan hastalarda, atik azotun uzaklastirilmasini veya plazma amonyaginin azaltilmasini dogru sekilde öngörmediginin ve agizdan verilen sodyum fenil bütiratin (NaPBA, ya da sodyum PBA) PAGN'ye üriner PAGN'ye dönüsümünün, tipik olarak yaklasik %60-75 ile tam olmadiginin kesfine dayanir. Kendisi de fenilasetik asidin (PAA) bir ön ilaci olan fenil bütirat (PBA, yani PBA'nin sodyum tuzu ile birlikte az miktarlarda inert bilesenler içeren BUPHENYL® bütirat) ilacinin etkin maddesidir) ön ilaçlari, özellikle burada tarif edilen etkilere maruzdur. fenil bütirat fenilasetik asit Burada kullanildigi haliyle "amonyak temizleyici ilaçlar" fenil asetil glutamin terimi, fenil asetat içeren veya fenil asetat halinde metabolize olan sinifta, agizdan verilen tüm ilaçlari kapsayacak sekilde tanimlanir. Dolayisiyla bu terim en azindan fenil bütirat, BUPHENYL® (sodyum fenil bütirat), AMMONAPSâ, bütiroiloksimetil- 4-fenil bütirat, gliseril tri-[4-fenil bütirat] (HPN-lOO), esterler, eterler ve bunlarin kabul edilebilir tuzlari, asitleri ve türevlerini ihtiva eder. Bu ilaçlar, fenilasetil glutamin (PAGN) olusturmak üzere etkili sekilde metabolize olan fenilasetik asidin in vivo sekilde saglanmasiyla yüksek düzeylerdeki endojen amonyagi azaltir. PAGN, idrarla etkin sekilde atilarak, PAGN'ye dönüsmüs birim mol PAA için iki esdeger miktarda (ekivalan) azot uzaklastirir. Burada sodyum fenil bütirata yapilan atiflarin, BUPHENYL® ilaç ürününe yapilan atiflari kapsayacagi anlasilir ve test bireylerinin sodyum fenil bütirat ile tedavi edildigi durumlar için buradaki Örneklerde BUPHENYLîß` kullanilmistir. Dolayisiyla Örneklerde kullanilan sodyum PBA dozajlari genel olarak bir BUPHENYDgdozajini ifade eder ve bu Örneklerdeki sodyum fenil bütirat miktarlarinin bu sekilde yorumlanmasi gerekir. "Amonyak temizleyicisi" ve "azot temizleyicisi" gibi terimlerin bu bulus kapsaminda birbirleri ile dönüsümlü olarak kullanildigina ve burada tarif edilen ilaçlarin, atik azotu PAGN formunda atmak yoluyla kan amonyak düzeylerini düsürmesi durumunu yansittigina dikkat edilmelidir.
Bu bulusta HPN-lOO kullanilir: Bu ürün, PBA'yi salmak üzere hidrolize olabilir ve PBA ise PAA olusturmak üzere oksitlenebilir. Dolayisiyla HPN-lOO, bir PBA ön ilaci ve ayni zamanda bir PAA ön ilacidir. Klinik bulgular, HPN-lOO'ün bedende beklendigi sekilde PAA'ya dönüstügünü ve PAA'nin daha sonra bir glutamin molekülüne baglandigi ve PAGN'ye dönüstügünü gösterir, ki PAGN de beklendigi gibi idrar ile atilir. Bu süreç asagidaki sekilde özetlenebilir: HPN-lOO a 3 PBAA 3 PAA PAA + glutamin s 7 PAGN.
PAGN, esas olarak bireyin idrariyla atilir ve atilan birim PAGN molekülü ile iki molekül amonyak uzaklastirilir. Her bir HPN- lOO molekülü, üç adet PAA molekülü olusturur ve dolayisiyla her bir HPN-lOO molekülü, alti amonyak molekülünün atilmasini destekleyebilir. Klinik sonuçlar, HPN-lOO'ün PBA ve PAA'ya dönüsmesinin etkin ve oldukça hizli oldugunu gösterir, ancak HPN'nin (veya PBA'nin veya PBA'dan türeyen PAA'nin) PAGN'ye bir miktar dönüsümünün, HPN-lOO sistemik dolasima girmeden önce gerçeklesebildigini sasirtici sekilde ortaya koyar. Sonuç olarak sistemik PAA veya PBA düzeyleri, bir amonyak temizleyicisi olarak HPN-lOO etkinligi ile güvenilir sekilde ilintilendirilmez.
Bazi uygulamalarda bu bulusta, PBA'nin bir ön ilaci olarak HPN- lOO kullanilir. Dolayisiyla PBA ön ilaci, bir ön ilacin bir ön ilacidir, çünkü PBA, PAA'ya dönüstükten sonra amonyagi temizleyecek sekilde davranir ve dolayisiyla PAA'nin bir ön ilaci olarak görülür. PBA ön ilaci, fenil bütiratin bir esteridir, bu bulusta kullanilmaya yönelik PBA ön ilaci ise HPN- lOO'dür. Söz konusu bilesik, U.S. Patent No. 5,968,979 içerisinde açiklanan metotlara göre yapilip kullanilabilir.
Bir ikinci ilacin bir "esit molar" veya "es molar" miktari, bir birinci ilacin belirli bir miktari ile birlikte veya yerine kullanilacagi zaman, her bir ilacin miktari molar tabanda hesaplanir ve ikinci ilacin es molar miktari ise, etkin ilacin bir esit molar miktarini in Vivo sekilde üreten miktara karsilik gelir. Ilaçlardan biri bir ön ilaç oldugu zaman, ön ilacin miktari tipik olarak bu ön ilaçtan olusan etkin maddenin molar miktarini ifade edecektir. Bu etkin madde, burada tarif edilen ilaçlar için tipik olarak PAA'dir ve bir ön ilacin molar miktari, PAA'nin bedende ön ilacin bu miktarindan olusacak miktarina karsilik gelir ve burada PAA'nin in Vivo sartlarda tamamen dönüstügü varsayilir. Dolayisiyla örnegin bir HPN-lOO molekülü, ester hidrolizi ile metabolize olabilir ve akabinde üç PAA molekülü olusturmak üzere oksitlenebilir, dolayisiyla bir mol HPN-lOO, üç mol PAA ile es molar kabul edilebilecektir. Benzer sekilde HPN-lOO, üç PBA Inolekülü (ve bir gliserin. molekülü) olusturmak üzere hidrolize oldugundan, bir es molar miktarda HPN-lOO, PBA molar miktarinin üçte biri olacaktir.
Asagidaki tablo, HPN-lOO'ün, belirli anlamli BUPHENYL® (sodyum fenil bütirat) dozlarinin es molar miktarlarina karsilik gelen miktarlarini gösterir. Sodyum PBA dozunun HPN-lOO dozuna dönüsümünün, kendi farkli kimyasal formlari için düzeltme gerektirdigine [yani HPN-lOO, 3 PBA molekülü ile ester baglantisindaki gliseroldan olusur ve sodyum ihtiva etmez; (sodyum PBA [g] X ] ve ayrica HPN-lOO'ün 1.1 g/mL olan özgül agirligi için düzeltme yapilmasini gerektirdigine dikkat edilmelidir.
BUPHENYL® (sodyum HPN-lOO PBA HPN-lOO PBA PBA) Esdegeri Doz (mg) Esdegeri Doz (mL) (hasta S 20 kg) (hasta > 20 kg) Maksimum günlük Maksimum günlük 17.4 mL Mevcut bulus, asagida yer alan formül (I)'in ön ilaçlarini kullanir: burada R1, R2 ve R3 birbirinden bagimsiz olarak H'dir (Cth ( mH2mc) ve n, sifir veya bir çift sayidir; m, bir çift sayidir ve R1, R2 ve R3'ten az biri H degildir. R1, R2veya Rg'ün her biri için norm bagimsiz olarak seçilir ve böylece bir formül I bilesigindeki R1, R2 ve R3 gruplari birbirine özdes olmak zorunda degildir.
Tercih edilen bilesikler R2, R2 ve Ra'ün hiçbirinin H olmadigi bilesiklerdir ve çogu zaman belirli bir uygulama için her bir norm aynidir, baska bir ifadeyle R1, R2 ve Rg'ün hepsi aynidir.
Azaltilmis dozajin önceki teknige göre avantaji bu triesterler ile daha büyüktür ve üç asil grubunun da ayni olmasi izomer karisimi ile ilgili sorunlari azaltir. Ek olarak, esterlerin hidrolizi ile serbest birakilan deney bel kemigi, toksik olmayan besinsel trigliseritin normal bir bileseni olan gliseroldür.
Mevcut bulusta ayrica, formül II'nin fenil butirati ve fenil bütirat ön ilaçlari kullanilir: burada R, bir Ci-Cm alkil grubu, R4 ise ÄwHz) n ÄwmHzm-z) ve n, sifir veya bir çift sayi ve m ise bir çift sayidir.
Formül II'de R, örnegin, etil, propil, isopropil, n-butil ve benzeridir.
Mevcut bulusun bilesigi, alkanoik asit kisminda çift sayida karbon atomuna sahip fenilalkanoik asidin bir türdesinin bir esteridir, bedende etkili beta-oksidasyon süreci yoluyla fenilasetik aside dönüsebilen fenilbütirik asidin bir esteridir.
Dolayisiyla fenilasetik aside yönelik bir ön ilaçtir.
Bu bulusta HPN-lOO (Formül III) kullanilir: Sodyuni PBA gibi ön ilaçlarin toplam günlük dozaji, eger ki böylesi bir miktar biliniyor veya belirlenebiliyor ise, tipik olarak etkin maddenin uygun bir miktarini saglamak için gerekli olan miktara göre seçilebilir. PBA, PAA'ya yönelik. bir ön ilaçtir; dolayisiyla eger ki PAA'nin etkili bir dozaji, PBA'nin PAA'ya ve nihayetinde PAGN'ye dönüsen fraksiyonu hesaba katilarak biliniyor ise, PBA'nin bir baslangiç dozu seçilebilir.
Eger ki bir birey, PAA veya bedende PAA olusturan bir ön ilaç ile tedavi edilmis ise, önceden kullanilan ve etki göstermis olan ilaç miktari, PAA'nin yeni bir ön ilacinin bir dozajinin seçilmesi için olasi bir baslangiç noktasi saglar. Ayni hastada yeni ön ilaç beklenen PAA doz esdegerliliginde verildikten sonra hastadaki PAA düzeyleri izlenebilir ve ön ilacin dozu, önceki tedavi ile etkili olan ayni PAA plazma düzeyine ulasilana kadar ayarlanir. Ancak mevcut bulus, bir kismiyla, plazma PAA ve PBA düzeylerinin, verilen bir PBA ön ilaci dozu ile veya amonyak eliminasyonu ile iyi korelasyon vermedigi bulgusuna dayanir; bir PBA. ön ilacinin dozlama. düzeyinin. izlenmesi için, ön ilacin etkinligini degerlendirmek bakimindan bu parametrelere dayanmamak gerekir. Altta yatan teori ile baglanmamakla birlikte, burada bu etkinin (yani amonyagin temizlenmesi ve PBA ve/veya PAA kan düzeyleri arasindaki tutarsiz iliski) açiklamalari saglanmaktadir.
Asagidaki tablo, saglikli gönüllüler, sirozu olan hastalar ve UCD hastalari arasinda plazma PAA ve PBA düzeyleri arasindaki tutarsiz iliskiyi gösteren üç klinik test grubuna ait verileri saglar, gene de asagida detayli olarak tarif edildigi üzere tüm gruplar, idrarla atilan PAGN esasinda benzer amonyak temizleme aktivitesi sergilemistir. Özetle bu durum, üriner PAGN'nin uygulanan ilacin sebep oldugu amonyak eliminasyonun izlenmesi için uygun olan, kan alinmasini gerektirmeyen ve plazma amonyak düzeylerini etkileyebilen pek çok diger faktörlerce etkilenmeksizin uygulanan azot temizleyici ilacin sagladigi fiili azot eliminasyonu ile dogrudan ilgili bir metodu sagladigini gösterir. Çalismalar arasinda PBA, PAA ve PAGN Karsilastirmasinin Plazma Farmakokinetigi Cmaks Tmaks TIG AUCZ 4 Tedavi (ug/mL) (saat) (saat) (ug.saat/m1) Saglikli Gönüllüler (Tek Doz - 3 g/nF/gün PBA Mol Esdegeri) HPN-lOO 14.9 4.0 NC 70.9 HPN-lOO 30.2 4.0 NC 262.1 Saglikli Gönüllüler ve Siroz Hastalari (1 UCD Hastalari (Çoklu Doz - PBA Mol esdegeri) HPN-lOO 70.1 6.1 NC 540.0 PAA Sodyum PBA 53.0 8.1 NC 595.6 HPN-lOO 40.5 8.0 NC 574.6 Cmns = maksimum plazma konsantrasyonu; lhm$= maksimum plazma konsantrasyonu süresi; AUCm= O'dan 24 saate kadarki AUC; NC = hesaplanmadi 1Çalisma, bir sodyum fenil bütirat karsilastirma koluna yer vermemistir, degerler sadece HPN-lOO dozlarini temsil eder.
AUC degerleri, AUC'yi 0 zamanindan ölçülebilen son plazma konsantrasyonuna kadar temsil eder.
Mevcut bulus, istemlerde tanimlanmistir.
Burada, UCD'si olan hastalarda amonyak temizleyici bir ilaca ait dozun belirlenmesi ve/veya ayarlanmasina yönelik bir metot açiklanmakta olup, söz konusu doz, hastanin tükettigi besinsel protein miktarina, ilacin PAGN'ye öngörülen dönüsme yüzdesine ve eger var ise, hastanin kalinti üre sentez kapasitesine dayandirilacaktir. Gerekmesi halinde doz ayarlamalari, PAGN'nin gözlemlenen idrarla atilmasina ve/veya total üriner azota (TUN) dayandirilacaktir ve bu ikisi arasindaki fark, hastanin atik azot atilimina yönelik endojen kapasitesini yansitacaktir. Bu endojen kapasite, dogustan gelen metabolik yetmezlikler sebebiyle dogustan gelen üre siklus bozukluklari olan belirli hastalarda mevcut olmayabilir, ancak sonradan baslayan azot birikme bozukluklari olan hastalar genellikle bir miktar endojen kapasiteye sahiptir, ki bu kapasiteye bazi durumlarda kalintisal üre sentez kapasitesi denilir. Bkz. Brusilow, PROGRESS IN LIVER düzeyi de belirlenebilir; bu husus, bir genel tedavi programinin etkinligini takip etmede kritik bir parametredir, ancak örnegin besinsel protein ve fizyolojik stres gibi çesitli faktörleri ve ayrica azot atilimini desteklemek için kullanilan bir ilacin etkisini yansitir.
Hastanin, atik azot atilimina yönelik kalintisal endojen kapasitesi, gerek PAGN çiktisi ve total azot çiktisi arasindaki fark olarak, gerekse bir amonyak temizleyici ilaç yoklugunda total üriner azot çikisi olarak belirlendikten sonra besinsel proteinin tolere edilebilir miktari bu hasta için verilen amonyak temizleyici ilacin dozajina göre hesaplanabilir, ya da amonyak temizleyici ilacin dozaji, öngörülen bir protein alimini dengeleyecek sekilde ayarlanabilir veya hesaplanabilir.
Bir baska yapilanma ise, hepatik ensefalopati de dahil olmak üzere karaciger hastaligi olan bir hastaya verilecek amonyak temizleyici bir ilaca ait dozun belirlenmesi ve/veya ayarlanmasina yönelik bir metot olup, buradaki baslangiç dozu, hastanin tükettigi besinsel protein miktarina, ilacin PAGN'ye öngörülen dönüsümüne ve eger var ise, hastanin kalinti üre sentez kapasitesine dayandirilacaktir. Karaciger hastaligi olan hastalardaki üre sentez kapasitesi, UCD'si olan hastalardakinden genellikle daha yüksek olacagindan, her iki gruptaki hastalar arasinda, bu siraya göre karaciger hastaliklarinin siddetine ve kendi kalitsal enzimatik defektlerinin siddetine bagli olarak kayda deger farklilik beklenecektir. PAGN'nin gözlenen üriner atilimina. ve total atik. azota dayanan doz ayarlamalari, bu bireysel hasta karakteristikleri için ayarlanacaktir.
Bir baska yapilanma ise, UCD veya hepatik ensefalopatisi olan, bir oral PAA Olusturucu amonyak temizleyici ilaç ile tedavi edilen bir hastanin diyetinde izin verilen besinsel proteinin belirlenmesi veya ayarlanmasina yönelik bir metot olup, buradaki izin verilen protein miktari, PAGN ve ürindeki toplam azot miktari ile belirlenebilir. Ürindeki toplam atik azot ve atilan PAGN miktari arasindaki fark, hastanin endojen atik azot isleme kapasitenin bir göstergesidir. Hastanin endojen azot isleme kapasitesi bilindiginde, hastanin endojen azot isleme kapasitesi, bir amonyak temizleyici ilacin sabit. bir dozaji uygulanirken besinsel protein aliminin ayarlanmasi için kullanilabilir veya amonyak temizleyici ilacin dozaji, hastanin besinsel proteininden atik azotun elimine edilmesini kolaylastirmak için gerekli miktara göre belirlenebilir.
Besinsel protein alimi, bireyin, uygulanan PAA Olusturucu amonyak temizleyici ilaçtan kaynaklanan PAGN olarak elimine edilen miktarin üzerinde ne kadar azot edebilecegine göre belirlenmeli veya ayarlanmalidir. Bu hesaplamalar veya ayarlamalar yapilirken, proteindeki azotun yaklasik %47'sinin ürinde atilmasi gereken atik azota dönüsecegi (bu miktar, vücudun büyümesini desteklemek için sindirilmis azotun daha büyük bir kismini tutan büyümekte olan hastalar için daha az olabilir) ve ortalama olarak proteinin yaklasik %16'sinin azot oldugu varsayilir (bkz. Brusilow 1991).
Bu tip tayinlerde genellikle bir ön ilacin, atilmak üzere PAGN'ye dönüsüm varsayilir]; ve bir raporda, PAA veya PBA'nin yaklasik Mevcut durumda ise, hem HPN-lOO hem de fenil bütiratin üriner PAGN'ye ortalama olarak yaklasik %60 ila yaklasik %75'lik bir genel verimlilikle dönüstügü bulunmustur (örnegin UCD hastalarinda yaklasik %60'lik bir dönüsüm verimliligi görülmüs ve siroz hastalarinda ise yaklasik %75'lik bir dönüsüm görülmüstür); sonuç olarak bu verimlilik faktörü, bu ilaçlara yönelik baslangiç doz düzeylerinin, ya da bu ilaçlari kullanan hastalar için kabul edilebilir besinsel protein düzeylerinin daha dogru olarak hesaplanmasi veya belirlenmesi için kullanilabilir. Bu dönüsüm oranina göre beher gram HPN-lOO, atik azotun, birim günde besinsel proteinin yaklasik bir gramindan (~l.3 gram) atilmasini kolaylastirabilir. PAGN'nin bir molekül PAGN esasinda iki amonyak leekülünü uzaklastirdigina dikkat edilmelidir. Bu parametrelere dayanan hesaplamalarin örnekleri, buradaki Örnekler 9 ve 10 içerisinde verilir.
Bir yönüyle burada, bir hastanin fenil asetattan veya fenil bütirattan HPN-lOO'e veya diger esterlere veya fenil bütirat ön ilaçlarina geçirilmesine yönelik. bir metot saglanmistir. Bu metot, bir ön ilaç baslangiç dozunun uygulanmasina yer verir ve bu doz, hastanin güncel fenil asetat veya fenil bütirat dozajina göre seçilir ve ön ilaç verildigi zaman görülen ifraz edilmis PAGN düzeylerine göre ayarlanir.
Bazi yapilanmalara göre fenil bütirattan geçis, tek adimdan fazlasinda gerçeklestirilebilir ve üriner PAGN atilimi ve total azot, geçis esnasinda amonyak temizlenmesinin izlenmesine imkan verebilir (örnegin sik hiperamonemiye yatkinligi olan, klinik anlamda 'kirilgan' hastalar için). Bu metotlarda, klinik öngörü ile kararlastirilacagi üzere iki, üç, dört, bes veya besten fazla adimlar kullanilabilir. Her bir adimda, fenil bütirat baslangiç dozajinin, geçis için kullanilan. adimlarin sayisina karsilik gelen bir kesri, uygun bir HPN-lOO veya diger fenil bütirat ön ilacinin miktari (yani es nwlar miktarda PBA uygulamak için gerekli olan miktar) ile ikame edilir ve örnegin eger ki geçis üç adimda yapilacak olur ise, fenil bütiratin yaklasik üçte birinin her bir adimda bir ön ilaç ile ikame edilmesi gerekecektir.
Mevcut açiklamanin bir baska yapilanmasi, bir gliseril tri-ester veya baska bir ön ilaç formunda PBA'nin verilmesinin, dozajlama programinda daha fazla esneklige izin veren yavas salinim özellikleri gösterdigi gözlemlerine dayanir. Örnegin sodyum fenil bütirat (sodyum PBA), tipik olarak, PAA'nin uygun bir plazma düzeyini muhafaza etmek için her 4 ila 8 saatte bir veya daha sik olarak dozlanir. Bu rejim, fenil bütiratin gastrointestinal sistemden hizli emilimini ve PAA'ya hizli metabolik dönüsümü yansitir. Buna karsilik, fenil bütiratin bir gliseril tri-esteri olan HPN-lOO'ün, sodyum pBA'göre sadece %40 oraninda bir hizda absorbe edildigi ve örnegin yemeklerle olmak üzere günde üç kez, hatta sabah ve aksam olmak üzere günde iki dozlama imkani sagladigi görülmüstür. Bu dozlama esnekligi, HPN- lOO'ün farmakokinetik (PK) ve farmakodinamik (PD) özelliklerinin, beslenen veya aç birakilmis durumlarda ayirt edilemez olmasiyla daha da artar. Bu nedenle bir ester formunda PBA ön ilaçlari ile uygulama sikliginin siki bir sekilde muhafaza edilmesi kritik degildir; daha fazla kolaylik için günlük doz sayisi azaltilabilir ve dozajlarin sodyuni PBA için etikette önerildigi gibi yemek zamanlarina bagli olmasi gerekmez.
Aslinda, HPN-lOO'ün kullanimina yönelik farmakokinetikler, HPN- 100, bir gün aç birakildiktan sonra, yemek ile veya yemek olmaksizin alindiginda çok benzerdi, bu nedenle HPN-lOO, yemek ile veya yemek olmaksizin alinabilir. Bu, fenil bütirat veya fenil asetat yerine HPN-lOO'ün geçirilmesiyle daha kolay bir tedavi protokolüne ve potansiyel olarak daha yüksek hasta uyumluluguna dönüsür. Sasirtici bir sekilde, HPN-lOO ve sodyum PBA'nin her ikisi de PAA'nin ön ilaçlari olmasina ragmen, HPN- lOO, sodyum PBA'dan daha az siklikla uygulandiginda etkilidir.
Stabil plazma amonyak düzeyini korumak için günde 3-6 kez daha küçük dozlarda sodyum PBA uygulanmasi gerekirken, günde sadece 2-3 dozluk HPN-lOO ile benzer sonuçlar elde edilebilir. Asagida daha ayrintili olarak tartisilan bazi yapilanmalarda, HPN-lOO, günde iki doz (BID) halinde uygulanir ve bazi yapilanmalarda, günde üç doz (TID) halinde uygulanir.
HPN-lOO'ün yavas salinim özelliginden dolayi, HPN-lOO alan bir hastanin, sodyum PBA'yi alan bir hastadan daha uzun süreli ve çogunlukla daha düsük seviyelerde plazma PBA ve PAA'ya sahip oldugu bulunmustur. Bunun, bu uygulamada baska bir yerde daha ayrintili olarak ele alinan dozlamada daha fazla esneklik ile tutarli olduguna inanilir (PBA'nin plazma seviyeleri, sodyum PBA uygulamasindan sonra, HPN-lOO uygulamasindan sonra oldugundan daha hizli bir sekilde yükselir ve düser).
Bu açiklamanin diger yönleri, sodyum PBA'nin bugüne kadar tavsiye edilen maksimum dozlari da dahil olmak üzere bu dozlara kadar birkaç katlik bir doz araliginin ardindan vücudun sodyum PBA veya HPN-lOO'ü üriner PAGN'sine dönüstürülebilme kabiliyetinde bir doygunluk olmadigi seklindeki gözlem ile ilgilidir. Bu, bir hastanin, hastanin PBA dozu ile karsilastirildiginda es molar miktardan daha yüksek bir dozda HPN-lOO almasini saglamalidir. Böylece, bir hastanin, simdiye kadar tavsiye edilen sodyum PBA dozajlarindan daha yüksek bir dozda HPN-lOO alabilecegini ileri sürülür ve bu, amonyak seviyeleri en yüksek etiketli sodyum PBA dozajlari tarafindan yeterince kontrol edilmeyen hastalar için özellikle yararlidir.
Bu hastalar daha önce tavsiye edilen sodyum PBA dozajlarindan daha yüksek HPN-lOO dozlarini alabilir.
Mevcut bulusun diger yönleri, asagidaki detayli açiklamadan ve burada verilen örneklerden görülecektir.
Uygun olmasi bakimindan, burada ele alindigi üzere bir bireye verilecek olan PAA (fenilasetik asit), PBA (fenil bütirik asit) veya HPN-lOO miktarlari, total günlük dozaji ifade edecektir. Bu bilesikler göreli olarak büyük günlük miktarlarda kullanildigindan total günlük dozaj iki, üç, dört, bes veya alti veya altidan fazla günlük dozda alinabilir ve farkli semalara göre farkli ilaçlar verilebilir. Dolayisiyla toplam günlük dozaj, ilgili ilaçlar ile yapilan tedavilerle karsilastirma saglamak üzere bir ilaç ile yapilan bir tedavi rejimini tarif SEKILLERIN KISA AÇIKLAMASI Sekil 1, üre siklusu yoluyla ve PAGN'ye yer veren yardimci yolak yoluyla atik azotun ortadan kaldirilmasini gösterir.
Sekil 2, bir ön ilacin farmakokinetik (PK) davranisini tarif etmeye yönelik bir konvansiyonel modeli resmeder ve fenil bütirat durumunda PBA› ve PAA'nin aktif' olmak, yani PAGN'ye dönüsmek ve amonyak temizlenmesi saglamak üzere sistemik dolasima ulasmasi gerektigini varsayar.
