TR2021020118A2 - Hamilelik öncesi ve sonrası oluşan cilt çatlaklarını önleyen ve görünümlerini düzelten bitkisel kombinasyon - Google Patents

Abstract

Bu buluş; çeşitli bitki ektraktları ile bitkisel yağlardan oluşan bileşen kombinasyonunu yağ/su jel ve krem içinde taşıyıp, Hamilelik öncesi ve sonrası çatlakların hiç olmaması veya daha az olması için hamilelik döneminde kullanılabilecek yapıyı oluşturan bir formülasyondur. Kuru cilt tiplerinde cildin nemlendirilmesine ekstra özen gösterildiği durumlardaki süreçte kimyasal içerikli ürünler kullanmak yerine doğal yağlardan oluşan bu kombinasyon, içerisinde yer alan vitamin ve mineraller aracılığı ile cilt yapısını korur, onarır ve çatlak oluşumunu engeller. İçeriğinde yer alan lipozomal kurkuminoidler aracılığı ile kuvvetli antioksidan aktivite göstererek kollajen doku sentezini tetikler.

Description

TARIFNAME CILT ÇATLAKLARINDA KULLANILAN LIPOZOMAL BITKISEL KOMBINASYON Teknik Alan: Bu bulus; çesitli bitki ektraktlari ile bitkisel yaglardan olusan bilesen kombinasyonunu yag/su jel ve krem içinde tasiyip, Hamilelik öncesi ve sonrasi çatlaklarin hiç olmamasi veya daha az olmasi için hamilelik döneminde kullanilabilecek yapiyi olusturan bir formülasyondur. Kuru cilt tiplerinde cildin nemlendirilmesine ekstra özen gösterildigi durumlardaki süreçte kimyasal içerikli ürünler kullanmak yerine dogal yaglardan olusan bu kombinasyon, içerisinde yer alan vitamin ve mineraller araciligi ile cilt yapisini korur, onarir ve çatlak olusumunu engeller. Içeriginde yer alan tetikler. Teknigin Bilinen Durumu: Deri (cilt) tüm vücudumuzu kaplayan bir dokumuzdur. Yasimizi ve saglik durumumuzu yansitir. Deri genel olarak Epidermis, Dermis ve Hipodermis olmak üzere üç kisimdan olusur. Epidermis derinin en dis tabakasidir. Epidermisin altinda Dennis tabakasi yer alir. Epidermise destek olmanin yani sira deri metabolizmasinda da önemli bir rol oynar. Epidermis bakteri enfeksiyonlarina karsi temel koruyucu özellik gösteren tabakadir. Bir yere çarpma sonucu hasar olusmasi, kimyasal iritasyon, alerji, duyarlilik gibi durumlar bu tabakayi etkilemektedir. Epiderrnis tabakasi kozmetik kimyageri ve Cilt uzmani için çok önemli bir tabakadir. Birçok kozmetik ürün epidermisin görünümünü korumak, onu güzellestirmek ve gelistirmek için uygulanmaktadir. Epidermis bes tabakadan olusur: Stratum Corneum (Boynuzsu Tabakal, Stratum Lucidum (Onleyici Tabakai, Stratum Granulosum (Granuler Tabaka), Stratum Spinosum , Stratum Basalae (Bazal hücre tabakasi). [3] - Stratum korneum saglam bir bariyer olup, geçise kolay izin vermez. Deriden emilim üç yoldan olur: al Transepidermal (intra ve interselüleri, blTransfoliküIer (1/100l, c] Transekrin (1/100.000} (1). Foliküler ve sekrin yolun paylarinin çok çok düsük oldugu görülmektedir. - Derinin inceligi kalinligi emilimi etkiler. Derinin nem orani emilimi etkiler, artmis nem için büklüm yerleri iyi bir ömektir. Deriyi nemlendirme ve