Sekil 3, sodyum PBA veya örnegin HPN-lOO gibi PBA'ya ve PAA'ya dönüsebilen baska ilaçlarin PK davranisini tarif etmeye yönelik olarak uyarlanmis bir modeli resmeder ve HPN-lOO metabolizmasinin daha düsük PAA ve PBA plazma düzeyleriyle sonuçlandigini ve bu esnada esdeger farmakolojik etki sagladigini gösterir. Bu model, konvansiyonel modelden farkli olarak PBA/PAA'nin PAGN'ye 'pre-sistemik' dönüsümüne imkan verir ve bu metabolitlerin kan düzeyleri ve PAGN araciliginda gerçeklesen atik azot atilimi arasindaki tutarsiz iliskiyi izah Sekil 4, PAA, PBA ve PAGN plazma düzeylerinin, gerek PBA gerekse HPN-lOO'e ait tek bir dozun uygulanmasi üzerine zamana göre ne sekilde degistigini gösterir. PAA pik düzeyinin, PBA ön ilaci olarak HPN-lOO kullanildigi zaman daha düsük oldugunu ve PAA düzeyinin uygulamadan 24 saat sonra ön ilaç ile daha yüksek oldugunu gösterir. Dolayisiyla ön ilaç, plazma PAA yönünden daha sürdürülebilir bir düzey saglar. Her panelde egriler, 3g/m2 dozajda BUPHENYL®(sodyum fenil bütirat) (sodyum PBA) veya sodyum PBA dozaji tarafindan saglanan ile es molar miktarlarda PBA elde etmek için hesaplanan bir miktarda HPN-lOO alan bireylerde ölçülen PBA, PAA veya PAGN seviyelerini temsil eder. Her materyal için üç egri, belirtilen dozlarda sodyum PBA veya HPN-lOO alan üç kisi içindir. Sol panelde, üst egri PBA seviyelerini temsil eder; ortadaki egri, PAA seviyelerini temsil eder; ve üç çizgiden en alttaki PAGN seviyelerini temsil eder. Sag panelde, 10-15 saatlik zaman araligindaki en düsük üç egri PBA içindir; ve 15- saatlik zaman araligindaki en yüksek üç egri PAGN seviyelerini temsil eder. PAA seviyeleri yaklasik 12 saatin ardindan belirlenememistir ve söz konusu zamana kadar genellikle PAGN Sekil 5, Örnek 3'teki testlerde amonyak düzeyleri hakkindaki verileri gösterir.
Sekil 6, presistemik (portal damar ile temsil edilmistir) bölmelere ait bir sistematik anatomik tasvir sunar. Sekil 6, ön ilacin (PBA) sistemik dolasima ulasmadan önce PAGN'ye dönüsebildigine dair gözlemlerin bir anatomik açiklamasini saglar (sekil 3'te gösterilen modele karsilik gelir). Bir etki yaratmak. için. karacigerden sistemik dolasima. geçmesi. gereken çogu ilacin aksine, sistemik dolasima (örnegin karacigere) ulasmadan önce PAGN'ye dönüstürülmüs PAA 'vücudun amonyoktan temizlenmesinde yine de etkilidir.
Sekil 7, PBA düzeylerinin saglikli eriskinlerde doz uygulamasindan sonra nispeten hizli sekilde dalgalandigini ve buna karsi PAA ve PAGN düzeylerinin sodyum fenil bütirat ile birkaç günlük tedaviden sonra nispeten stabil bir duruma ulastigini gösterir.
Sekil 8, PBA, PAA ve PAGN düzeylerinin saglikli eriskinlerde farkli zamanlarda kararli duruma ulastigini ve PAA'nin siroz durumunda kararli durum düzeyine ulasmak için daha fazla zaman gerektirdigini gösterir.
Sekiller 9a, 9b ve 9c, HPN-lOO ile tedavi edilen bireylerde HPN- lOO dozu ile PBA veya PAA plazma düzeyleri arasinda ilinti olmadigini veya az ilinti oldugunu gösterir. Ancak, üriner PAGN atiliminin HPN-lOO dozaji ile iyi ilintilendigini de gösterir.
Sekil 10, gerek sodyum PBA gerekse es molar dozajda HPN-lOO ile yedi gün tedavi edilen 10 UCD hastasina yönelik olarak gündüz ve gece esnasindaki plazma amonyak düzeylerini gösterir [egri altinda zamana göre normalize edilmis alan, ya da TN-AUC veya egri altindaki alan (AUC)] ve HPN-lOO'ün amonyak düzeylerini PBA'dan daha iyi kontrol altina aldigini ortaya koyar: hem total amonyak ekspozürünün bir indisi olan AUC (egri altindaki alan), hem de amonyagin pik konsantrasyonunu ölçen Cmms, HPN-lOO alan bireylerde, es molar dozajda PBA alan bireylerdekinden daha düsük çikmistir.
Sekil 11, HPN-lOO'ün, gecelik azot plazma düzeylerinin idare edilmesinde PBA'dan daha iyi is çikardigini gösterir.
Sekil 12, sodyum PBA verilen hastalarda amonyak düzeylerinin iyi sekilde kontrol altinda tutuldugunu gösterir; burada kontrollü gidisi HPN-lOO korumaktadir. Buna karsi, sodyum PBA ile tedaviye ragmen amonyak düzeyleri yükselmis olan hastalar, HPN-lOO vasitasiyla iyilesmis amonyak kontrolü anlaminda en yüksek faydalari sergilemistir.
Sekil 13, sekil l2'deki verileri özetler ve sodyum PBA veriler hastalar ve HPN-lOO veriler hastalara yönelik amonyak düzeylerinin istatistiksel bir karsilastirmasini saglar.
Hastalarin her bir kümesine yönelik normal araligi da gösterir.
Bulusu Gerçeklestirmeye Yönelik Usuller Bir yönüne göre bu bulus, üre siklus bozukluklari ve hepatik ensefalopati ile komplike karaciger hastaligi da dahil olmak üzere azot tutulum durumlarinin tedavisi için gerekli olan dozun, doz uygulama planinin ve doz ayarlamalarinin belirlenmesi pratigine indirgenir. Baslangiç dozu ve plani, ilacin PAGN'ye öngörülen dönüsüm yüzdesi, hastanin besinsel proteininden ileri gelen atik azot ve PAGN'ye dönüstürülerek bu sekilde bedenden atilan ilaç yüzdesini ihtiva eden teorik faktörlere dayanacaktir. Tedavinin baslamasi üzerine, idrar PAGN çiktisinin, ya da total üriner amonyak veya PAGNzkreatinin orani gibi iyi sekilde ilintilendirilen bir parametrenin fiilen ölçülmesi üzerine gerektiginde baska doz ayarlamalari yapilabilecektir.
Bir baska yönüyle burada, bir hastanin fenil asetattan veya fenil bütirattan, fenil bütiratin (PAA'nin bir ön ilacidir) bir ön ilacina, örnegin HPN-lOO'e veya burada gösterilen Formül I ve II bilesikleri gibi diger ester veya ön ilaçlara geçirilmesine yönelik bir metot açiklanmistir. Bir dizi sebeplerle HPN-lOO, yüksek amonyak düzeyleri olan ve bir amonyak temizleyici ilaç ile tedavi gerektiren pek çok hasta için sodyum PBA'dan daha fazla arzu edilesi bir ilaç olarak görülür. Daha özel bir anlatimla, sodyum PBA ile iliskili nahos tadin önüne geçer ve potansiyel olarak zararli sodyum alimini azaltir, zira fenil bütirat bir sodyum tuzu olarak verilir. Hastalarin büyük bir çogunlugu (Örnek 3'te tarif edilen klinik çalismaya katilan on UCD hastasindan dokuzu), klinik testlerde HPN-lOO'ü sodyum PBA'ya tercih etmistir. Dolayisiyla bir amonyak temizleyici ilaç olarak fenil bütirat ile tedavi edilmis olan pek çok hasta, bundan HPN-lOO'e geçmek istemistir.
Bir hekim için, hastaya önceden verilmis olan fenil bütirat dozajina karsilik gelen bir miktarda PBA üretecek olan ön ilaç miktarini hesaplamak yoluyla, bir hastanin fenil bütirattan fenil bütiratin bir ön ilacina geçirilmesi mantikli görünecektir. Bu durumun, PBA etkin maddesinin yaklasik olarak ayni kan plazma düzeyini üretmesi beklenecektir. Ön ilaç ile yeni tedavinin etkinligi bu durumda kandaki fenil bütirat düzeyleri izlenerek degerlendirilecek ve böylece PBA verildigindeki durumla ayni düzeyler belirlenecektir. Ancak asagida ele alindigi üzere bu yaklasim uygun degildir, çünkü sasirtici oldugu üzere PBA plazma düzeyleri, verilen HPN-lOO dozajlari ile veya bir doz HPN-lOO veya sodyum PBA'nin etkinligi ile iyi sekilde ilintilenmez. (Sodyum PBA'nin, BUPHENYlß ilacinin yaygin adi olan fenil bütiratin asit formu olduguna ve PBA'nin bir sodyum tuzuna karsilik gelen BUPHENYL® seklinde uygulandigina dikkat edilmelidir. PBA ile yapilan tedavilere burada yapilan atiflar, fenil bütirat nötr bilesiginin veya bir fenil bütirat tuzunun uygulanmasini kapsar. Tipik oldugu üzere ve buradaki tüm çalisma Örneklerinde geçerli oldugu üzere PBA, BUPHENYIß formunda Alternatif olarak, PBA, PAA'nin bir ön ilaci oldugunda bir fenil bütirat ön ilacinin dozaji, teorik olarak olusan PAA miktarina göre hesaplanabilecektir, ki bu miktar ise PBA dozajindan hesaplanacak olanla ayni miktar olmalidir, çünkü bir molekül PBA'nin bir molekül PAA üretmesi beklenir. PBA'nin tescilli ilaç formuna karsilik gelen sodyum PBA'nin (PBA'nin sodyum tuzu) molekül agirligi l86'dir; HPN-lOO'ün molekül agirligi 530'dur ve elbette ki HPN-lOO birim molekülde üç ekivalan PBA saglar ve dolayisiyla gerek PBA gerekse PAA'nin bir molar miktarinin ikame edilmesi için sadece üçte bir kadar` mol miktarinda HPN-lOO gerekecektir. Dolayisiyla beher gram sodyum PBA, 0.95 gram HPN ile ikame edilebilecektir; ve HPN-lOO, l.l g/mL'lik yogunluga sahip bir sivi oldugundan, HPN'nin seyreltilmemis bir sivi formunda kullanildigi varsayildiginda, beher gram sodyum PBA, 0.87 mL HPN-lOO ile ikame edilecektir. Bu bilgi, sodyum PBA'dan HPN-lOO'e geçirilen hastalar için HPN-lOO'ün bir baslangiç dozunun seçilmesi için kullanilabilir. Alternatif olarak, halihazirda BUPHENYL"® (sodyum fenil bütirat) verilmeyen bir hastada HPN-lOO'e ait bir baslangiç dozunun, asagida daha detayli olarak tarif edilen (örnekler 2 ve 3) ve HPN-lOO olarak verildigi zaman PBA'nin üriner PAGN'ye dönüsümünün tam olmadiginar ve ortalamar olarakr yaklasik %60-75 oldugunar dair sasirtici gözlemi hesaba katmasi gerekecektir.
Alternatif olarak hekim, etkili miktarda PBA verilen bir bireyde gerek PBA gerekse PAA'nin plazma düzeylerini ölçebilecek ve PBA veya PAA'nin ayni plazma düzeylerini üretmek üzere yeterli ön ilaç vermek yoluyla PBA ön ilacinin bir dozajini belirleyebilecektir. Hekim bu durumda gerek PBA gerek PAA'nin kandaki miktarini izleyebilecek ve böylece bedende etkin maddenin uygun miktarinin üretilmis oldugundan emin olabilecektir. Fenil bütiratin bir ön ilacinin, fenil bütirat ile karsilastirildiginda, PAA veya PBA'nin biraz daha düsük bir plazma konsantrasyonunu ve dolayisiyla daha düsük bir azot temizleyici etki saglayacagi beklenebilecektir, çünkü ön ilacin etkin maddeye dönüsümü %100 verimliligin altinda olabilecektir.
Dolayisiyla PAA veya PBA plazma düzeylerinin izlenmesinin ve düzeylerin fenil bütirat verildigi zaman elde edilen düzeyleri çikarilmasi için artirilmasinin, fenil bütirat dozaji i,le ayni fizyolojik etkiyi üretmesi beklenebilecektir. Ancak fenil bütiratin bir ön ilacinin verilmesi üzerine gözlenen PAA veya PBA plazma düzeyi için, ayni amonyak temizleyici etkiye ulasmak amaciyla etkili bir fenil bütirat miktari ile üretilen düzeyle eslesmesinin gerekli olmadigi bulunmustur. Aksine HPN-lOO ön ilacinin etkinligi, PAA veya PBA plazma düzeyleri ile degil de üriner PAGN düzeyleri ile ilintilidir.
Amonyak temizleyici ilaçlarin veya ön ilaçlarin in vivo olarak nasil davrandiklarini tarif etmek üzere modeller gelistirilmistir. Sekil 2'de gösterilen bir model, PAA veya PBA kan düzeylerine dayali olarak HPN-lOO'e uygulanan ilaç etkinligini degerlendirmeye yönelik konvansiyonel yaklasimlari gösterir. Klinik testler, HPN-lOO'ün, PAA ve PBA'nin bu modelden beklenebilecek plazma düzeylerini üretmedigini göstermistir, gene de kan amonyak düzeylerinin kontrol altina alinmasi ve amonyagin idrarla PAGN olarak atilmasi için es molar tabanda en az PBA kadar etkilidir. Dolayisiyla bu konvansiyonel model, PBA ve HPN-lOO arasindaki bazi önemli metabolik farkliliklar hesaba katmamaktadir. Sodyum PBA ile karsilastirmali olarak, sistemik dolasima girmeden önce HPN-lOO'den türeyen daha yüksek bir PBA yüzdesinin atilmak üzere PAGN'ye (veya bundan türeyen PAA veya PBA'ya) dönüstügü varsayilmistir (sekil 2'deki "merkezi bölme").
Mevcut bulusun belirli yönleri, bu önemli ve beklenmedik farkin görülmesine dayanir.
Burada tarif edilen gözlemlere dayanan ve kaba hatlariyla bu basvuruda tarif edilen bir rafine çalisma modeli sekil 3 içerisinde gösterilir. Bu model, HPN-lOO'den ve ayrica sodyum PBA'dan türeyen PBA'nin, sistemik dolasima girmeden önce PAGN'ye dönüsebildigi sonucunu destekler; varsayildigi üzere HPN-lOO veya kendi baslangiç metabolik ürünleri (örnegin R1-R3 degiskenlerinden bir veya ikisinin fenilbütiril gruplarini ve Ryfg degiskenlerinden geriye kalan bir veya ikisinin ise HPN- lOO'ün kismi hidrolizinin öngörülen ürünleri olarak hidrojeni temsil ettigi bir formül I bilesigi) karacigere ulasabilir ve burada, sistemik dolasima girmeden önce PAGN'ye dönüsebilir.
Dahasi, HPN-lOO'den türeyen PBA'nin kesirli dönüsümü, PBA tuzu olarak uygulandigi zaman emilen PBA'ya yönelik olandan daha yüksektir; bu gözlem, esdeger veya potansiyel olarak üstün amonyak temizleyici aktiviteye ragmen, HPN-lOO verilmesi üzerine sodyum PBA ile kiyasli olarak PBA'nin kan düzeylerinin daha düsük olmasini izah eder. Bu gözlem, plazma PAA veya PBA düzeylerinin, HPN-lOO gibi bir PBA ön ilacinin etkinliginin güvenilir göstergeleri olmadigi ve bu tip PBA ön ilaç bilesiklerine ait dozajlarin ayarlanmasi esnasinda bu etkinlige güvenilmemesi gerektigi sonucuna 'ulastirmistir. Örnegin sekil 9 içerisinde özetlendigi üzere burada verilen veriler, bu etkiyi gösterir.
HPN-lOO ile tedavi edilen bir bireyi izlemeye yönelik alternatif metotlar gerekmektedir ve burada saglanmaktadir.
Ilave olarak, sekiller 3 ve 6 içerisindeki bilgiler ile gösterildigi ve resmedildigi üzere PK/PD modellemesi, HPN-lOO'ün agizdan verildigi zaman PBA'nin sadece yaklasik %40'i kadar emildigini ortaya koyar. Sonuç olarak HPN-lOO, yavas salimli bir uygulama etkisi saglar, ancak gene de emilmesi üzerine hizli sekilde PBA'ya netabolize oldugu görülür. Bu durum, dozlarin belirlenmesinde daha büyük bir esneklik saglar ve ulasilmasi için dört veya daha fazla doz PBA gerektiren stabil amonyak düzeylerinin benzerini saglamak amaciyla HPN-lOO'ün mesela neden günde üç defa ve hatta günde iki defa verilebildigini izah eder.
Beklenmedik farmakokinetik davranisin bu gözlemleri bakimindan, bir bireyin HPN-lOO veya sodyum PBA ile tedavisini degerlendirmek veya izlemek üzere plazma PAA ve PBA düzeylerinin kullanilmamasi gerekir. HPN-lOO ile tedavi edilen bir bireyi izlemek 'üzere alternatif' metotlara ihtiyaç vardir` ve burada saglanmaktadir. Bir bakimdan, HPN-lOO'ün %50 ve 85 arasindaki miktarinin üriner PAGN'ye tipik olarak yaklasik %60 ve yaklasik sodyum PBA'ya yönelik bir dönüsüm orani, sodyum PBA'nin dönüsüm verimliliginin yaklasik %100 oldugunu genel olarak varsaymis olan önceki atiflara göre sasirticidir. Üriner PAGN'nin, kandaki atik azot, yani amonyak düzeyleri ile tersten ilintili oldugu gösterilmistir ve dolayisiyla HPN-lOO etkinligi üriner PAGN ölçülerek degerlendirilebilir. HPN-lOO'ün kreatinin düzeyleri üzerinde etkisi olmadigi veya az etkisi oldugu da bulunmustur.
Dahasi, saglikli eriskinlerdeki ve azot tutulum durumlari olan hastalardaki kreatinin düzeyleri tipik olarak stabil oldugundan, gerek idrar içerisindeki PAGN çikisinin zamana göre ölçülmesi, gerekse PAGN konsantrasyonunun kreatin konsantrasyonuna oraninin spot testlerde uygun olarak ölçülmesi, HPN-lOO'ün etkinligini izlemek için bir yol saglar. Dolayisiyla bir yönüyle burada, HPN-lOO ile yapilan bir tedavinin etkinligini degerlendirmeye yönelik olarak, PAGN'nin kreatine oraninin bir 'spot idrar' testinde belirlenmesine yer veren bir metot açiklanmistir.
Klinik çalismalar, PAGN'nin idrarla atilmasinin ve idrarda PAGN'nin kreatine oraninin, kan amonyak düzeyleri ile iyi korelasyon verdigini gösterir: PAGN veya PAGN/kreatinin oranindaki bir artis, azalan plazma amonyak düzeyleri ile iliskilidir. Dolayisiyla. bir* metoda. göre HPN-lOO ile tedavi edilmis hastalar, üriner PAGN çikisi ölçülerek, ya da spot idrar testlerinde PAGN'nin kreatine orani ölçülerek izlenir. Bu metot, bu konuda hiçbir tedavi almamis bir hastanin, ya da PBA'dan HPN- lOO'e geçirilen bir hastanin, ya da HPN-lOO ile tedavi edilmekte olan bir hastanin tedavisini izlemek için kullanilabilir. Üriner PAGN çikisindaki artan düzeyler, ya da spot idrar testlerinde PAGN'nin kreatine oranindaki bir artis, HPN-lOO veya bir baska PBA ön ilacindan faydalanan bir dozlama rejiminin amonyak fazlasinin atilmasini destekleyip desteklemedigini belirlemenin ve ilgili hasta için hangisinin daha etkili oldugunu belirlemek üzere iki tedavi metodunu karsilastirmanin bir yolunu saglar.
Plazma amonyak düzeyleri, UCD hastalarinda hastaligin degerlendirilmesi için tipik olarak kullanilmakla birlikte, HPN- lOO dozlarinin bir klinik ortam disinda optimize edilmesi amaciyla plazma amonyak düzeylerine güvenilmesi genellikle uygunsuz olur. Dahasi, plazma amonyak düzeyleri pek çok faktörden etkilenir ve bir ilaç tedavinin ne kadar iyi çalistigindan bagimsiz olarak yükseltilebilir; bu düzeyler beslenmeyi ve diger faktörleri ve ayrica kullanilmakta olan bir ilaç dozajinin yeterliligini yansitir. Plazma amonyak düzeyi, nispeten iyi kontrol altina alindiginda bile ögün zamanlamasi, ilaç zamanlamasi ve çesitli baska faktörler esasinda oldukça degisiklik gösterir. Dolayisiyla ilacin etkisini anlamli sekilde yansitmak için plazma amonyak düzeylerinin tekrarli kan örnegi alimlari ile zamana göre izlenmesi gerekir, ki bu durum bazi hastalarin rutin takibi için pratik bir yaklasim degildir ve bir amonyak temizleyici ilacin ise yarayip yaramadigi hakkinda direkt bilgi saglamaz. Diger taraftan idrar PAGN ölçümleri, bir rutin takip metodu olarak daha elverisli sekilde yapilabilir, çünkü bu ölçümler test edilecek örneklerin alinmasi için tibbi destek gerektirmez. Dahasi üriner PAGN, temizleyici ajan tarafindan saglanan atik azot klirensini spesifik sekilde ölçer iken, amonyak düzeylerini etkileyen diger pek çok faktör, azot temizleyici ilacin fiili etkisi bakimindan amonyak kontrolünün yaniltici olmasina sebep olabilir. Dolayisiyla teorik olarak, bir HPN-lOO dozajina ait etkinligi degerlendirmek üzere bir dizi farkli parametreler ölçülebilecek olmakla birlikte, azot temizleyici ilaca ait etkinin bir direkt ölçümü olarak sadece üriner PAGN'ye dayanan ölçümler' hem uygun hem de güvenilir olmaktadir.
Dolayisiyla bir yapilanmada, bir UCD hastasinin HPN-lOO ile tedavisinin etkililiginin izlenmesine yönelik bir metot açiklanmistir ve burada söz konusu izleme, esas olarak hastanin üriner PAGN atiliminin izlenmesi ve tercihe bagli olarak plazma amonyak seviyelerinin kontrol edilmesinden olusur. Önceki PBS dozlama rejimi ile elde edilenlere kiyasla üriner PAGN seviyeleri, HPN-lOO tedavisinin, yerine geçtigi PES tedavisi ile esit oranda etkili olduguna dair kanit olarak sayilabilir.
Alternatif olarak, yaklasik 40 umol/L'den düsük veya 35 umol/L'den yüksek olmayan bir plazma amonyak düzeyi tedavinin etkili oldugunu gösterir. Bazi yapilanmalarda, zaman içinde ölçülen üriner PAGN çiktisinin kullanilmasindan ziyade bir spot testinde ürindeki PAGN'nin kreatinine orani kullanilabilir.
Bir baska yönüne göre bu bulus, HPN-lOO veya sodyum PBA için yaklasik %60 ila yaklasik %75'lik bir faydalanma verimlilik faktörü saglamakta olup bu faktör, ilacin baslangiç dozunun daha dogru olarak belirlenmesi ve/veya besinsel protein aliminin öngörülen üriner PAGN ile iliskilendirilmesi için kullanilabilir.
Bir yönüyle burada, bir hastanin fenil bütirattan HPN-lOO'e veya fenil bütiratin diger esterlerine veya ön ilaçlarina geçirilmesine yönelik bir metot açiklanmistiru Bu metot, ön ilacin, hastanin güncel fenil bütirat dozajina dayanarak seçilen baslangiç dozajinin uygulanmasina yer verir. Örnegin esit molar miktarda PBA saglamak için gereken HPN-lOO miktari hesaplanabilecek (bir es molar miktar) ve bu es molar miktar hastaya verilebilecektir. Üriner PAGN atilimi veya plazma amonyak düzeyleri izlenebilecek. ve fenil bütiratin veya bir baska azot temizleyici ilacin önceden kullanilan bir etkin miktarinin sagladigi ile neredeyse ayni bir PAGN atilim düzeyini belirlemek için nasil gerekiyor ise HPN dozaji artirilabilecek veya azaltilabilecektir. Tipik oldugu üzere bu metot ile PAA'dan veya bir baska PAA ön ilacindan HPN-lOO'e geçirilen bir birey, geçisten önce ve daha sonra idrar PAGN çikisi yönünden test edilecek ve HPN-lOO dozaji, önceki PAA ön ilaç tedavisinin etkin kabul edildigi varsayimiyla önceki PAA ilaci veya ön ilaci ile tedavi edildiginde bu hastanin üriner PAGN çikisina uygun olarak nasil gerekiyor ise ayarlanacaktir. Böylece, yeni ön ilaca geçis için, bir es nwlar ndktardan faydalanilan ve yeni ilacin bu miktarinin in Vivo etkilerinin izlenmedigi metotlara göre daha güvenli ve daha etkili bir metot saglanir. Bu metot, PAA veya PBA'nin izlenmesi ve ön ilaç (HPN-lOO) dozajinin, PAA veya PBA düzeyinin sodyum fenil bütiratin verilmesi ile saglanan düzey ile eslesecegi sekilde ayarlanmasi durumunda ortaya çikabilecek dogru olmayan doz belirlemeleri ve potansiyel fazla tedavi riskinin de önüne geçer.
Bazi yapilanmalara göre fenil. bütirattan geçis, tek adimdan fazlasinda gerçeklestirilebilir ve üriner PAGN atilimi ve total azot, geçis esnasinda amonyak temizlenmesinin izlenmesine imkan verebilir. Bazi yapilanmalara göre fenil bütiratin bir baslangiç dozajini alan bir hasta, fenil bütirattan fenil bütiratin bir ön ilacina birden fazla adimda geçirilir. Bu metotlarda, iki, üç, dört, bes veya besten fazla adim kullanilabilir. Her bir adimda, fenil bütiratin baslangiç dozajinin geçis için kullanilan adimlarin sayisina karsilik gelen bir kesri, uygun miktarda HPN- 100 veya fenil bütiratin baska bir ön ilaci ile ikame edilir.
Her bir adima yönelik uygun miktar, ön ilacin PBA'ya kantitatif sekilde dönüstügü. varsayildigi zaman, es molar miktarda PBA saglamada. yeterli. bir miktar olabilir. Ancak bu durumda. da BUPHENYL® (sodyum fenil bütirat) yaklasik %6 etkin madde içerir ve dolayisiyla hesaplamalarin formüle edilmis ilacin agirligina degil de ilacin PBA içerigine dayandirilmasi uygun olur. Hasta, bu durumda, ne miktarda amonyak temizleyici etkinin saglanmis oldugunu belirlemek için takip edilir. Böylece HPN-lOO'ün (veya ön ilacin) miktari, eger ki hasta iyi sekilde kontrol altinda tutulmus ise, baslangiçtaki fenil bütirat dozaji ile saglanan atilmis PAGN formundaki ile neredeyse ayni amonyak atilimini üretecek sekilde ayarlanabilir.
Bir hastayi PBA'dan HPN-lOO'e veya fenil bütiratin baska bir ön ilacina geçiren bir hekimin, HPN-lOO'ün etkili bir miktarinin, sodyum fenil bütirat verildigi zaman görülen kadar yüksek bir PAA veya PBA düzeyini üretmesinin sart olmadigini bilmesi gerekir. PAA'nin yüksek plazma konsantrasyonlarinda bir miktar toksisite sergiledigi bildirilmistir. Thibault ve ark., Cancer Bu anlatilanlara göre HPN-lOO'ün yukarida tarif edilen essiz özellikleri bakimindan bir hekimin HPN-lOO'ün etkinligini ölçmek için PAA veya PBA'nin plazma düzeylerini kullanmamasi özellikle önemlidir. Eger ki HPN-lOO, plazma PBA veya PAA düzeylerini, fenil bütirat uygulanmasi ile saglanana denk getirecek miktarlarda verilir ise, HPN-lOO'ün dozu örnegin gereksiz yükseklikte olabilir.
Bu konuda öncesinde herhangi bir tedavi almamis olan bir hasta, azot düzeylerini yönetmek üzere halihazirda amonyak temizleyici bir ilaç tedavisi almayan bir hastadir. Pek çok durumda azot temizleyici ilaçlar için tavsiye edilen dozaj seviyeleri mevcut olmakla birlikte, henüz tedavi almamis bir hastanin dogru dozaji bu araliklarin altinda olabilir ve daha az yaygin olmakla birlikte sodyum PBA için önerilen dozajlar ile karsilastirildiginda örnegin es molar bir miktarin üzerinde olabilir. PAA veya bir PAA ön ilacinin baslangiç dozaji, bir hastanin besinsel protein alimi biliniyor ise ve hastanin nispeten normal karaciger fonksiyonuna sahip oldugu varsayilarak, ilgili teknikte bilinen metotlara göre hesaplanabilir. Saul W Brusilow, "Phenylacetylglutamine may replace urea as a vehicle for waste nitrogen excretion," azot miktarini ölçmeye yönelik metotlar da bilinir; PAA saglayarak etki gösteren bir ilacin verildigi bir hasta durumunda, total atik azot miktari, atilan PAGN'yi içerecektir.
Tüketilen proteinlerde azotun yaklasik %47'sinin, atik azota dönüsecegi öngörülür ve proteinin ortalamada yaklasik %l6'si azot olur. Bu rakamlara göre ve HPN-lOO'ün PAGN'ye etkili sekilde dönüstügü varsayildiginda, yaklasik 19 g'lik bir günlük HPN-lOO dozaji, yaklasik 43 g kßsinsel proteinden gelen atik azotun atilmasi için bir araç saglayacaktir; dolayisiyla beher gram HPN-lOO, yaklasik 2 g besinsel proteinden gelen atik azotu uzaklastiracaktir. Ilave olarak, eger ki HPN-lOO faydalanma etkinliginin çesitli bireysel hastalarda yaklasik %50 ve %85 arasinda oldugu öngörülür ise (burada açiklandigi üzere, HPN- lOO'ün ortalama olarak yaklasik %60-75'inin üriner PAGN'ye dönüstügü bulunmustur), ki bu bilgi güncel klinik gözlemler ile tutarlidir, bu faktörler belirli bir birey için besinsel besin alimi ve HPN-lOO dozu seviyeleri arasindaki iliskiyi baskaca düzeltmek etmek üzere kullanilabilir. Bu düzeltme ile beher gram HPN-lOO, besinsel proteinin yaklasik 1 grami (~1.3 gram) için atik azotun uzaklastirilmasina yardimci olacaktir. Bu faktör, eger ki besinsel protein alimi biliniyor veya kontrol altinda tutuluyor ise uygun bir HPN-lOO dozajini hesaplamak için kullanilabilir ve HPN-lOO alan bireylerin tolere edilebilir besinsel protein alimini hesaplamak için kullanilabilir.
Bu metot, bir hasta için tavsiye edilen günlük besinsel protein aliminin belirlenmesi için de kullanilabilir ve bu amaçla hastanin endojen azot eliminasyon kapasitesi belirlenir, bu endojen kapasitenin, bir azot temizleyici ilacin yardimi olmaksizin hastanin islemesini sagladigi besinsel protein miktari hesaplanir ve hastanin kendi basina isleyebildigi besinsel proteinin miktari ile, belirli bir dozajda PBA veya HPN-lOO gibi bir PBA ön ilaci kullanildigi zaman hastanin isleyebilecegi proteinin miktari toplanir. Bir örnek olarak HPN- lOO kullanildiginda, yaklasik 19 gram HPN-lOO'lük bir maksimum günlük dozaj (tahmini %60'lik bir verimlilikle faydalanilir), tedavi edilen hastanin atik azotu yaklasik 40 g besinsel proteine karsilik gelecek sekilde atilmasini saglayacaktir. Bu nedenle bulus, hastanin endojen azot eliminasyon kapasitesinin kaldirabilecegi miktara söz konusu protein miktarinin eklenmesiyle bir üre siklus bozuklugu veya HE'ye sahip bir hasta için uygun besinsel protein düzeyinin olusturulmasina yönelik bir metot saglar.
Bazi yapilanmalara göre, PAA veya bir PAA ön ilaci islevsel oldugunda atilan toplam atik azotun bir miktarina karsilik gelecek sekilde, PAGN atiliminin ölçülmesi de faydalidir. Atilan toplam atik azot eksi atilan PAGN miktari, azot atiklarinin üre siklusu yoluyla veya baska mekanizmalar yoluyla atilmasina yönelik olarak hastanin endojen kapasitesini temsil eder ve belirli bir ilaç dozajinda hastanin hangi miktarda protein alimini yönetebildiginin belirlenmesinde ve ayrica hastanin çok yakindan takip gerektirip gerektirmediginin anlasilmasinda yardimci olur. Azot atiklarini atmaya yönelik endojen kapasite, hastaya son derece spesifik. olacaktir. HPN-lOO'ün dozaji bu durumda hastanin atik azotu atmaya yönelik endojen kapasitesi belirlenerek; hastanin endojen azot eliminasyon kapasitesine karsilik gelen besinsel protein miktari bu degerden çikarilarak; ve bireyin besinsel protein alimi esasinda, bireyin atik azot dengesini idare etmesini saglamada yeterli bir HPN-lOO dozaji saglanarak tespit edilebilir. Üriner PAGN'nin ölçülmesine ilave olarak, amonyagin plazma veya kan düzeyi de istege göre belirlenir ve böylece belirli bir hastaya yönelik toplam ilaç ve beslenme rejiminin etkinligi degerlendirilir. Eger ki amonyak kontrolü yetersiz olur ise, yapilabiliyor ise azot temizleyici ilaca ait dozajin artirilmasi gerekebilir, ya da uygun olmasi halinde hastanin besinsel protein alimi azaltilabilir.
Bazi durumlarda HPN-lOO'ün dozaji, fenil bütirat için tavsiye edilen doz düzeylerini asmayan dozajlar ile sinirlandirilabilir ve bu bakimdan beher mol HPN-lOO'ün, üç mol fenil bütirat üretebildigi hesaba katilir. Sodyum PBA'nin kronik UCD tedavisi için kullanimina yönelik prospektüs, günlük dozajin 20 g'i asmamasini; agirligi 20 kg üzerinde olan bireyler için bireyin boyutuna göre 9.9-13.0 g/m2 araliginda bir günlük dozajin ayarlanmasini; ve agirligi 20 kg'a esit veya daha az olan bireyler için 450-600 mg/kg araliginda bir dozajin ayarlanmasini tavsiye eder. Daha düsük HPN-lOO dozlari, molar esdeger bazda PBA için benzer amonyak temizleme kapasitesi saglayabilmesine ragmen, belirli bireyler için yeterli amonyak denetimine ulasmak üzere daha yüksek bir HPN-lOO dozajinin seçilmesi uygun olabilir. Tipik oldugu üzere bu doz, belirli bir endikasyona yönelik olarak fenil bütiratin dozajlarina yönelik olarak tavsiye edilen araliklari asmayacaktir. Dolayisiyla HPN-lOO'ün, yukarida tarif edilen fenil bütirat molar miktarlarina karsilik gelen bir HPN-lOO miktarini asmayan bir günlük dozajda verilmesi (ve HPN-lOO'ün üç molekül PBA saglayabilmesi bakimindan düzeltme yapilmasi) uygun olabilir. 20 kg'dan agir bir birey için HPN- lOO'e yönelik bir dozaj araligi 8.6 ve 11.2 mL/n? arasinda olacaktir. Agirligi 20 kg'dan az olan bir birey için, tavsiye edilen HPN-lOO dozlarina göre bir es molar miktarin kullanilmasi esasinda, yaklasik 390 ila 520 uL/kg/gün'lük bir HPN-lOO dozaj araligi uygun olacaktir. HPN-lOO'ün, es molar miktarda sodyum PBA'nin sagladigindan daha fazla advers etkiler üretecegini ileri sürmek için bir veri yoktur, dolayisiyla sodyum PBA'nin günlük 20 g'lik tavsiye edilen üst limiti, HPN-lOO'ün sodyum PBA'ya yönelik önerilere dayanan bir günlük doz limitinin, es molar miktarda HPN-lOO'e, ya da yaklasik 19 g veya 17.4 mL'ye karsilik gelecegini gösterir.
Dolayisiyla bir yapilanmada bulus, bir UCD hastasinin HPN-lOO ile tedavisinin etkililiginin izlenmesine yönelik bir metot saglar ve burada söz konusu izleme, esas olarak hastanin üriner PAGN atiliminin izlenmesi ve tercihe bagli olarak plazma amonyak seviyelerinin kontrol edilmesinden olusur. Önceki PBS dozlama rejimi ile elde edilenlere kiyasla üriner PAGN seviyeleri, HPN- 100 tedavisinin, yerine geçtigi PBS tedavisi ile esit oranda etkili olduguna dair kanit olarak sayilabilir. Alternatif olarak normal olan, örnegin yaklasik 40 umol/L'den düsük veya 35 umol/L'den yüksek olmayan bir plazma amonyak düzeyi tedavinin etkili oldugunu gösterir. Bazi yapilanmalarda, zaman içinde ölçülen üriner PAGN çiktisinin kullanilmasindan ziyade bir spot testinde ürindeki PAGN'nin kreatinine orani kullanilabilir.
Bununla birlikte, HPN-lOO'ün, onaylanmis 20 g/gün'lük PBA dozaji ile karsilastirildiginda es molar dozlarda bir toksisite endikasyonu göstermedigi de bulunmustur ve 20 gram PBA'ya esdeger dozun 2-3 kati bir dozun, AE'ye yol açacak PAA kan düzeylerini üretmesi muhtemel degildir. Dahasi HPN-lOO aliminin tolere edilebilirligi, PBA'nin tolere edilebilirliginden çok daha yüksektir ve 17.4 mL'ye varan dozlarda HPN-lOO dozu ve PAGN çikisi arasinda bir lineer iliski gözlenmistir. Bazi hastalarda veya klinik ortamlarda, örnegin maksimum sodyum PBA dozlarinda bile reküran hiperamonemi sergileyen UCD hastalarinda, beden ihtiyacini desteklemek için artmis besinsel protein gerektiren UCD hastalarinda, ya da baska azot tutulum durumlari olan hastalarda, onaylanmis PBA dozajinin oldukça üzerindeki HPN-lOO dozlarinin faydali olacagi beklenir.
Bu nedenle, baska bir yapilanmada bulus, HE veya UCD'ye sahip bir denegin, tavsiye edilen en yüksek PBA dozunun %lOO ve %300'ü arasindaki bir orana karsilik gelen bir HPN-lOO dozaji ile tedavi edilmesine yönelik metotlar saglar. Bazi yapilanmalarda uygun dozaj, PBA'nin tavsiye edilen en yüksek dozunun yaklasik %lZO'si ve %180'1 arasinda olacaktir; baska yapilanmalarda, tavsiye edilen en yüksek PBA dozunun es molar miktarinin %120-140'i veya lOO'ün günlük dozaji, 57 g ya da yaklasik 38 g ya da yaklasik 33 g ya da yaklasik 30 g ya da yaklasik 25 g'a kadar olabilir.
Bir yönde, baslangiç dozu veya doz araligini tanimlanmasina ve henüz tedavi görmemis bir hastanin idare edilmesi için kullanilan PAA veya PAA ön ilaci (HPN-lOO dahil) içeren bir azot temizleyici ilacin dozunu veya doz araligini bireysel olarak ayarlanmasina yönelik bir metot açiklanir ve söz konusu metot, asagida belirtilenleri ihtiva eder: a) PAGN'ye öngörülen dönüsüm yüzdesinin hesaba katilmasi suretiyle hastanin besinsel protein yüküne göre ilacin tahmin edilen baslangiç dozajinin verilmesi; b) PAA veya bir PAA ön ilaci içeren azot temizleyici ilacin uygulanmasinin ardindan atilan toplam atik azot miktarinin ölçülmesi; c) kan amonyak düzeylerinin kontrol edilmesi için idrardaki toplam atik azot atiliminda meydana gelen artisin yeterli olup olmadiginin belirlenmesi için kan amonyaginin ölçülmesi; ve d) amonyak kontrolü, besinsel protein ve hasta tarafindan atilan toplam atik azot Hdktari veya atilan atik PAGN miktari esasinda PAA. veya PAA. Ön ilacini içeren azot temizleyici ilacin ayarlanmis bir dozajinin saglanmasi için baslangiç dozajinin ayarlanmasi.
Bu parametrelerin biri ya da her biri, verilen HPN-lOO ya da diger azot temizleyici ilacin dozajini degerlendirmek için izlenebilir. Istege bagli olarak söz konusu metot ayrica, HPN- lOO'ün baslangiç dozunun belirlemek için deneyin endojen azot eliminasyon kapasitesinin (kalinti üre sentezi kapasitesi) belirlenmesini de içerir.
Daha öncesinde tedavi almamis bir hastaya yönelik HPN-lOO'ün baslangiç dozaji, hastanin besinsel protein alimi esasinda atilmasi gereken atik azot miktari olarak hesaplanabilir. Bu miktar, burada tarif edildigi gibi ölçülebildigi üzere, hastanin kendi endojen atik azot eliminasyon kapasitesini kullanarak atabildigi atik azota esdeger bir miktarda azaltilabilir. HPN- lOO'ün uygun baslangiç dozu, azot temizleyici ilaç yoluyla yönetilmesi gereken besinsel protein alimi kestirilerek ve verilen PBA'nin üriner PAGN'ye öngörülen dönüsüm yüzdesini de hesaba katmak suretiyle, hastanin endojen azot eliminasyon kapasitesinin idare edebildigi miktardan fazla beher 1-2 gram besinsel protein için yaklasik 1 g HPN-lOO'e karsilik gelen bir ilaç dozu saglanarak hesaplanabilir. Bu metot, beklenen atik azot miktarini da hesaba katip katmadigini görmek için üriner PAGN çikisinin degerlendirilmesine de istege göre yer verir ve kabul edilebilir bir amonyak düzeyine ulasilmis oldugunu garanti etmek üzere bireydeki amonyak plazma düzeylerinin ölçülmesini istege göre ihtiva edebilir. Hastanin plazma amonyak düzeylerinin kontrol edilmesi, beslenme ve ilaç uygulamasi da dahil olmak üzere genel tedavi programinin etkinligi hakkinda bir ölçüt saglar.
Asagidaki tablo, asagidaki varsayimlara göre, önerilen sodyum PBA dozajlarina karsilik gelenin araligin altinda (doz 1), içerisinde (doz 2) ve üzerindeki (doz 3) HPN-lOO dozlarinin aracilik etmesinin) beklendigi besinsel protein miktarini özetler: eger ki tamamen PAGN'ye dönüsür ise 1 gram PAA, yaklasik 0.18 gram atik azotun atilmasina aracilik eder; HPN-lOO'de salinan PBA ön ilaci olarak uygulanan PAA'nin %60'1 PAGN'ye dönüsür; besinsel proteinin %47'si atik azot olarak atilir ve besinsel proteinin %16'si azottan olusur (Brusilow 1991; Calloway 1971). Bu faktörler besinsel protein alimi, ilaç dozlari ve atik azot eliminasyonu mevcut bulusun amaçlari bakimindan iliskilendirilirken kullanilabilir.
Besinsel Protein esasinda HPN-lOO Dozlari ve Öngörülen Atik Azot Doz 3 mL 70 kg'lik bir eriskin için Örnek 2 içerisinde 1 BID verilen dozun yaklasik 0.47 katina ve sodyum PBA'nin 20 g'lik onayli maksimum dozunda ulastirilan PBA miktarinin (yaklasik 6.1 g) yaklasik 0.35 katina karsilik gelir Yaklasik 8.5 g besinsel protein ile iliskili atik azotun atilmasina aracilik etmesi beklenir Doz 9 mL 70 kg'lik bir eriskin için Örnek 2 içerisinde 2 BID verilen dozun yaklasik 1.42 katina ve sodyum PBA'nin 20 g'lik onayli maksimum dozunda ulastirilan PBA miktarinin (yaklasik 18.2 g) yaklasik 01.1 katina karsilik gelir Yaklasik 26 g besinsel protein ile iliskili atik azotun atilmasina aracilik etmesi beklenir Doz 15 70 kg'lik bir eriskin için Örnek 2 içerisinde 3 mL verilen dozun yaklasik 2.36 katina ve sodyum BID PBA'nin 20 g'lik onayli maksimum dozunda ulastirilan PBA miktarinin (yaklasik 30.3 9) yaklasik 1.73 katina karsilik gelir Yaklasik 43 g besinsel protein ile iliskili atik azotun atilmasina aracilik etmesi beklenir Burada kullanildigi haliyle amonyagin plazma düzeyleri, birey için normal kabul edilen bir düzeyde veya böylesi bir düzeyin altinda oldugunda kabul edilir görülür ve bu durum da genel olarak plazma amonyak düzeyinin yaklasik 40 pmol/L altinda olmasi anlamina gelir. Burada tarif edilen belirli klinik testlerde bireyler için normal olan seviyenin üst limiti 26 ve umol/L arasinda bulunur ve ilgili teknikte normal amonyak düzeyinin tam olarak nasil ölçüldügüne bagli olarak degisecegi kabul edilir; dolayisiyla burada amonyak düzeylerini tarif etmek üzere kullanildigi haliyle 'yaklasik' terimi, degerin yaklasik oldugu ve belirtilen sayisal degerin tipik olarak ±%10'u içerisinde bulundugunu ifade eder.
Baska yönlerde, burada, bir UCD veya HE hastasi için uygun bir baslangiç dozunun veya doz araliginin tanimlanmasi ve halihazirda önceki azot temizleyici ilaç ile tedavi edilmis bir hastanin tedavisi için kullanilan yeni bir azot temizleyici ilacin dozunun veya doz araliginin bireysel olarak ayarlanmasina yönelik bir metot açiklanir ve söz konusu metot, asagida belirtilenleri ihtiva eder: a) yeni azot temizleyici ilacin baslangiç dozajinin verilmesi (hastanin besinsel protein yüküne ve/veya daha önce kullanilan azot temizleyici ilaç ile ayni miktarda üriner PAGN atilimini saglamasi beklenen yeni ilaç dozuna göre tahmin edilebilir); b) yeni ilacin verilmesinde sonra atilan toplam atik azot miktarinin ve/veya PAGN miktarinin ölçülmesi; c) istege bagli olarak, baslangiç dozajin kan amonyak seviyelerinin kontrol edilmesi veya uygun bir ortalama amonyak düzeyi olusturulmasi için yeterli olup olmadiginin belirlenmesi için kan amonyaginin ölçülmesi; d) amonyak kontrolü, besinsel protein ve hasta tarafindan atilan toplam atik azot miktari esasinda ayarlanmis bir dozajin saglanmasi için gerekli yeni ilaç baslangiç dozajinin ayarlanmasi.
Baslangiç dozajinin ayarlanmasi, PAA, PBA veya PAGN'nin plazma seviyelerine bagli olmaksizin ve tercihen amonyagin plazma seviyelerine bagli olmaksizin üriner PAGN miktarina göre yapilir.
Hastanin öncesinde PAA veya bir PAA ön ilaci ile tedavi edilmis oldugu durumlarda tedaviyi yapan hekim, ayni hastaya verilecek olan yeni bir PAA ön ilacina veya bir PBA ön ilacina yönelik dozajin seçilmesi amaciyla önceki tedaviye tamamen veya kismen dayanabilir. Eger ki önceki ilaç hastanin durumunun yönetilmesi için makul ölçüde etkin olmus ise hekim, dozaji, öncekine basvurarak yeni bir PAA veya PBA ön ilaci için ayarlayabilir ve böylece her bir ön ilacin PAA'ya tam olarak dönüstügü varsayimiyla, yeni ilacin, hastaya ayni PAA dozajini saglayan bir dozajda verilmesi saglanir.
Yukarida ele alindigi uzere, atilan toplam atik azota ilave olarak atilan PAGN'nin ölçülmesi de bazi durumlarda arzu edilebilir. Atilan toplam atik azot eksi atilan PAGN miktari, azot atiklarinin üre siklusu yoluyla veya baska mekanizmalar yoluyla atilmasina yönelik olarak hastanin endojen kapasitesini temsil eder ve belirli bir ilaç dozajinda hastanin hangi miktarda protein alimini yönetebildiginin belirlenmesinde ve ayrica hastanin çok yakindan takip gerektirip gerektirmediginin anlasilmasindar yardimcir olur. Azot atiklarinir atmaya, yönelik endojen kapasite, hastaya son derece spesifik olacaktir.
Bir baska yönde, burada hepatik ensefalopati ve UCD dahil azot birikim bozuklugu olan bir denek tarafindan güvenli bir sekilde sindirilebilen besinsel proteininin miktarini belirlemek için bir metot açiklanmakta olup, burada PAA veya bir PAA ön ilaci içeren bir amonyak temizleyici ilaç kullanilir ve söz konusu metot, asagida belirtilenleri ihtiva eder: a) ilacin verilmesini takiben atilan toplam atik azot miktarinin ölçülmesi, b) üriner atik azota esit veya daha az miktarda atik azot elde etmek için hesaplanan besinsel protein miktarinin belirlenmesi; ve c) kan amonyak ve toplam atik azot atilim ölçüme esasinda besinsel protein 've/veya ilaç dozajinin uygun sekilde ayarlanmasi.
Bireyin bir azot temizleyici ilaç ile tedavi almasi durumunda, hastanin besinsel protein aliminin, periyodik olarak yeniden degerlendirilmesi gerekli olabilir, çünkü pek çok faktör, azot alimi, azot atilimi ve bir azot temizleyici ilacin dozaji arasindaki dengeyi etkileyecektir. Burada, hastanin azot atilim düzeylerinin ölçülmesi esasinda bir hastanin ne kadar besinsel proteini idare edebildigini belirlemeye yönelik metotlar açiklanmistir. Yukarida ele alindigi üzere hastanin PAGN düzeyinin ölçülmesi de faydali olabilir, çünkü bu sekilde azot atiklarin üre siklusu veya baska mekanizmalar üzerinden atilmasina yönelik endojen kapasitesinin belirlenmesinde destek saglanir.
Yukarida bahsedilen metotlara göre hasta, bir üre siklus bozuklugu› veya baskar azot akümülasyon ;bozukluklarir olan bir hasta olabilir. Pek çok yapilanmaya göre bu metotlar, bir üre siklus bozuklugu, ancak nispeten normal karaciger fonksiyonu olan hastalara uygulanabilir.
Yukaridaki metotlar, çesitli PAA. veya PBA ön ilaçlari ile uygulanabilir. Bazi yapilanmalar, HPN-lOO, bu metotlar için seçilen PBA ön ilacidir.
Bir baska yönüyle burada, bir hastanin, fenil asetat veya fenil bütiratin bir baslangiç miktari ile yapilan bir tedaviden, bir PBA ön ilacinin bir final miktarina geçirilmesine yönelik bir metot saglanmakta olup bu metot, asagida sayilanlari ihtiva a) fenil asetat veya fenil bütiratin en azindan bir kismini ikame edecek bir PBA ön ilacinin replasman miktarinin belirlenmesi; b) Ön ilaç replasman miktarinin, fenil asetat veya fenil bütiratin bahsedilen kismi ile ikame edilmesi; ve c) Ön ilaç replasman miktarinin etkinligini degerlendirmek üzere hasta tarafindan atilan PAGN miktarinin takip edilmesi.
Istege göre bu metot, ön ilaç miktarinin ayarlanmasini ve ayarlanmis miktarda ön ilacin uygulanmasini ve ayrica ayarlanmis ön ilaç miktarinin etkinligini degerlendirmek üzere PAGN atiliminin takip edilmesini ihtiva eder. PBA ön ilacinin replasman miktari, ikame edilen PBA miktarina yaklasik olarak es molar bir miktarda olabilir.
Burada kapsamli sekilde ele alinan sebeplerden ötürü bir hastaya PAA veya PBA'nin bir ön ilaci (veya yeni bir ön ilaç) baslatilirken PAA düzeylerine güvenmek yaniltici olur. Bir ön ilacin mutlak olarak sistemik sisteme girmeden PAGN'ye hizli sekilde dönüsmesine yönelik. karaciger tabanli mekanizmalarin mevcudiyeti, PAA, ve PBA, plazma› düzeylerini, etkinligin göstergesi olarak yetersiz kilar ve dolayisiyla bu metot, hastaya verilecek olan bir PAA veya PBA ön ilaci ile yapilan tedaviyi degerlendirmek ve takip etmek üzere atilan PAGN'ye dayanir.
Pek çok durumda bir hastanin örnegin fenil bütirattan HPN-lOO'e veya baska bir PBA ön ilacina artan adimlar yerine tek bir asamada direkt olarak geçirilmesi mümkün olacaktir. Dolayisiyla önceden kullanilan PAA veya PAA ön ilacinin tamami, ikame edici uygun bir yeni Ön ilaç (PBA ön ilaci) miktari ile ikame edilebilir. Ancak bazi durumlarda (örnegin 'kirilgan hastalar', PAA veya PAA ön ilacinin tavsiye edilen limitlerinde veya bu limitlerin yakininda dozajlar alan hastalar ve azit atiklarin atilmasi için çok sinirli endojen kapasiteye sahip hastalar, ya da hastanin ilaci metabolize etme veya atma kapasitesinin belirli olmadigi durumlarda), baslangiçtaki ilaçtan HPN-lOO gibi yeni bir PBA ön ilacina iki veya daha fazla asamada veya adimda geçilmesi tercih edilebilir. Dolayisiyla geçis 2, 3, 4 veya 5 adimda yapilabilir ve her bir adimda orijinal ilacin bir kesri (örnegin iki adimlik bir geçis için yaklasik olarak yarisi, üç adimlik bir geçis için yaklasik üçte biri vs.) verilecek olan yeni PBA ön ilaci ile ikame edilir. Bu yaklasim, tedavi almaktayken veya azot eliminasyonunu destekleyen ilaçtan büyük bir miktar uygulanmaktayken tekrarli hiperamonemi epizotlarina yatkin oldugu bilinen bir 'kirilgan' UCD hastasi için uygun olabilecektir.
Bu nedenle, bir baska özellikte, fenil asetat veya fenil bütiratin bir baslangiç miktari ile tedavi edilen bir UCD hastasinin, bir PBA ön ilacinin bir final miktarina geçirilmesine yönelik bir metot açiklanir ve söz konusu metot, asagida belirtilenleri ihtiva eder: a) fenil asetat veya fenil bütiratin en azindan bir kismini ikame edecek bir PBA ön ilaci replasman miktarinin belirlenmesi; b) ön ilaç replasman miktarinin, fenil asetat veya fenil c) hastadaki amonyak plazma düzeyinin, ön ilacin replasman miktarinin etkinligini degerlendirmek üzere izlenmesi.
Bazi yapilanmalarda, ön ilacin replasman miktari, ikame edilen PBA miktarina kiyasla es molar bir miktardir.
Izleme adimi sirasinda hasta, bir fenil asetat veya fenil bütirat arti yeni ön ilacin bir karisimi ile tedavi edilir. Oran hastanin geçisinin hangi adimda olduguna bagli olarak degisir. Hekim, sonraki asamalarda kullanim için ön ilacin replasman miktarinin belirlenmesinde ilk adimin etkileri hakkindaki bilgileri de kullanabilir; bu nedenle, ön ilacin bir birinci asamada bir replasman miktari olarak kullanilan tahmini miktarin verilmesi durumunda tahmin edilenden büyük ölçüde daha etkili olmasi halinde, geçisin bir sonraki asamasinda kullanilacak replasman miktari orantisal olarak azaltilabilir.
Bir baska yönde, `kirilgan bir hasta' (büyük olasilikla üre sentez kapasitesi bulunmayan, sik semptomatik hiperammonemi ve/veya neonatal baslangiçli hastalik öyküsü olan bir UCD hastasi veya ilaci metabolize etme kabiliyetine sahip olup olmadigi belirsiz olan, ciddi risk tasiyan karaciger fonksiyonuna sahip bir hasta) için uygun olabilecegi üzere kademeli bir sekilde fenil asetat, fenil bütirat veya bir PBA ön ilaci ile gerçeklestirilecek tedavinin baslatilmasina yönelik bir metot açiklanmistir. Ön ilacin aktif hale gelmesi ve islev görmesi için karaciger fonksiyonuna bagli olmasindana dolayi bu süreç daha karmasik olabilir; bu nedenle söz konusu metot, tercihen kademeli bir sekilde gerçeklestirilir ve asagidaki adimlarla örneklendirilir: a) hasta için besinsel azot aliminin tahmin edilmesi veya ölçülmesi; ve/veya b) hastanin üriner atik azot atilimina olan ihtiyacinin tahmin edilmesi ve daha sonra c) atilan PAGN olarak gerekli atik azot temizlemesinin bir fraksiyonunun saglanmasi için ilacin tahmin edilen bir baslangiç dozunun verilmesi; ve d) ilacin dozunu uygun sekilde arttirilmasi ve ilacin idame dozuna ulasilmasi için yukaridaki adimlari tekrarlanmasi.
Bu metotlar, en az 3 günlük ilaç uygulamasindan sonra, ki bu noktada bir kararli duruma ulasilmis olacaktir, total üriner azot ve üriner PAGN'nin ölçülmesine de istege göre yer verir. Bu metot, ilacin arzu edilen etkiyi gösterip göstermedigini belirlemek amaciyla PAGN'ye dönüsen ilaç miktarinin hesaplanmasina yer verebilir, ki bu dönüsümün en az %50 olmasi beklenecektir. Ilacin uygun bir dozaji, atilan PAGN miktarinin, besinsel protein alimindan gelen tahmini atik azot miktarini temizlemede yeterli olacagi bir dozaj olarak belirlenecektir, ki bu dozaj hastanin endojen azot eliminasyon kapasitesini hesaba katacak sekilde belirlenebilir.
Tek bir adimda temizlenecek olan azot atigi kesri, hastanin durumun (azot akümülasyon bozuklugu) agirligi uygun sekilde hesaba katilarak seçilebilir. Bazi yapilanmalara göre, temizlemede yardini gerektiren atik azotun yaklasik %SO'sinin uzaklastirilmasini hedeflemek uygun olacaktir. Bazi yapilanmalarda ise bu metot, atik azotun yaklasik %lOO'ünün uzaklastirilmasini hedefleyecektir.
Bir baska özellikte, fenil bütiratin bir baslangiç miktarini alan bir hastanin, fenil bütirattan HPN-lOO'e geçirilmesine yönelik bir metot açiklanir ve söz konusu metot, asagida belirtilenleri ihtiva eder: a) fenil bütiratin günlük baslangiç dozajinin en azindan bir kismini ikame etmesi için uygun bir HPN-lOO miktarinin belirlenmesi; b) fenil bütiratin günlük baslangiç dozaji eksi HPN-lOO ile ikame edilen kisma karsilik gelen bir miktarda fenil bütirat miktari ile birlikte denege uygun bir miktarda HPN-lOO verilmesi; c) azalmadigindan emin olmak için denek için atilan PAFN düzeyinin belirlenmesi; ve d) fenil bütiratin tümü HPN-lOO ile ikame edilene kadar Atilan PAGN iniktarinin azaldigi tespit edilirse, hasta için uygun bir PAGN atilim düzeyinin yeniden saglanmasi için ilave HPN-lOO veya ilave PBA verilir ve daha sonra ikame adimlari, PBA'nin tümü HPN-lOO ile ikame edilene kadar tekrarlanir.
Burada yine, bir baslangiç adiminda ikame edilcek fenil bütirat kismi, %100, yaklasik 1/2, yaklasik 1/3 veya yaklasik 1/4 veya bunlarin arasinda bir deger olabilir. Bir birinci asamada, fenil bütiratin tümünden daha azinin ikameli edildigi kademeli bir islem sirasinda, hastaya hem HPN-lOO hem. de fenil bütirat verilecektir. Buradar gösterildigi haliyle uygunr bir HPN-lOO dozunun belirlenmesine yönelik uygun metot, agizdan verilen PBA ön ilacini degerlendirmeye yönelik daha az güvenilir olan kriterlere dayanmak yerine, atilan PAGN'yi hesaba katacaktir.
Bir baska yapilanmaya göre burada, bir hastaya bir fenil bütirat Ön ilacinin verilmesine yönelik, en az bir fenil bütirat ön ilacinin verilmesi üzerine hastaya yönelik PAGN atilim hizinin belirlenmesine ve PAGN atilim hizina göre bir doz uygulama semasinin seçilmesi veya ayarlanmasini içeren bir metot açiklanmistir. Söz konusu bilesik, yukarida tarif edildigi sekilde bir Formül I, Formül II veya Formül III bilesigi olabilir. Avantajli oldugu üzere PBA ön ilaçlari olarak burada kullanilan bilesikler, PBA'ya benzer bir azot temizleme kapasitesine ulasir, ancak tedavi edilen hastada daha stabil bir amonyak düzeyi üreten, salimli bir yavas kinetik profil sergiler. Bazi yapilanmalara göre bulus konusu metotlar, bir hastaya, PBA'nin sagladigina benzer bir amonyak düzeyi kontrolü saglayan, ancak hastayi sistemik PBA'ya anlamli ölçüde daha az maruz birakan bir dozajda burada tarif edilen sekilde bir ön ilacin uygulanmasini içerir. Bazi yapilanmalara göre hasta, PBA için, PBA'ya daha az maruz kalindigini gösteren farmakokinetik parametrelere (örnegin daha düsük AUC ve Cmßs) tabi olurken, normal doz araligindaki bir PBA dozaji ile yapilan tedavinin sagladigina benzer veya daha iyi bir plazma amonyak düzeyini muhafaza eder. HPN-lOO ve PBA, UCD hastalarina es molar dozajlarda verildigi zaman, HPN-lOO verilen hasta genel olarak daha düsük plazma amonyak düzeyleri sergilemis ve ayrica PBA'ya daha az maruz kalmistir: AUC (NI-13) Cmaks (NI-13) AUC (PBA) Cmaks (PBA) Istatistiksel anlamliligi ortaya koymak için daha büyük bir veri kümesine ihtiyaç olmakla birlikte, kismen bu durumlarin nadir olmasi sebebiyle sinirli miktarda veriler mevcuttur. Gene de bu veriler, amonyak düzeyinin sekilde kontrol altina alinmasiyla sonuçlandigini ve PBA'ya daha fazla maruz kalindigini gösterir iken, es molar dozdaki PBA ön ilaci HPN-lOO, amonyak düzeyinin daha iyi sekilde kontrol altina alinmasini ve daha düsük PBA ekspozür düzeyleri saglamistir.
Buna göre bu açiklama, bir UCD hastasinin bir PBA ön ilaci ile tedavi edilmesine yönelik bir metot saglar ve bu kapsamda PBA ön ilaci, es nwlar Haktarda PBA ile karsilastirildigi zaman ve PBA'ya yönelik AUC ve Cmmß ile gösterildigi üzere, hastanin PBA'ya maruz kalma düzeyini artirmaksizin amonyak düzeyinin PBA'ya göre daha iyi sekilde kontrol altina alinmasini saglar.
Bazi yapilanmalara göre bu tedavide ön ilaç olarak› HPN-lOO kullanilir ve bazi yapilanmalara göre PBA ekspozürüne yönelik AUC, ön ilaç ile PBA'li duruma göre en az yaklasik %20 kadar daha düsüktür; veya ön ilaç ile tedavi üzerine PBA'ya ekspozür, PBA ile tedavi yapilan duruma göre en az yaklasik %30 kadar daha düsüktür; veya PBA'ya azalmis ekspozürü sergilemek üzere bu durumlarin ikisi de karsilanir. Bazi yapilanmalara göre PBA'ya yönelik AUC, ön ilaç uygulandigi zaman yaklasik olarak 600 daha azdir ve PBA'ya yönelik Cmmß ise yaklasik 100 daha azdir. Tercih edildigi haliyle HPN-lOO, ortalama olarak yaklasik 40 umol/L'den daha az veya 35 ümol/L'den daha fazla olmayan plazma amonyak düzeyleri saglar.
Burada PBA ön ilaçlari olarak kullanilan bilesiklerin avantajli yavas salimli kinetik profili, sodyum PBA ile karsilastirildigi zaman belirli hastalarda daha az siklikta ve daha büyük esneklikte doz uygulanmasina imkan verir. UCD'si ve artmis amonyak düzeylerine yatkinligi olan tüm hastalarin (örnegin ilk belirtileri birkaç yasta ortaya çikan UCD, yani neonatal baslangiç göstermeyen hastalarin) prensip olarak HPN-lOO'ün amonyak temizleyici aktivitesinden faydalanmasi gerekir iken, önemli kalinti üre sentez kapasitesi olan UCD hastalari, HPN- 100 gibi PBA ön ilaçlarinin günde üç ve hatta günde iki kere verilmesi için en iyi adaylar olacaktir. Sirozu ve HE'si olan hastalar da daha az siklikta doz uygulanmasi için aday hastalar olacaktir, zira agir karaciger hastaligi olan hastalar` bile anlamli kalinti üre sentez kapasitesine sahiptir (Rudman ve ark., J. Clin. Invest. 1973).
Burada açiklanan spesifik yapilanmalar, asagida belirtilenleri A. Bir azot tutulum bozuklugu yönünden tedavi ihtiyaci olan bir hasta için etkin bir HPN-lOO dozajini belirlemeye yönelik olarak, HPN-lOO'ün bir baslangiç dozajinin etkisinin izlenmesini içeren bir metot, burada etkinin izlenmesi, esas olarak hastanin üriner fenil asetil glutamin (PAGN) çikisinin belirlenmesinden olusur.
Bu metoda göre henüz tedavi görmemis bir hastaya yönelik baslangiç dozu, verilen PBA'nin üriner PAGN'ye tahmini dönüsüm yüzdesini hesaba katacaktir ve üriner PAGN çikisi ise, üriner PAGN'nin üriner kreatine bir orani olarak belirlenebilir, çünkü baskalarinca gösterildigi üzere, günlük atilimi belirli bir birey için sabit olma egiliminde olan kreatin, idrar hacimdeki degisikliklerin düzeltilmesi esnasinda idrar parametrelerinin ölçümlerini normalize etmenin bir vasitasi olarak kullanilabilir. Bu metotlara göre azot tutulum bozuklugu, kronik hepatik ensefalopati veya bir üre siklus bozuklugu olabilir. Genel tedavi programini ve besinsel protein alimini ayarlamak üzere plazma amonyak düzeyleri de izlenebilir, ancak yukarida ele alindigi üzere üriner PAGN, ilacin atik azot eliminasyonundaki rolünü degerlendirmenin tercih edilen bir yolunu saglar.
B. Bir azot tutulum bozuklugu yönünden tedavi ihtiyaci olan bir hasta için etkin bir HPN-lOO dozajini belirlemeye yönelik olarak, HPN-lOO'ün bir baslangiç dozajinin etkisinin izlenmesini içeren bir metot, burada henüz tedavi almamis bir hastaya yönelik baslangiç dozu, uygulanan PBA'nin üriner PAGN'ye tahmini dönüsüm yüzdesini hesaba katacaktir ve burada HPN-lOO'ün baslangiç dozajinin etkisinin izlenmesi ise, esas olarak hastanin üriner fenil asetil glutamin (PAGN) çikisinin ve/veya toplam üriner azotunun belirlenmesinden olusur. Bu metotlara göre HPN-lOO'ün etkin dozajinin hastaya verilmesi, hastada tercihen bir normal plazma amonyak düzeyi üretir. Bu ise yaklasik 35 veya yaklasik 40 ümol/L'lik bir düzey olabilir.
Bir azot tutulum bozuklugu olan bir hasta için HPN-lOO'ün baslangiç dozajini belirlemeye yönelik olarak, HPN-lOO dozajinin, yaklasik %60 ila yaklasik %75'lik bir faydalanma verimliligi esasinda hesaplanmasini içeren bir metot. Bu tip metotlarda HPN-lOO'ün dozaji, hastanin besinsel protein alimindan hesaplanabilir, ya da hastanin beden agirligindan ve yaklasik büyüme hizindan kestirilebilir. Bu tip metotlarda HPN-lOO'ün dozaji bazi durumlarda hastanin kalinti üre sentez kapasitesini hesaba katacak sekilde azaltilir ve bu amaçla HPN-lOO'ün miktari, hastanin azot eliminasyonuna yönelik endojen kapasitesi bakimindan gerekli olan amonyak temizleme miktarini yansitacak sekilde ayarlanir.
Azot tutulum bozuklugu olan bir hasta için bir PAA ön ilacinin bir dozajini belirlemeye yönelik olarak, asagida belirtilenleri ihtiva eden bir metot: a) hastanin kalinti üre sentez kapasitesinin belirlenmesi; b) hastanin besinsel protein aliminin belirlenmesi; c) a) ve b)'den hastanin hedef üriner PAGN çikisinin kestirilmesi; d) PAA ön ilacinin üriner PAGN'ye yaklasik %60 ila yaklasik miktarini mobilize etmek için gerekli olan bir PAA ön ilaç miktarinin belirlenmesi.
Bu Hßtotlarda, PAA ön ilaci fenilbütirik asit (PBA) veya bunun farmasötik olarak kabul edilebilir bir tuzu veya HPN- 100 olabilir.
Amonyak tutulum bozuklugu olan bir hastayi, uygun bir PAA ön ilaç dozaji ile tedavi etmeye yönelik olarak bir metot olup, söz konusu metot asagidakileri ihtiva eder: e) hastanin kalinti üre sentez kapasitesinin belirlenmesi; f) hastanin besinsel protein aliminin belirlenmesi; g) a) ve b)'den hastanin hedef üriner PAGN çikisinin kestirilmesi; h) PAA ön ilacinin üriner PAGN'ye yaklasik %60 ila yaklasik miktarini mobilize etmek için gerekli olan PAA ön ilaç miktarinin belirlenmesi; ve i) hastaya uygun PAA ön ilaç dozajinin verilmesi.
Bu metotlarda PAA ön ilaci, genellikle fenil bütirat veya bunun farmasötik olarak kabul edilebilir bir tuzu veya HPN- F. Fenil asetat veya fenil bütiratin bir baslangiç miktari ile tedavi verilen bir hastanin, HPN-lOO'ün bir final miktarina geçirilmesine yönelik olarak, asagida belirtilenleri ihtiva eden bir metot: j) fenil asetat veya fenil bütiratin en azindan bir kismini ikame edecek bir HPN-lOO replasman miktarinin belirlenmesi; k) HPN-lOO replasman miktarinin, fenil asetat veya fenil 1) HPN-lOO replasman miktarinin etkinligini degerlendirmek üzere hasta tarafindan atilan üriner PAGN miktarinin izlenmesi, yani takip edilmesi.
Bu metotlarda üriner PAGN miktarindaki bir artis, HPN-lOO miktarinin azaltilabildigini gösterebilir ve üriner PAGN'deki bir düsüs ise, HPN-lOO miktarinin artirilmasi gerektigini gösterebilir. b) fenil bütiratin günlük baslangiç dozaji eksi HPN-lOO ile ikame edilen kisma karsilik gelen bir miktarda fenil bütirat miktari ile birlikte denege uygun bir miktarda HPN-lOO verilmesi; c) azalmadigindan emin olmak için denek için atilan PAFN düzeyinin belirlenmesi; ve d) fenil bütiratin tümü HPN-lOO ile ikame edilene kadar Fenil bütiratin bir baslangiç miktarini alan bir hastanin, fenil bütirattan HPN-lOO'e geçirilmesine yönelik olarak, asagida belirtilenleri ihtiva eden bir metot: m) fenil bütiratin günlük baslangiç dozajinin en azindan bir kismini ikame etmesi için uygun bir HPN-lOO miktarinin belirlenmesi; n) fenil bütiratin günlük baslangiç dozaji eksi HPN-lOO ile ikame edilen kisma karsilik gelen bir miktar fenil bütirat ile birlikte denege HPN-lOO'ün uygun miktarinin verilmesi; o) denek için atilan üriner PAGN düzeyinin belirlenmesi; p) fenil bütiratin tümü HPN-lOO ile ikame edilene kadar Kademeli bir sekilde fenil asetat, fenil bütirat veya bir ile tedavinin baslatilmasina yönelik olarak asagidakileri ihtiva eden bir metot: q) hasta için besinsel azot aliminin tahmin edilmesi veya ölçülmesi; ve/veya r) diyet ve üre sentetik kapasitesi esasinda hastanin üriner atik azot atilimi ihtiyacinin tahmin edilmesi ve daha sonra ) verilen PBA'nin üriner PAGN'sine beklenen dönüsüm yüzdesinin hesaba katilmasi suretiyle, üriner PAGN olarak gerekli atik azot temizlemesinin bir fraksiyonunun saglanmasi için ilacin tahmin edilen bir baslangiç dozunun verilmesi; ve t) ilacin dozunun uygun sekilde arttirilmasi ve ilacin idame dozuna ulasilmasi için yukaridaki adimlarin tekrarlanmasi.
Bir PBA ön ilaci ile bir UCD hastasinin tedavi edilmesine yönelik bir metot olup, burada hastanin PBA'ya ekspozürünü arttirmaksizin, hasta es molar miktarda bir PBA aldiginda gözlemlenen AUC ve Cmaks degerleri ile kiyaslandiginda hasta PBA ön ilacini aldiginda PBA için olan AUC ve Cmaks degerleri ile belirlendigi üzere söz konusu ön ilaç, PBA'ya kiyasla esdeger veya daha iyi amonyak düzeyi kontrolü üretir.
Bu metotlarda PBA Ön ilaci, genellikle HPN-lOO'dür.
Söz konusu metotlar arasinda PBA ön ilaci HPN-lOO ile bir azot tutulum bozukluguna sahip olan bir hastanin tedavi edilmesine yönelik bir metot bulunur ve burada PBA ekspozürü için AUC, PBA ile tedaviye kiyasla ön ilaçla en az yaklasik %20 veya en az yaklasik %30 oraninda daha düsük olabilir. Bunun, HPN-lOO'ün yavas emilim veya alim özellikleri ile iliskili oldugu düsünülür ve bu da daha kararli bir PBA ekspozür düzeyi ve sodyum fenil bütirat ile karsilastirildiginda HPN-lOO'ün daha az siklikta dozlama ile etkili olma gibi beklenmedik bir avantaj saglar.
J. Bir azot tutulum bozukluguna sahip olan bir hasta için uygun bir besinsel protein düzeyinin belirlenmesine yönelik asagidakileri ihtiva eden bir metot: u) hastanin endojen azot eliminasyon kapasitesinin belirlenmesi; v) endojen azot eliminasyon kapasitesinin, hastanin bir azot temizleyici ilaç yardimi olmaksizin isleyebilecegi bir besinsel protein miktarinin hesaplanmasi; w) daha sonra, saglik ve Vücut büyümesi için gerekli protein miktari hesaba katilmasi suretiyle, hasta seçilen bir dozda azot temizleyici ilaç ile tedavi edilirken hastanin alabilecegi bir miktarda besinsel proteine ulasmak üzere seçilen bir dozda azot temizleyici ilaç yardimiyla hastanin isleyebilmesi gereken bir miktarda proteinin eklenmesi.
Bu metotta, azot temizleyici ilaç HPN-lOO olabilir. Yaygin olarak, seçilen HPN-lOO dozaji günlük yaklasik 19 gramdan fazla degildir ve hastanin bu miktarda HPN-lOO yardimi ile isleyebildigi besinsel protein Hdktari, HPN-lOO grami basina yaklasik 1 gram (~ 1.3 g) proteindir.
K. Bir hastanin bir PBA Ön ilaci ile tedavi edilmesine yönelik bir metot olup, günde 19 g'i asan günlük dozda HPN-lOO'ün HE veya UCD'ye sahip bir hastaya verilmesini ihtiva eder. Tercihe bagli olarak, günlük HPN-lOO dozu yaklasik 20 g ile yaklasik 57 g arasindadir.
L. Bir PBA, ön ilacinin dozlama çizelgesinin belirlenmesine yönelik bir metot olup, burada söz konusu hasta, ilk iki yil içinde semptom göstermeyen çogu siroz ve HE hastasinda oldugu gibi, önemli miktarda kalinti üre sentetik kapasitesini muhafaza HPN-lOO'ün kullanildigi yukarida bahsedilen metotlarda HPN-lOO ön ilaci ile tedavi yapilmasi üzerine PBA ekspozürü, PBA ile yapilan tedavi ile kiyasla en az yaklasik %30 kadar daha azdir.
Ayrica PBA'ya yönelik AUC, ön ilaç uygulandigi zaman yaklasik olarak 600 daha azdir ve PBA'ya yönelik Cmßs ise yaklasik 100 daha azdir. Gene yukaridaki metotlarda hasta ön ilaç ile (HPN- 100 olabilir) tedavi edildigi zaman hasta normal plazma amonyak düzeylerine tipik olarak ulasacak ve koruyacaktir.
Asagidaki örnekler, bulusu sinirlandirmak degil de örnekleyerek izah etmek için verilmistir.
Insan çalismalarindan alinan asagidaki veriler ve bir ön klinik çalisma, kan düzeyleri ölçülerek ilaç ekspozürü ve etkisini degerlendirmeye yönelik konvansiyonel yaklasimin, üriner PAGN atilimi veya plazma amonyagindaki düsüs ile degerlendirilen azot temizlenmesi ile korelasyon vermedigini gösterir. Sasirtici oldugu üzere bu veriler, bir ön ilacin bir etkili miktari ile görülen PBA veya PAA plazma düzeyi, fenil bütiratin benzer bir etkili miktari ile görülen PBA veya PAA plazma düzeyinden çok daha düsük olabildigini gösterir. Dahasi bu veriler, baslangiç dozajinin seçilmesinde sodyum PBA veya HPN-lOO'ün PAGN'ye tam olmayan dönüsümüne imkan vermek gerektigini, PBA'nin bir tuz yerine bir trigliserid olarak verilmesinin uygulama semasina yönelik gecikmeli salim davranisi ve isaretlerini ve HPN-lOO'ün, sodyum PBA için halihazirda tavsiye edilenden daha büyük dozlarda verilmesi olasiligini gösterir. Bu veriler, bu bulgularin biyolojik izahati ile birlikte sunulur.
Saglikli eriskinlerde tek doz güvenilirligi ve PK Farmakokinetik (PK) ve farmakodinamik (PD) profilini degerlendirmek üzere HPN-lOO, 24 saglikli eriskine tek bir doz olarak verilmistir. Farmakokinetik numuneler doz uygulamasindan önce ve doz uygulandiktan 15 ve 30 dakika sonra ve doz alinmistir. Yukarida ele alindigi üzere önemli HPN-lOO metabolitleri PBA, PAA ve PAGN'ye yönelik plazma düzeyleri, sodyum PBA verildikten sonraki duruma göre HPN-lOO verildikten sonra kat kat daha az çikmistir. Buna karsi üriner PAGN atilimi, iki grup arasinda benzer çikmis (sodyum PBA sonrasinda 4905 +/- l ve gözlenmis olan farklarin, idrar alimlarinin 24. saatte durdurulmasi sebebiyle büyük. ölçüde eksik numune aliminin bir sonucu oldugu belirlenmistir (sodyum PBA verilmesinden sonraki PAGN atiliminin, 24. saatte büyük ölçüde tam oldugu, ancak HPN-lOO uygulanmasi üzerine 24. saatten sonra devam ettigine dikkat edilmelidir). Dolayisiyla plazma metabolit konsantrasyonlari, sodyum PBA ve HPN-lOO'ün karsilastirmali amonyak temizleme aktivitesini dogru sekilde yansitmamistir. Üç eriskin gönüllü, gerek sodyum PBA gerekse HPN-lOO'ün tek bir dozu ile 3 g/m2'lik bir dozajda tedavi edilmistir. Plazma PAA, PBA ve PAGN düzeyleri, bilinen metotlara göre periyodik olarak 12-24 saat takip edilmistir. Sonuçlar, her bir hastaya yönelik bir egrinin gösterildigi sekil 4 içinde gösterilir (log skalaya dikkat edilmelidir).
Her bir paneldeki egiriler, 3g/m2 dozajda sodyum PBA verilen deneklerde, ya da sodyum PBA dozajiyla saglanana es molar miktarda PBA saglamak 'üzere hesaplanan bir› miktarda HPN-lOO verilen deneklerde PBA, PAA veya PAGN'nin ölçülen düzeylerini temsil eder.Her bir materyale yönelik üç egri, sodyum PBA veya HPN-lOO'ün belirtilen dozajlarini almis olan. üç denege yöneliktir.
Sol paneldeki üst egri, PBA düzeylerini temsil eder; aradaki egri PAA düzeylerini temsil eder; ve egrilerin üç kümesinin en altta olani ise PAGN düzeylerini temsil eder. Sag panelde en altta 10-15 saatlik araliktaki üç egrinin tamami PBA'ya yöneliktir; ve 15-25 saatteki en yüksek üç egri ise PAGN düzeylerini temsil eder. PAA düzeyleri, yaklasik 12 saat sonra belirlenmemistir ve bu zamana kadar genellikle PAGN egrilerine yakin çikmistir.
Karaciger hastaligi olan hastalara HPN-lOO verilmesi Karaciger hastaligi olan hastalarda farmakokinetik (PK) ve farmakodinamik (PD) profilini belirlemek üzere, sirozlu hepatik bozuklugu olan hastalara (A, B veya C'lik Child-Pugh skorlari) ve normal karaciger fonksiyonu olan saglikli eriskinlerin cinsiyet ve yas eslemeli bir kontrol grubuna HPN-lOO'ün tek bir doz olarak (1. günde 100 mg/kg/gün) ve 7 ardisik gün için günde iki kere (8'den 14. güne kadar 200 mg/kg/gün, 100 mg/kg/doz'luk iki doz olarak) agizdan verildigi klinik testler gerçeklestirilmistir. Deneklere 15. günde tek bir doz HPN-lOO verilmistir (100 mg/kg). PK kan örnekleri doz uygulamasindan önce, doz uygulandiktan 15 ve 30 dakika sonra ve 1, 8 ve 15. sonar ve 1, ve 15. günlerde doz uygulandiktan 48 saat sonra alinmistir. 9-14. günlerde kan örnekleri sabah dozundan önce ve sabah dozundan 2 saat sonra alinmistir. Idrarlar l, 8 ve 15. . günlerde dozdan sonra 24-48. saatlerde alinmistir.
HPN-lOO, deneklerin tüm gruplarinda baskin olan yolak yoluyla metabolize olmus ve alternatif HPN-lOO metabolitleri PAG (fenilasetil glisin), PBG (fenilbütiril glisin) ve PBGN (fenilbütiril glutamin) tüm plazma örneklerinde kantifikasyon limitinin altinda çikmistir. PBA ve PAA'ya yönelik hem sistemik ekspozür derecesi (AUth) hem de Cm“, Child-Pugh grubu B veya C'de, Child-Pugh grubu A'dan veya saglikli gönüllüler grubundan daha yüksek olma egilimi göstermis, ancak 15. günde bu degiskenlerde anlamli farkliliklar söz konusu olmamistir.
Asagida tarif edildigi gibi plazma PAA düzeyleri, Childs-Pugh siniflandirmasi ile korelasyon vermemistir (yani daha agir karaciger hastaligi olan hastalarda daha yüksek çikmistir).
Ancak HPN-lOO'ün PAGN'ye dönüsüm ortalamasi yaklasik %75 çikmis ve sirozu olan hastalar ile normal saglikli gönüllüler arasinda bir farklilik görülmemistir ve böylece hepatik bozuklugun denegin PBA ön ilaci HPN-lOO'ü aktive etme veya amonyak fazlasini atmak üzere bundan faydalanma becerisini etkilemedigini ortaya koymustur. Dolayisiyla asagida daha detayli olarak özetlendigi üzere plazma metabolit düzeyleri, HPN-lOO dozaji ile iyi ilintilenmemis ve aynen saglikli eriskinlerde oldugu gibi plazma metabolit düzeyleri HPN-lOO'ün azot temizleme etkisini dogru sekilde yansitmamistir. Dahasi uygulanan PAA'nin PAGN'ye dönüsüm ortalamasi, bu hasta popülasyonunda yaklasik %75 çikmistir.
Anal Denekler Geometrik %90 C1 Gruptaki etkiye it grubu ortalama oran yönelik P degeri PBA AUCo-t 0 . 4 O Child-Pugh 0.92 0.58- A 1.43 Child-Pugh 1.26 0.80- B 1.97 Child-Pugh 1.37 0.87- C 2.14 PBA Cmaks 0 . 52 Child-Pugh 1.42 0.87- A 2.31 Child-Pügh 1.35 0.83- B 2.21 Child-Pugh 1.50 0.92- C 2.45 PAA AUCO-t 0 . 64 Child-Pugh 1.22 0.48- A 3.06 Child-Pugh 1.53 0.61- B 3.85 Anal Denekler Geometrik %90 CI Gruptaki etkiye it grubu ortalama oran yönelik P degeri Child-Pugh 1.94 0.77- 0 4.88 PAA Cmaks 0.72 Child-Pugh 1.33 0.70- A 2.52 Child-Pugh 1.16 0.61- B 2.20 Child-Pugh 1.52 0.80- 0 2.88 AUCmt: O zamanindan ölçülebilen son konsantrasyonuna kadar, plazma konsantrasyon egrisinin altindaki alan; CI: güvenilirlik araligi; GMK: gözlenen maksimum plazma konsantrasyonu; PAA: fenilasetik asit; PBA: fenilbütirik asit. Çoklu doz uygulamalari esnasinda (günler 8-15), daha büyük hepatik bozuklugu olan hastalarda (Child-Pugh B veya C), Child- Pugh grubu A ve saglikli gönüllülere kiyasla PBA ve PAA'nin daha yüksek sistemik konsantrasyonlarina yönelik bir trend söz konusu olmustur. PAA, PBA'dan farkli olarak bir gündeki çoklu doz uygulamalarinda plazmada anlamli ölçüde birikmemistir. Tekli (8. gün) ve çoklu doz uygulamalari (15. gün; kararli durum) arasindaki farklar, birlestirilen tüm denekler için (p < 0.001) PAA'ya yönelik AUC042 ve Cmmç bakimindan anlamli çikmistir, ancak bu durum PBA için geçerli degildir. 15. gündeki doz uygulamasindan sonra PBA'ya degil de PAA'ya ekspozürün derecesi, hepatik bozukluk ile anlamli korelasyon vermistir.
HPN-lOO'ün klinik verimliligi, glutaminin. PAA, ile PAGN olusturmak üzere konjüge olmasi yoluyla kendi amonyak temizleyici becerilerine baglidir. Beher günlük doz uygulamasindan sonra PAGN atilan majör metabolit olmustur: %0.05'i). atilmistir (toplam HPN-lOO Child-Pugh gruplari ve saglikli gönüllüler arasinda, atilan PAGN miktari yönünden anlamli farklar söz konusu olmamistir. Üriner PAGN atilimi, HPN-lOO'ün amonyak temizleme kapasitesinin de bir göstergesidir, zira 2 mol amonyak, 1 mol PAA ile birleserek PAGN üretir. Bu çalismada hepatik bozukluk, HPN-lOO'ün amonyak temizleme becerisi üzerinde anlamli bir etki göstermemistir. Child-Pugh gruplari ve saglikli gönüllüler arasinda, atilan PAGN miktari yönünden anlamli farklar söz konusu olmamistir. Bu çalismada hepatik bozuklugun, HPN-lOO'ün amonyak temizleme becerisi üzerinde anlamli bir etkisinin olmadigina, ancak plazmada PAA birikmesi ile iliskili olduguna yönelik gözlemler, ilaç etkisini ve sonuç olarak bu bulusun önemini göstermek için metabolit kan düzeyleri yerine üriner PAGN'den faydalanmanin önemini vurgular, ki bu durum verilen PAA'nin üriner PAGN'ye ortalama dönüsüm yüzdesinin 4 uygulama grubu arasinda yaklasik %75 olmasi ile de desteklenir. . günde doz uygulamasindan sonra üriner PAGN atilimi (0-48 saatler).
Child-Pugh. Child-Pugh Child- Saglikli A (8) B (8) Pugh C Eriskinle (8) r (8) 442.3 193.4 Child-Pugh. Child-Pugh Child- Saglikli A (8) B (8) Pugh C Eriskinle (8) r (8) ortalamasi (SS) Burada özellikle dikkat edilmesi gereken, karaciger hastaligi olan hastalarda saglikli eriskinlere göre daha yüksek plazma düzeylerine dogru istatistiksel olarak anlamli olmayan bir yön degisimi sergileyen PBA ve PAA plazma düzeyleri ile üriner PAGN atilimi arasinda bir iliski bulunmamasidir.
UCD'si olan eriskinlere HPN-lOO verilmesi Azot tutulumu ile iliskili klinik durumlardaki farmakokinetik (PK) ve farmakodinamik (PD) profili baskaca kesfetmek üzere 10 eriskin UCD hastasi, sodyum PBA'dan HPN-lOO'ün PBA ile es molar dozuna geçirilmistir. Deneklerin çalismaya kaydedilmeden önce stabil bir sodyum PBA dozu kullanmalari gerekmistir. Çalismaya kayit edilmeleri üzerine tüm deneklere 7 günlügüne sodyum PBA verilmis ve daha sonra gecelik gözlemler ve 24 saatlik PK ve amonyak ölçümleri ve idrar alimlari için bir çalisma ünitesine kabul edilmislerdir (2-1. ziyaret). Denekler daha sonra sodyum PBA'nin toplam dozuna bagli olarak gerek tek bir adimda gerekse çoklu adimlarda HPN-lOO'ün PBA'ya es molar dozuna geçirilmistir; lO hastadan 9'u tek bir adimda geçis yapmistir. Denekler bir haftaligina %lOO'lük HPN-lOO dozunda tutulmus ve daha sonra tekrarli PK (ll-l. ziyaret), amonyak ve idrar alimlari için çalisma ünitesine geri kabul edilmislerdir.
Bu çalismanin asagida detayli sekilde özetlenen bulgulari, ayni saglikli eriskinlerde ve karaciger hastaligi olan hastalarda oldugu gibi plazma metabolit düzeylerinin amonyak temizleme aktivitesi ile ilintilenmedigini ve amonyak temizleme aktivitesinin üriner PAGN atilimi ile yansitildigini ve plazma amonyak sonuçlari ile desteklendigini gösterir. Dahasi bu bulgular, hem sodyum PBA hem de HPN-lOO'ün (üriner PAGN'ye dönüsür) yüzdesi yönünden bireyler arasinda kayda deger bir Farmakokinetik, amonyak ve güvenilirlik analizleri: Asagidaki tabloda Özetlendigi üzere 7 günlük HPN-lOO uygulamasi, benzer PAA ve plazma PAGN düzeyleriyle, ancak sodyum PBA'nin PBA'ya es molar dozu ile kiyasla biraz daha düsük PBA düzeyleriyle sonuçlanmistir.
Kararli durumda sodyum PBA ve HPN-lOO arasinda farmakokinetik parametrelerin karsilastirmasi PK Parametresi Aritmetik Ortalama (%CV) Sodyum PBA HPN- Plazmadaki PBA Plazmadaki PAA Plazmadaki PAGN AUCOQ4: 0 zamanindan (doz uygulama öncesi) 24. saate kadar konsantrasyon egrisi altindaki alan, Cmaxwz kararli durumdaki maksimum plazma konsantrasyonu, Cminwz kararli durumdaki minimum plazma konsantrasyonu, AE: 24 saatte atilan miktar 1 Ortalama (SD) sodyum PBA dozu = 12.6 (4.11) g; ortalama (SD) HPN-lOO dozu = 12.3 (3.91) g.
Farkli PBA kan düzeylerine ragmen genel üriner PAGN atilimi, asagidaki tabloda özetlendigi üzere iki uygulama için benzer çikmistir. Önemli bir husus olarak ve verilen tüm PBA'nin üriner PAGN'ye dönüstügüne dair` mevcut tedavi yönetmeliklerine özgü varsayimlarin aksine, uygulanan PAA'nin PAGN'ye dönüsme yüzdesi (ortalama yaklasik %60) yönünden ve hem PBA hem de HPN-lOO'de benzer olacak sekilde bireyler arasinda kayda deger degisiklik gözlenmistir. Dahasi atilimin 24 saatlik paterni, PAGN idrar çikisinin sodyum PBA verilen hastalarda en yüksek düzeyine ulasirken, HPN-lOO verilen hastalarda PAGN çikisinin zirvesinin geceligin (12-24 saatlik idrar alimi) meydana gelmesi bakimindan farklilik göstermistir. Bu varsayimim, sodyum PBA ile karsilastirildiginda HPN-lOO verilmesi üzerine PAA'nin etkin kan konsantrasyonlarinin yavas salim karakteristigini ve daha uzun süresini yansitmasi muhtemeldir. HPN-lOO, tüm kan örneklerinde ya saptanamamistir ya da kantitasyon limitlerinin altinda kalmistir.
Atilan ortalama PAGN miktarinin (ug) sodyum PBA (sodyum fenil bütirat) ve HPN-lOO arasinda karsilastirmasi Tedavi PAGN PAGN PAGN Total PAGN (48.2) (25.9) Asagidaki tabloda özetlendigi üzere, HPN-lOO sonrasi venöz amonyaga yönelik zamana göre normalize edilmis ortalama egri alti alan (TN-AUC) degerleri, sodyum PBA ile gözlemlenen degerlerden yönsel olarak (~%3l) daha düsük çikmistir (38.4 umol/L'ye karsi 26.1 umol/L), gene de bu farklar istatistiksel anlamliliga ulasmamistir (sekil 10). Benzer sekilde HPN-lOO verilmesi üzerine zirve venöz amonyak konsantrasyonlari, sodyum PBA ile gözlemlenenlerden yönsel olarak (~%29; istatistiksel olarak anlamli degildir) daha düsük çikmistir (79.1 umol/L'ye karsi 56.3 umol/L).
Venöz amonyaga yönelik normal üst limit, Çalisma yerleri arasinda 26'dan 35 umol/L'ye kadar farklilik göstermistir.
Amonyak degerlerinin (TN-AUC) hastalar için ayri ayri incelenmesi neticesinde, sodyum PBA verilen yüksek amonyak degerleri gösteren hastalarin, HPN-lOO verilmesi üzerine amonyak degerlerinde daha büyük bir düsüs gösterdigi sergilenmistir (sekil 12). Dahasi HPN-lOO verilmesinden sonraki ortalama amonyak degeri (26.1 umol/L), normal aralik içerisinde kalmis iken, sodyum PBA (sodyum fenil bütirat) verilmesi üzerine normalin üst limiti üzerinde (ULN) çikmistir (38.4 umol/L) (sekil 13). Benzer olarak normal amonyak düzeylerinin ortalama yüzdesi, sodyum PBA. uygulanmasindan sonra %58'den, HPN-lOO uygulanmasindan sonra %83'e artmistir.
Gerek sodyum PBA gerekse HPN-lOO verilerek yedi günlük doz uygulanmasi takibinde venöz amonyak farmakodinamikleri (kararli Sodyum PBA HPN-lOO Denek Cmaksü TN-AUC PBA'ya Cmaksü TN-AUC PBA'ya (umol/L (umol/L esdeger (umol/L (umol/L esdeger Sodyum PBA HPN-lOO Denek Cmaksß TN-AUC PBA'ya Cmaksw TN-AUC PBA'ya (umol/L (umol/L esdeger (pmol/L (pmol/L esdeger UCD hastalari arasinda amonyak ekspozüründeki bu düsüs, asagidaki tabloda ve sekil ll içerisinde özetlendigi üzere HPN- 100 verilen denekler arasinda gecelik kontrol daha iyi gerçeklestigini yansitir. Bu çalisma, amonyaga yönelik hem AUC hem, de Cmaks degerlerinin, HPN-lOO ile daha düsük oldugunu göstererek, daha az total amonyak ekspozürü belirtir ve özellikle geceligin HPN-lOO anlamli ölçüde daha güçlü bir etki sergilemistir. Küçük popülasyon boyutu sebebiyle istatistiksel olarak anlamli olmamakla birlikte bu durum, amonyagin idrarla atilmak üzere mobilize etme becerisi gibi bir kilit ölçüt esasinda HPN-lOO'ün es molar esasta en az PBA kadar ve bundan daha etkili oldugunu gösterir. Ön sonuçlara göre HPN-lOO ayrica daha stabil amonyak düzeyleri gösterir ve hiperamonemi riskini azaltir. Bu deneyde hem HPN-100 hem de PBA verilmis olan 10 denekten 9'u, HPN-lOO yönünde bir tercih belirtmistir.
Gene bu deneyde HPN-100 verilen hastalarda agir advers etkiler (SAE) gözlenmemis iken, PBA verilen iki denek semptomatik hiperamonemi göstermistir; ve HPN-lOO alan denekler arasinda bildirilen advers etkiler (AE) toplam sayisi (5 denek toplam olarak 15 AE bildirmistir), PBA alan denekler arasindaki AE'lerin sayisindan daha düsük çikmistir (7 denek 21 AE bildirmistir).
Asagidaki tablo, lOO'e yönelik genel karsilastirma verilerini (ilave detaylar için bkz. es molar miktarlarda verilen sodyum PBA ve HPN- özetler (n=10) yukaridaki tablolar ve sekiller 10- Parametre Sodyum PBA HPN-lOO NH3 ekspozürü: 37.1 32.9 saatler) NH3 ekspozürü: GECE 36.3 21.3 (12-24. saatler) Advers etkiler 7 denek tarafindan bildirilen 21 advers denek tarafindan bildirilen 15 etki advers etki Agir advers 2 (semptomatik O etkiler hiperamonemi) PAGN atilimi Benzer Benzer Sodyum PBA ve HPN-lOO arasindaki farklar, sebebiyle birlikte HPN-100, küçük örnek boyutu istatistiksel olarak. anlamliliga 'ulasmamis olmakla es molar dozajlarda daha etkin olma yönünde açik bir trend sergilemistir ve amonyak düzeylerinin gecelik kontrolünün iyilestirilmesinde özellikle etkili olmustur.
Sekil 9a, ile ilintili olmadigini gösterir. kandaki PBA düzeylerinin, Bu sekilde, verilen HPN-lOO dozajlari HPN-lOO dozajina karsi PBA'ya yönelik 24 saatlik AUC ve PBA'ya yönelik Cmaks degerlerinin degerleri her bir hastada birbirini takip ederken, HPN-lOO dozu ile bir iliski göstermez: düsük PBA hastalarda meydana gelmistir. grafigi ekspozürleri Sekil 9b, (üst panel) dozlarda ve AUC ve Cmaks bu degerler hem en yüksek hem de en HPN-lOO verilen PAA düzeylerinin benzer olarak HPN dozajlari ile ilintisiz oldugunu gösterir.
Sekil 10, atik azotun genel kontrolü üzerinde HPN-lOO'ün daha iyi sonuç vermesi bakimindan klinik testlerde gösterilen trendi Sekil ll, HPN-lOO ile amonyak fazlasinin gecelik kontrolünün iyilestirildigini gösterir.
Sekil 12, sodyum PBA (Na PBA) ile tedavi edildigi zaman yüksek amonyak düzeylerine sahip hastalarda, HPN-lOO'ün sodyum PBA'dan daha iyi kontrol sagladigini ve buna karsi daha düsük amonyak düzeyleri olan hastalarda (PBA'nin nispeten iyi islev gösterdigi görülen hastalarda) ise HPN-lOO en azindan benzer bir amonyak kontrolü saglamistir. Yaklasik 40 umol/L üzerinde amonyak düzeylerine sahip hastalarin sodyum. PBA ile tedavi edilmesi durumunda, es molar dozajlardaki HPN-lOO'ün amonyagin üstün sekilde kontrol altina alinmasini sagladigina ve amonyak düzeylerini tutarli olarak yaklasik 40 umol/L altina düsürdügüne dikkat edilmelidir. Dolayisiyla, sodyuni PBA. ile tedavi edildikleri zaman amonyak düzeyleri anormal olan hastalarda (örnegin yaklasik 40 umol/L üzerinde), es molar miktarda HPN- 100 ile daha iyi amonyak kontrolüne ulasilabilmesi beklenir.
Buna göre HPN-lOO dozajlari burada tarif edildigi gibi belirlenebilir. Sekil 13, amonyak düzeylerinin bu testte sodyum PBA'ya göre HPN-lOO ile daha iyi kontrol altinda tutuldugunu (örnegin ortalama amonyak düzeyleri daha düsüktür) ve normale yönelik üst limitin altinda olmaya meyil ettiklerini gösterir.
Amonyak Kontrolü ve Üriner PAGN Atilimi arasindaki Iliski Yukaridaki örneklerde tarif edilen UCD hastalarda yapilan klinik çalismanin (Örnek 3) bir parçasi olarak, plazma amonyak düzeyleri ve üriner PAGN atilimi arasindaki iliski incelenmistir. Amonyak düzeyleri (yani amonyak kontrolü) ile tutarli iliski sergilememis olan PAA veya PBA kan düzeylerinden farkli olarak, zamana göre normallestirilmis egri altindaki alan olarak degerlendirilen kan amonyagi, üriner PAGN ile ters egrisel bir iliski göstermistir. Yani plazma amonyagi, üriner PAGN arttikça azalmistir. Dahasi amonyak ve üriner PAGN atilimi arasindaki iliski, sodyuni PBA ve HPN-lOO arasinda farklilik göstermemis ve doz belirlemeye yönelik bu metodun, ürün formülasyonundan bagimsiz oldugunu akla getirmistir. Sekil 5, üriner PAGN atilimina karsi plazma amonyaginin (TN-AUC) bir grafigini gösterir.
Doz Uygulama Semasiyla yapilan Deneyler Yukaridaki örneklerde gözlendigi üzere Tek dozlu PK/PD modellemesinin sonuçlari, HPN-lOO'ün, sodyum PBA ile karsilastirildiginda gecikmis salim karakteristigi sergiledigini ve doz uygulamasinda esnekligin artirilmasi için bir potansiyel tasidigini gösterir, ki bu durum da yukarida tarif edilen klinik çalismalarda ayrica incelenmistir. Bu çalismalarin birinde HPN-lOO, günde iki kere ve ayricar açlikr ve tokluk durumlarinda verilmistir. Digerinde ise HPN-lOO, günde üç kere yiyecekler ile birlikte verilmistir. Hem günde 3 hem de günde 2'lik dozlar, idrarda atilan PAGN'nin benzer bir oranina yol açmis ve eriskin UCD hastalarinda ortaya koyuldugu uzere günde 3'lük dozlar etkin amonyak kontrolü ile iliskilenmistir. Örnek 2 içerisinde, aç durumda HPN-lOO doz uygulamasina karsi tok durumdaki PK degiskenlerini karsilastiran ve ayrica tekli HPN-lOO dozlarini çoklular ile karsilastiran bir dizi sekonder istatistiksel analiz gerçeklestirilmistir. HPN-lOO açken verildikten (1. gün) veya bir yiyecek ile birlikte verildiginde (8. gün) PK veya PD degerlerinde farkliliklar gözlenmemistir.
Buna göre HPN-lOO'ün, bir yiyecegi veya tokluga gerek olmaksizin etkin sekilde verilebildigine inanilir iken, sodyum PBA'ya yönelik etiket ve prospektüs bu ilacin yiyecekler ile birlikte alinmasi gerektigini gösterir. Bu tablo, aç ve tok durumlar (1. güne karsi 8. gün) arasinda PAA PK degiskenleri bakimindan bir farklilik olmayisina ilave olarak çoklu dozlarda meydana gelen PAA plazma birikmesini de gösterir (8. güne karsi 15. gün).
PAA'ya yönelik Plazma PK Degiskenleri PK Child-Pugh Child-Pugh Child-Pugh Saglikli degiskeni A (n=8) B (n=8) C (n=8) gönüllüler AUCo-iz 1. Gün 8. Gün . Gün 1. Gün . Gün* cmax [ug/mI-J 1. Gün PK Child-Pugh Child-Pugh Child-Pugh Saglikli degiskeni A (n=8) B (n=8) C (n=8) gönüllüler 8. Gün . Gün'r 1. Gün Ortalama 0 0 3.10 (0.33) 0 Aralik l.88-2.33 . Gün Tmaks [saat] 1. Gün 6.00) 8.00) 8. Gün PK Child-Pugh Child-Pugh Child-Pugh Saglikli degiskeni A (n=8) B (n=8) C (n=8) gönüllüler 6.00) 8.00) . Gün 6.00) 8.00) *p = 0.64 (grup etkisi için); îp = 0.72 (grup etkisi için) 4:1. günde, Child-Pugh grubu B'de n = 2 ve diger tüm gruplarda n = 0; 15. günde grup A'da n = 4, grup B'de 2, grup C'de 1 ve grup D'de 3 AUCOdz: O zamanindan dozlamadan sonraki 12. saate kadar plazma konsantrasyon egrisinin altindaki alan; AUCOf: O zamanindan ölçülebilen son konsantrasyonuna kadar plazma konsantrasyon egrisinin altindaki alan; Qmx: gözlenen maksimum plazma konsantrasyonu; CV: degisim katsayisi; Geo. ortalama: geometrik ortalama; n: deneklerin sayisi; SD: standart sapma; Tmmu gözlenen maksimuni plazma konsantrasyonuna kadar geçen ts: yarilanma ömrü PK/PD Modelleme Sonuçlari Çogu ilaç durumunda agizdan verilen bir dozun sistemik dolasima ulasmadan önce karaciger tarafindan uzaklastirilan ve metabolize edilen kesri (yani birinci geçis etkisi), biyolojik olarak yararlanimsal kabul edilmez, çünkü sistemik dolasima girmez ve dolayisiyla kendi hedef organina veya reseptörüne ulasamaz.
Ancak. bu durum, bu bulusta tarif edilen amonyak temizleme ilaçlari için geçerli degildir. Hepatositler ve muhtemelen enterositler, PBA'nin PAA'ya dönüsümü için ve PAA'nin PAGN'ye dönüsümü için gerekli olan enzimleri içerdiginden ve glutamin splanknik ve ayrica sistemik dolasimda bulundugundan, PBA'nin PAGN'ye sistemik dolasima (yani pre-sistemik sekilde) ulasmadan önce dönüsmesi ve bu PBA'nin amonyak temizleme bakimindan tamamen etkili olmasi (yani tamamen aktif olmasi) muhtemeldir (sekil 6). Bu olasiligi ifade etmek üzere, saglikli eriskinlere, sirozu olan hastalara ve UCD hastalarina yer veren, yukarida tarif edilen klinik çalismanin plazma ve üriner metabolit verileri (5000'den fazla veri noktasi) üzerinde NONMEM VI (Icon, Ellicot City, MD.) kullanilan PK/PD modellemesi gerçeklestirilmistir. Bu PK/PD modellemesinin sonuçlari, sekil 3'te resmedilen modeli dogrulamistir. Dahasi bu modelleme, HPN- 100'ün sodyuni PBA ile karsilastirildiginda yavas salim karakteristikleri sergiledigini de dogrulamis ve PBA/PAA'nin ve amonyagin kan düzeyleri arasindaki zayif korelasyon ve üriner PAGN'nin öneminin doz ayarlamasi olmasi yönünden için bir izahat saglamistir. PK/PD modellemesinin kilit sonuçlari asagidaki 1. PBA, sodyum PBA'ya göre HPN-lOO uygulamasindan sonra bagirsaktan daha yavas sekilde emilir (HPN-lOO ve sodyum PBA'ya yönelik emilini hizi sabitleri ve emilini yarilanma saat ile 0.52 saattir). 2. HPN-lOO uygulanmasindan sonra PBA'nin sodyum PBA'ya göre düsük plazma düzeyleri, HPN-lOO verilmesi üzerine Na PBA'dan kesirsel olarak daha yüksek bir PBA miktarinin (%1'e karsi gösteren sonuçlari yansitir. 3. Saglikli, sirozlu ve UCD'li bireyler ihtiva eden bir veri kümesindeki tanilama, HPN-lOO'ün öngörülen biyoyararlanimi bir` es degisken faktör olarak uygulanmis ve eriskin UCD hastalarina kiyasla saglikli eriskinlerde öngörülen PBA biyoyararlaniminin %32 daha düsük oldugunu ortaya çikarmistir. Sirozlu ve UCD hastalari, HPN-lOO tedavisi üzerine benzer PBA biyoyararlanimi göstermistir. Üç Sinomolgus Maymununda ADMA Çalismasi Amonyak temizleyici ilaçlarin ön klinik muamelesini degerlendirmek üzere gerek radyoaktif sekilde isaretlenmis PBA'dan gerekse radyoaktif sekilde isaretlenmis HPN-lOO'den 600 mg/kg, 3 Sinomolgus maymununa bir tekli doz olarak verilmistir.
Bu maymunlarin seçilmesinin sebebi, bunlarin da insanlar gibi PAA'yi PAGN halinde metabolize etmeleri ve böylece PAA ön ilaçlarinin test edilmesi için faydali bir model saglamalaridir.
Bu çalisma, asagida verilenler de dahil olmak üzere Örnekler 1- 3 içerisinde özetlenen klinik bulgulari desteklemistir: (a) oral sodyum PBA veya oral HPN-lOO ile yapilan doz uygulamasi, üriner PAGN'ye %100 dönüsüm ile sonuçlanmaz, (b) plazma PBA ve PAA kan düzeyleri, üriner PAGN çikisi ile yansitildigi üzere amonyak temizleme aktivitesi ile tutarli korelasyon vermez ve (c) HPN- 100, sodyum PBA ile kiyasli olarak yavas salim karakteristikleri sergiler.
Radyoaktif sekilde isaretli PBA ve PAA, radyoaktif sekilde isaretli HPN-lOO'ün verilmesi üzerine sistemik dolasima nispeten yavas sekilde girmistir [PBA'ya yönelik Cmaks degerine, doz uygulamasindan 1.5 saat sonra ulasilmis (52.2 ug/mL) ve PAA'ya yönelik Cmaks degerine ise doz uygulamasindan 8 saat sonra ulasilmistir (114 ug/mL)], ki bu durum, insanlarda gözlenen bulgulari destekler ve esasinda sistemik dolasimda veya ifrazatlarda HPN-lOO görülmemistir. HPN-lOO'den türetilen ve idrarla atilan radyoaktif materyalin yaklasik %90'i PAGN'dir ve uygulanan HPN-lOO'ün %39'una karsilik gelir. Buna karsi oral sodyum PBA verildigi zaman PAGN, radyoaktif sekilde isaretli materyalin sadece %23'üne ve degismemis PBA ise uygulanan oral sodyuni PBA. dozajinin %48'ine karsilik gelmistir. Dolayisiyla oral sodyum PBA, HPN-lOO'den daha az verimlilikle faydalanilmistir ve beklenmedik ölçüde yüksek bir PBA miktari degismeden atilmistir.
Sistemik kanla dagitilan ve bir hedef organ/hücre/reseptör (vs.) üzerinde etki gösteren çogu ilaçlardan farkli olarak, mevcut bulusun kapsadigi tipteki amonyak temizleyici ilaçlar, bir hedef organ üzerine etki etmez, aksine PAGN olusturmak üzere PAA'nin glutamin ile kombinasyonu yoluyla etki gösterir (sekil 6).
Splanknikte ve ayrica sistemik dolasimda glutamin bulundugundan ve ayrica karaciger, HPN-lOO'ün veya PBA'nin PAA'ya ve daha sonra PAGN'ye dönüsmesine karisan tüm adimlari katalize edebilen, metabolik olarak aktif organ oldugundan, PK/PD modellemesi de dahil olmak üzere bugüne kadar toparlanan veriler ve ayrica anatomik mülahazalar, PAA/PBA'dan PAGN olusumunun, PBA/PAA'nin sistemik dolasima ulasmadan önce (örnegin karaciger içinde) önemli bir derecede meydana geldigi sonucuna bizi sevk etmistir.
Bu husus, özellikle de HPN-lOO bir PBA ön ilaci olarak verildigi zaman geçerlidir. Bu durum, plazma düzeyleri ve amonyak tuzaklama etkileri arasindaki zayif korelasyonu izah eder ve bu PBA Ön ilaçlarina yönelik doz uygulamasi ve doz ayarlamasinin, üriner PAGN atilimina ve total üriner azota dayandirilmasi gerektigi sonucuna yol açar. Sekil 6 bu hususlarin ne sekilde meydana geldigini gösterir.
Belirli klinik deneylerde özellikle HPN-lOO'ün PBA ile karsilastirilmasi amaciyla HPN-lOO, ilgili hasta için uygun kabul edilecek olan bir sodyum PBA miktarina esdeger (es molar) bir dozda verilecektir; ve bu dozaj daha sonra burada tarif edilen metotlar ile ayarlanabilir. Örnegin HPN-lOO doz araligi, onaylanmis sodyum PBA (sodyum fenil bütirat) (NaPBA) doz araliginin PBA molar esdegeri ile eslenecektir. HPN-lOO, yiyecekler ile birlikte günde üç kere (TID) verilecektir. NaPBA dozunun HPN-lOO dozuna dönüsümünün, kendi farkli kimyasal formlari için düzeltme gerektirdigine (yani HPN-lOO, 3 PBA molekülü ile ester baglantisindaki gliseroldan olusur ve sodyum ihtiva etmez) (NaPBA [g] x ] ve ayrica HPN- lOO'ün 1.1 g/mL olan özgül agirligi için düzeltme yapilmasini gerektirdigine dikkat edilmelidir.
Sodyum PBA'nin tavsiye edilen günlük dozlarina karsilik gelen HPN-lOO doz araliklari Sodyum PBA HPN-lOO PBA HPN-lOO PBA Esdegeri Doz (mg) Esdegeri Doz (mL) (hasta S 20 kg) (hasta > 20 kg) Maksimum günlük Maksimum günlük 17.4 mL 1 20 g sodyum PBA, ~l7.6 g fenilbütirik asit içerir; 19 g HPN-lOO, ~l7.6 g fenilbütirik asit içerir HPN-lOO Baslangiç Dozajinin Belirlenmesi ve Doz Ayarlamasi Bir azot tutulum durumu (örnegin kalitsal bir üre siklus bozuklugu veya sirozu) olan ve halihazirda bu bulusta tarif edilen bir amonyak temizleyici ajan ile tedavi edilmeyen bir hasta, böylesi bir tedaviye ihtiyaç oldugu yönünde klinik olarak belirlenir. Bu klinik belirleme, çesitli faktörlere dayanacaktir (örnegin sirozu, artmis kan amonyak düzeyleri olan hastalarda HE isaretleri ve semptomlari).
Baslangiç dozaji, kalinti üre sentez kapasitesinin (yasamin ilk birkaç gününde hiperamonemi ile birlikte UCD'si olan bir bebegin, anlamli üre sentez kapasitesine sahip olmadigi farz edilecektir) ve uygun besinsel protein aliminin (yani UCD'si olan bebekler, bedensel büyümeyi desteklemek üzere artmis besinsel protein gerektirir, ancak sirozu olan hastalarda uzun dönemli besinsel protein kisitlamasi tipik olarak etkisizdir veya ters teper) kestirilmesi de dahil olmak üzere klinik kriterlere ve bu bulusta tarif edilen metodolojiye dayandirilir. Örnegin sinirli kalinti üre sentez kapasitesine sahip bir eriskin, HPN-lOO'ün 19 g/gün'lük bir baslangiç dozaji ile tedavi edilir ve yaklasik 25 g protein/gün içerikli, protein yönünden sinirli bir diyet programina alinir. Hastanin günlük PAGN idrar çikisi takip edilir. Günlük HPN-lOO alimi, 19 g HPN-lOO'e karsilik gelir ve yaklasik 530'luk bir molekül agirliginda 0.0358 mol HPN-lOO söz konusu olur. Beher mol HPN-lOO teorik olarak üç mol PAA'ya ve dolayisiyla 3 mol PAGN'ye dönüsebilir ve buna göre 19 g/gün'lük bir HPN-lOO dozaji in vivo olarak 0.108 mol PAGN üretecektir. PAGN'ye tamamen dönüsmesi ve PAGN'nin tamaminin idrarla atilmasi durumunda teorik PAGN miktari 28.4 g/gün olacaktir, ki bu deger de yaklasik 41 gram'lik besinsel proteinden sonuçlanan atik azot atilimina aracilik etmede yeterli olacaktir (burada besinsel proteinin %16'sinin azot ve besinsel azotun yaklasik %47'sinin atik azot olarak atildigi varsayilir, bkz. Brusilow).
Ancak burada gösterildigi üzere HPN-lOO, üriner PAGN'ye tipik olarak yaklasik %60 ila %75'lik bir verimlilikle dönüsür (UCD hastalarinda tipik olarak yaklasik %60'lik bir dönüsüm bulunmustur; sirozlu hastalardaki dönüsüm ise yaklasik %75'tir), dolayisiyla hekim, bu HPN-lOO dozajindan beher günde yaklasik 17 g'lik bir üriner PAGN çikisi gözlemeyi bekleyecektir. Bu deger ise yaklasik 25 gram besinsel proteine karsilik gelir -ki bu deger, saptanmis miktara benzer, ancak teorik iniktardan (41 gram) daha düsüktür, bu HPN-lOO dozajinin teorik olana karsilik gelmesi beklenmistir. Dolayisiyla %60-75'lik verimlilige göre ayarlama yapilmasi, genel tedavi programini anlamli ölçüde etkiler ve hangi verimliligin beklenecek olmasinin bilinmesi, tedaviyi gerçeklestiren hekimin, hastayi bu HPN-lOO dozajinda idare edebileceginden çok daha fazla protein içeren bir diyet programina yerlestirmesini engeller.
Hasta takip edilirken hekim, beklenenden daha yüksek bir üriner PAGN çikisi gözler, HPN-lOO dozaji orantili olarak azaltilir; böylece beher günde 21 g'lik üriner PAGN gözlenir, hekim bu durumda HPN-lOO dozajini (17/21)*19g' = 15 g'a azaltacaktir.
Benzer sekilde eger ki PAGN çikisi, örnegin 12 g/gün gibi beklenen miktarin altinda olur ise, HPN-lOO miktari artirilacaktir; eger ki 12 g gözlenir ve 17 beklenir ise ve eger ki ayarlanacak olan dozaj, hastaya verilmek üzere güvenilir bir aralik içerisinde görülür ise hekim, HPN-lOO dozajini (17/12) * 19g = 27 g HPN-lOO / gün düzeyine ayarlayabilecektir. Gerek HPN- 100 dozaji gerekse besinsel protein alimi, tedavi planinin bu hasta için optimize edilecegi sekilde ayarlanabilecektir.
Istege göre üriner PAGN çikisi, üriner PAGN konsantrasyonunun üriner kreatinin konsantrasyonuna bir orani olarak belirlenebilir; kreatinin düzeyleri belirli bir birey için idrar hacmi bakimindan bir normalizasyon faktörü saglamada tipik olarak yetecek kadar stabildir, dolayisiyla hekim total günlük üriner PAGN'yi belirlemek yerine tek bir idrar örneginin test edilmesinden total günlük üriner PAGN'yi kestirebilir.
Hekim, hastanin besinsel protein aliminin ve ilaç tedavisinin birlikte uygun terapötik etkiyi üretip üretmedigini belirlemek üzere plazma amonyak düzeylerini ve besinsel protein alimini da izleyebilir. Besinsel protein alimi veya ilaç dozaji veya her ikisi birden, normal veya istenen bir plazma amonyak düzeyi (örnegin yaklasik 40 umol/L altinda bir düzey) elde edilecek sekilde ayarlanabilecektir. Ancak burada tarif edilen gözlemler ile gösterildigi üzere hekim, HPN-lOO dozajini ayarlamak veya tedaviye baska sekilde yön vermek için PAA düzeylerinin kullanmamalidir, çünkü. bu düzeyler` verilen. HPN- 100'ün amonyak temizleme etkisi ile iyi korelasyon vermemektedir.
Eger ki 16 g'lik HPN-lOO dozunun yetersiz oldugu belirlenir ise (örnegin hasta besinsel proteinde bir artis gerektirir, ki bu durum atik azotun kendi üre sentez kapasitesi ve PAGN atilimini asacak sekilde atilmasiyla sonuçlanacaktir), HPN-lOO dozu, gerekli besinsel proteinini karsilamaya yeterli sekilde artirilacak ve üriner PAGN atilimina dayanan doz ayarlamasinin aynisi, HPN-lOO'ün bu dozajini belirlemek için kullanilacaktir.
Neredeyse tüm üriner azotunun PAGN'ye karsilik geldigi az veya sifir üre sentez kapasitesi olan bir bireyde amonyak temizleme etkisi, idrardaki PAGN düzeylerinin direkt olarak ölçülmesi yerine total üriner azot (TUN) belirlenerek takip edilebilir.
Istege göre TUN, PAGN olarak bulunan azotun miktari düsülerek, üre sentez kapasitesinin bir ölçüsü olarak kullanilabilir.
Halihazirda sodyum PBA verilen bir hastaya yönelik HPN-lO dozajinin belirlenmesi Halihazirda sodyum PBA alan ve HPN-lOO'e geçirilecek olan bir UCD hastasi, besinsel protein degerlendirmesinden geçirilecek ve üriner PAGN atilimi ölçülecektir.
Eger ki hastanin sodyum PBA yönünden yeterince kontrollü olduguna karar verilir ise, bu durumda HPN-lOO'ün. baslangiç dozu, ayni miktar PAA'yi vermek için gerekli olan miktara karsilik gelecektir (örnegin 19 gram HPN-lOO, 20 gram sodyum PBA'ya karsilik gelecektir). Sonraki doz ayarlamasi, üriner PAGN'nin tekrarli olarak ölçülmesine Ve ayrica besinsel protein ve amonyak degerlendirmesine dayanacaktir. Ancak burada tarif edilen gözlemler ile gösterildigi üzere hekim, HPN-lOO baslangiç dozajini belirlemek veya HPN-l dozajini ayarlamak veya tedaviye baska sekilde yön vermek için PAA veya PBA plazma düzeylerinin kullanmamalidir, çünkü bu düzeyler verilen HPN-lOO'ün amonyak temizleme etkisi ile iyi korelasyon vermemektedir.
Eger ki hastanin sodyum PBA.bakimindan yeterli sekilde kontrollü olmadigi belirlenir ise, bu durumda HPN-lOO'ün baslangiç dozu, böylesi bir HPN-lOO dozajinin diger yönlerden uygun olmasi sartiyla, sodyum PBA dozunun saglayacagindan daha yüksek bir PAA miktari saglayacagi sekilde seçilecektir. Sonraki doz ayarlamasi, üriner PAGN'nin tekrarli olarak ölçülmesine ve ayrica besinsel protein. ve plazma amonyak degerlendirmesine dayanacaktir. Ancak burada. tarif edilen gözlemler ile gösterildigi üzere hekim, HPN-lOO baslangiç dozajini belirlemek veya HPN-l dozajini ayarlamak veya tedaviye baska sekilde yön vermek için PAA veya PBA plazma düzeylerinin kullanmamalidir, çünkü bu düzeyler verilen HPN-lOO'ün amonyak temizleme etkisi ile iyi korelasyon vermemektedir.
Istege bagli olmakla birlikte, tekrarli hiperamonemi epizotlarina dair bir öyküsü bulunan bir 'kirilgan' UCD hastasinda sodyum PBA'dan HPN-lOO dönüsüm, birden fazla adimda meydana gelebilir ve burada her bir adimda sodyum PBA'nin dozu, HPN-lOO'ün artan dozu ile saglanan PAA miktarina karsilik gelen bir miktarda azaltilacaktir.
Eger ki HPN-lOO dozunun yetersiz oldugu belirlenir ise (örnegin hasta besinsel proteinde bir artis gerektirir, ki bu durum atik azotun kendi üre sentez kapasitesi ve PAGN atilimini asacak sekilde üretilmesiyle sonuçlanacaktir), HPN-lOO dozu, gerekli besinsel proteinini karsilamaya yeterli sekilde artirilacak ve üriner PAGN atilimina. dayanan doz ayarlamasi. metodolojisinin aynisi uygulanacaktir.
Burada verilen örnekler sadece açiklama amacina hizmet eder ve mevcut bulusu sinirlayici olarak görülmemelidir. Mevcut bulus asagida yer alan maddeler ile ayrica tanimlanmistir: l. Azot tutulum bozukluguna yönelik tedaviye ihtiyaç duyan bir hasta için, HPN-lOO'ün bir etkili dozajinin belirlenmesine yönelik olarak, HPN-lOO'ün bir baslangiç dozajinin etkisinin izlenmesini içeren bir metot olup, burada söz konusu etkinin izlenmesi, esas olarak hastanin üriner fenilasetil glutamin (PAGN) çikisinin belirlenmesinden ve ve istenen bir amonyak temizleyici etkiyi olusturmak için üriner PAGN çiktisindan HPN-lOO'ün baslangiç dozunun ayarlanip ayarlanmayacagi ve/Veya nasil ayarlanacaginin belirlenmesinden 2. Madde l'e göre metot olup, burada üriner PAGN çikisi, üriner PAGN konsantrasyonunun üriner kreatinin konsantrasyonuna bir orani olarak belirlenir. 3. Madde l'e göre metot olup, burada azot tutulum bozuklugu, kronik hepatik ensefalopati veya üre siklus bozuklugudur. 4. Madde l'e göre metot olup, burada HPN-lOO'ün etkili dozajinin hastaya verilmesi, hastada. normal bir plazma amonyak düzeyi . Azot tutulum bozukluguna yönelik tedaviye ihtiyaç duyan bir hasta için, HPN-lOO'ün bir etkili dozajinin belirlenmesine yönelik olarak, HPN-lOO'ün bir baslangiç dozajinin etkisinin izlenmesini içeren bir metot olup, burada söz konusu etkinin izlenmesi, hastanin üriner fenilasetil glutamin (PAGN) çikisinin ve/veya toplam üriner azotun belirlenmesinden olusur. 6. Azot tutulum bozuklugu olan bir hasta için HPN-lOO'ün etkili dozajinin belirlenmesine yönelik bir metot olup, HPN-lOO'ün PAGN'ye yaklasik %60 ila %75'lik bir dönüsümüne yönelik bir faydalanma etkinligi esasinda HPN-lOO dozajinin hesaplanmasini 7. Madde 6'ya göre metot olup, burada HPN-lOO'ün dozaji, hastanin besinsel protein alimindan hesaplanir. 8. Madde 7'ye göre metot olup, burada HPN-lOO'ün dozaji, hastanin kalinti üre sentez kapasitesini hesaba katacak sekilde azaltilir. 9. Bir amonyak tutulum bozuklugu olan bir hasta için bir PAA ön ilacinin dozajinin belirlenmesine yönelik olarak asagida içeren bir metot olup: a) hastanin kalinti üre sentez kapasitesinin belirlenmesi; b) hastanin besinsel protein aliminin belirlenmesi; c) a) ve b)'den hastanin hedef üriner PAGN çikisinin kestirilmesi; d) hedef miktarda üriner PAGN üretmek için gerekli PAA ön ilaç miktarinin belirlenmesi, burada yaklasik %60 ila yaklasik %75 PAA ön ilaci, üriner PAGN'ye dönüstürülür. lO. Madde 9'a göre metot olup, burada PAA ön ilaci, fenilbütirik asit (PBA) veya fenilbütirik asidin farmasötik olarak kabul edilebilir bir tuzudur. ll. Madde 9'a göre metot olup, burada PAA ön ilaci HPN-lOO'dür. 12. Bir amonyak tutulum bozukluguna sahip bir hastanin uygun bir dozda PAA ön ilaci ile tedavi edilmesine yönelik olarak asagidakileri içeren bir metottur: a) hastanin kalinti üre sentez kapasitesinin belirlenmesi; b) hastanin besinsel protein aliminin belirlenmesi; c) a) ve b)'den hastanin hedef üriner PAGN çikisinin kestirilmesi; d) PAA ön ilacinin üriner PAGN'ye yaklasik %60 ila yaklasik mobilize etmek için gerekli olan bir PAA Ön ilaç Haktarinin belirlenmesi ve e) hastaya PAA ön ilacinin uygun dozajinin verilmesi. 13. Madde 12'ye göre metot olup, burada PAA ön ilaci, fenil bütirat veya fenil bütiratin farmasötik olarak kabul edilebilir br tuzu veya HPN-lOO'dür. 14. Madde 12'ye göre metot olup, burada PAA ön ilaci HPN-lOO'dür ve söz konusu hasta, klinik olarak önemli kalinti üre sentez kapasitesine sahip bir hastadir ve HPN-lOO, günde iki veya üç doz halinde verilir.
. Fenil asetat veya fenil bütiratin bir baslangiç miktari ile tedavi göre bir hastanin HPN-lOO'ün bir final miktarina geçirilmesine yönelik olarak, asagidakileri içeren bir metottur: fenil asetat veya fenil bütiratin en azindan bir kismini ikame edecek bir HPN-lOO replasman miktarinin belirlenmesi; HPN-lOO replasman miktarinin, fenil asetat veya fenil bütirat ile ikame edilmesi; ve hastada tarafindan atilan üriner PAGN miktarinin, HPN-lOO replasman miktarinin etkinligini degerlendirmek üzere izlenmesi. 16. Madde 15'e göre metot olup, burada söz konusu geçis nedeniyle üriner PAGN miktarinda meydana gelen artis, HPN-lOO miktarinin düsürülebilecegini gösterir. 17. Fenil bütiratin bir baslangiç dozunu alan bir hastanin fenil bütirattan HPN-lOO'e geçirilmesine yönelik olarak asagidakileri içeren bir metottur: a) fenil bütiratin baslangiç günlük dozunun en azindan bir kismini ikame edecek HPN-lOO `ün uygun bir miktarinin belirlenmesi; b) fenil bütiratin günlük baslangiç dozaji eksi HPN-lOO ile ikame edilen kisma karsilik gelen bir miktar fenil bütirat ile birlikte denege HPN-lOO'ün uygun miktarinin verilmesi; c) denek için atilan üriner PAGN düzeyinin belirlenmesi; ve d) fenil bütiratin tümü HPN-lOO ile ikame edilene kadar a-c adimlarinin tekrarlanmasi. 18. Kademeli bir sekilde fenil asetat, fenil bütirat veya bir HPN-lOO ile tedavinin baslatilmasina yönelik olarak asagidakileri içeren bir metottur: a) hasta için besinsel azot aliminin tahmin edilmesi veya ölçülmesi; ve/veya b) diyet ve üre sentetik kapasitesine esasinda hastanin üriner atik azot atilimi ihtiyacinin tahmin edilmesi ve daha sonra c) verilen ilacin PAGN'ye beklenen %60 ila %75'lik bir dönüsüm yüzdesinin hesaba katilmasi suretiyle, üriner PAGN olarak gerekli atik azot temizlemesinin bir fraksiyonunun saglanmasi için ilacin tahmin edilen bir baslangiç dozunun verilmesi; ve ilacin dozunun uygun sekilde arttirilmasi ve ilacin idame dozuna ulasilmasi için yukaridaki adimlarin tekrarlanmasi. l9. Bir PBA ön ilaci ile bir UCD hastasinin tedavi edilmesine yönelik bir metot olup, burada hastanin PBA'ya ekspozürünü arttirmaksizin, hasta es molar miktarda bir PBA aldiginda gözlemlenen AUC ve Cmaks degerleri ile kiyaslandiginda hasta PBA ön ilacini aldiginda PBA için olan AUC ve Cmaks degerlerine göre belirlendigi üzere söz konusu ön ilaç, PBA'ya kiyasla esdeger veya daha iyi amonyak düzeyi kontrolü üretir.
. Madde l9'a göre metot olup, burada PBA ön ilaci HPN-lOO'dür. 21. Madde 20'ye göre metot olup, burada PBA ekspozürü için AUC, Ön ilaç ile birlikte PBA ile birlikte oldugundan en az yaklasik 22. Madde 20'ye göre metot olup, burada ön ilaç ile gerçeklestirilen tedavinin ardindan PBA'ya ekspozür, PBA ile gerçeklestirilen tedaviye kiyasla en az yaklasik %30 oraninda daha düsüktür. 23. Bir azot tutulum bozukluguna sahip olan bir hasta için uygun bir besinsel protein düzeyinin belirlenmesine yönelik olarak asagidakileri içeren bir metottur: hastanin endojen azot eliminasyon kapasitesinin belirlenmesi; endojen azot eliminasyon kapasitesinin, hastanin bir azot temizleyici ilaç yardimi olmaksizin isleyebilecegi bir besinsel protein miktarinin hesaplanmasi; daha sonra, saglik ve vücut büyümesi için gerekli protein miktarin hesaba katilmasi suretiyle, hasta seçilen bir dozda azot temizleyici ilaç ile tedavi edilirken hastanin alabilecegi bir miktarda besinsel proteine ulasmak üzere seçilen bir dozda azot temizleyici ilaç yardimiyla hastanin isleyebilmesi gereken bir miktarda proteinin eklenmesi. 24. Madde 23'e göre metot olup, burada azot temizleyici ilaç, HPN-lOO'dür.
. Madde 24'e göre metot olup, burada seçilen HPN-lOO dozaji, günlük yaklasik 19 grama kadardir ve hastanin bu miktarda HPN- lOO yardimi ile isleyebildigi besinsel protein miktari, HPN-lOO grami basina yaklasik 1 gram proteindir. 26. Bir hastanin bir PBA ön ilaci ile tedavi edilmesine yönelik bir metot olup, günde 19 g'i asan günlük dozda HPN-lOO'ün HE veya UCD'ye sahip bir hastaya verilmesini içerir. 27. Madde 26'ya göre metot olup, burada HPN-lOO'ün günlük dozu yaklasik 19 g ile yaklasik 57 g arasindadir. 28. Bir amonyak tutulum bozukluguna sahip bir hastanin PAA ön ilaci HPN-lOO ile tedavi edilmesine yönelik olarak bir metot Olup, burada PBA ön ilaci verildiginde PBA için AUC, yaklasik 600'den düsüktür ve PBA Cmaks, yaklasik lOO'den düsüktür. 29. Madde 28'e göre metot olup, burada hastanin plazma amonyak seviyeleri, HPN-lOO ile tedavi edildiginde ortalama düzeydedir.

Claims (14)

ISTEMLER
1. Azot tutulum bozukluguna yönelik bir tedaviye ihtiyaç duyan bir hasta için HPN-lOO'ün (gliseril tri-[4-fenil bütirat]) bir dozajinin belirlenmesine yönelik bir metot olup, özelligi; HPN- lOO'ün fenilasetilglutamine yaklasik %60 ila %75'lik bir dönüsümü için bir faydalanma etkinligi esasinda HPN-lOO dozajinin hesaplanmasini içermesidir.
2. Azot tutulum bozukluguna sahip bir hastanin tedavi edilmesine yönelik bir metotta kullanilmaya yönelik HPN-lOO (gliseril tri-[4-fenil bütirat]) olup, özelligi; HPN-lOO'ün fenilasetilglutamine (PAGN) yaklasik %60 ila %75'lik bir dönüsümü için bir faydalanma etkinligi esasinda HPN-lOO dozajinin hesaplanmasini içermesidir.
3. Azot tutulum bozukluguna sahip bir hastanin tedavi edilmesine yönelik bir ilacin imalatinda HPN-lOO (gliseril tri- fenilasetilglutamine (PAGN) yaklasik %60 ila %75'lik bir dönüsümü için bir faydalanma etkinligi esasinda HPN-lOO dozajinin hesaplanmasini içermesidir.
4. Istem l'e göre metot, istem Z'ye göre kullanilmaya yönelik HPN-lOO veya istem 3'e göre kullanim olup, özelligi; HPN-lOO dozajinin hastanin besinsel protein alimindan hesaplanmasidir.
5. Istem l veya istem 4'e göre metot, istem 2 veya istem 4'e göre kullanilmaya yönelik HPN-lOO veya istem 3 veya istem 4'e göre kullanim olup, özelligi; HPN-lOO dozajinin hastanin besinsel protein aliminin hesaba katilmasi için azaltilmasidir.
6. Istem 2, 4 veya 5'ten herhangi birine göre kullanima yönelik HPN-lOO olup, özelligi; HPN-lOO'ün oral olarak uygulanmasidir.
7. Bir amonyak tutulum bozukluguna sahip bir hastanin tedavi edilmesine yönelik bir ilacin imalatinda HPN-lOO (gliseril tri- uygun bir dozajda verilmesi için hazirlanmasi ve söz konusu uygun dozajin asagidaki yollarla belirlenmesidir: a) hastanin kalinti üre sentez kapasitesinin belirlenmesi; b) hastanin besinsel protein aliminin belirlenmesi; c) a) ve b)'den hastanin hedef üriner fenilasetil glutamin (PAGN) çikisinin kestirilmesi; ve d) HPN-lOO'ün üriner PAGN'ye %60 ila %75'lik ortalama bir dönüsümü esasinda hedef üriner PAGN çikisini üretmek için gerekli HPN-lOO'ün uygun dozajinin belirlenmesi.
8. Bir azot tutuluni bozukluguna sahip bir hastanin tedavi edilmesine yönelik bir ilacin imalatinda HPN-lOO (gliseril tri- etkili bir dozajda verilmesi için hazirlanmasi ve söz konusu etkili dozajin asagidaki yollarla belirlenmesidir: a) bir hedef azot çikisi esasinda bir hedef üriner fenilasetil glutamin (PAGN) çikisinin belirlenmesi; ve b) HPN-lOO'ün üriner PAGN'ye %60 ila %75'lik ortalama bir dönüsümü HPN-lOO'ün etkili bir dozajinin hesaplanmasi.
9. Istem l, 4 veya 5'ten herhangi birine göre metot veya istem 2, 4, 5 veya 6'dan herhangi birine göre kullanima yönelik HPN- 100 veya istem 3-5 veya 8'den herhangi birine göre kullanim olup, özellligi; azot tutulum bozuklugunun, bir üre siklus bozuklugu veya kronik hepatik ensefalopati olmasidir.
10. Istem 9'a göre metot, istem 9'a göre kullanima yönelik HPN- lOO veya istem 9'a göre kullanim olup, özelligi; azot tutulum bozuklugunun bir üre siklus bozuklugudur.
11. Istem 3-5 veya 7-lO'dan herhangi birine göre kullanim olup, özelligi; söz konusu ilacin oral uygulamaya yönelik hazirlanmasidir.
12. Istem 2, 4-6 veya 9-lO'dan herhangi birine göre kullanima yönelik HPN-lOO veya istem 3-5 veya 7-ll'den herhangi birine göre kullanim olup, özelligi; hastanin henüz tedavi görmemis olmasidir.
13. Istem 2, 4-6 veya 9-lO'dan herhangi birine göre kullanima yönelik HPN-lOO veya istem 3-5 veya 7-1l'den herhangi birine göre kullanim olup, özelligi; hastaya daha önce bir fenil bütirat dozajinin verilmis olmasidir.
14. Istem 2 veya 4-6'dan herhangi birine göre kullanima yönelik HPN-lOO veya istem 3-5'ten herhangi birine göre kullanim olup, Özelligi; PAGN'nin üriner PAGN (uPAGN) olmasidir.
TR2018/16616T 2008-08-29 2009-01-07 Amonyak temizleyici ilaçlar kullanılan tedavi metotları. TR201816616T4 (tr)

Applications Claiming Priority (1)

Application Number Priority Date Filing Date Title
US9323408P 2008-08-29 2008-08-29

Publications (1)

Publication Number Publication Date
TR201816616T4 true TR201816616T4 (tr) 2018-11-21

Family

ID=45604478

Family Applications (1)

Application Number Title Priority Date Filing Date
TR2018/16616T TR201816616T4 (tr) 2008-08-29 2009-01-07 Amonyak temizleyici ilaçlar kullanılan tedavi metotları.

Country Status (10)

Country Link
JP (3) JP5577341B2 (tr)
DK (1) DK3133396T3 (tr)
ES (2) ES2695534T3 (tr)
HR (2) HRP20161222T1 (tr)
HU (2) HUE029912T2 (tr)
LT (2) LT2330892T (tr)
PL (1) PL2330892T3 (tr)
PT (2) PT2330892T (tr)
SI (1) SI3133396T1 (tr)
TR (1) TR201816616T4 (tr)

Families Citing this family (6)

* Cited by examiner, † Cited by third party
Publication number Priority date Publication date Assignee Title
DK2760479T3 (en) 2011-09-30 2017-07-17 Horizon Therapeutics Llc Nitrogen-removing drug for use in a method of treating a nitrogen retention disorder
CN113995743A (zh) * 2012-04-20 2022-02-01 伊梅尔迪卡制药公司 苯乙酸前药的治疗性监测方法
US9289406B2 (en) * 2012-11-21 2016-03-22 Horizon Therapeutics, Inc. Methods of administering and evaluating nitrogen scavenging drugs for the treatment of hepatic encephalopathy
US9914692B2 (en) 2016-05-25 2018-03-13 Horizon Therapeutics, Llc Procedure for the preparation of 4-phenyl butyrate and uses thereof
US10668040B2 (en) 2017-09-11 2020-06-02 Horizon Therapeutics, Llc Treatment of urea cycle disorders in neonates and infants
JP6797456B2 (ja) * 2018-10-04 2020-12-09 アトナープ株式会社 生体情報取得システム、健康管理サーバーおよびシステム

Family Cites Families (3)

* Cited by examiner, † Cited by third party
Publication number Priority date Publication date Assignee Title
US4284647A (en) * 1980-03-31 1981-08-18 The Johns Hopkins University Process for waste nitrogen removal
ES2157422T3 (es) * 1995-02-07 2001-08-16 Brusilow Entpr Llc Trigliceridos y esteres etilicos de acido fenilalcanoico y acido fenilalquenoico utiles en el tratamiento de diversos trastornos.
US20070004805A1 (en) * 2005-07-01 2007-01-04 Navinta Llc Process for preparation of liquid dosage form containing sodium 4-phenylbutyrate

Also Published As

Publication number Publication date
LT3133396T (lt) 2018-11-26
LT2330892T (lt) 2016-11-25
ES2695534T3 (es) 2019-01-08
HUE029912T2 (en) 2017-03-28
JP5577341B2 (ja) 2014-08-20
PL2330892T3 (pl) 2017-05-31
JP2012501329A (ja) 2012-01-19
JP2014102255A (ja) 2014-06-05
ES2593378T3 (es) 2016-12-09
HRP20161222T1 (hr) 2017-02-10
DK3133396T3 (en) 2018-12-03
HRP20181877T1 (hr) 2019-01-11
HUE040503T2 (hu) 2019-03-28
PT3133396T (pt) 2018-12-07
JP2012501451A (ja) 2012-01-19
SI3133396T1 (sl) 2018-12-31
PT2330892T (pt) 2016-09-05

Similar Documents

Publication Publication Date Title
US8642012B2 (en) Methods of treatment using ammonia-scavenging drugs
US10183002B2 (en) Methods of therapeutic monitoring of nitrogen scavenging drugs
Lee et al. Phase 2 comparison of a novel ammonia scavenging agent with sodium phenylbutyrate in patients with urea cycle disorders: safety, pharmacokinetics and ammonia control
TR201816616T4 (tr) Amonyak temizleyici ilaçlar kullanılan tedavi metotları.
Hennessey The emergence of levothyroxine as a treatment for hypothyroidism
Böger et al. L-Arginine improves vascular function by overcoming deleterious effects of ADMA, a novel cardiovascular risk factor
Haria et al. Pravastatin: a reappraisal of its pharmacological properties and clinical effectiveness in the management of coronary heart disease
Jorgensen et al. Characterisation of patients with a complete biochemical response to ursodeoxycholic acid.
Longo et al. Anaplerotic therapy in propionic acidemia
US20120022157A1 (en) Dosing and monitoring patients on nitrogen-scavenging drugs
AU2019201811A1 (en) Methods of therapeutic monitoring of phenylacetic acid prodrugs
WO2019110619A1 (en) Bis-choline tetrathiomolybdate for treating wilson disease
Zanchi et al. Endotheliai function of the mesenteric arteriole and mechanical behaviour of the carotid artery in rats with insulin resistance and hypercholesterolaemia
Tsioufis et al. The conjoint detrimental effect of chronic periodontal disease and systemic inflammation on asymmetric dimethyl-arginine in untreated hypertensive subjects
Wierzchowska-McNew et al. Obesity-and sex-related metabolism of arginine and nitric oxide in adults
Nakaya et al. Severe catabolic state after an overnight fast in patients with chronic renal failure
Sidharthan Serum Sodium and Potassium in Newly Diagnosed Essential Hypertensives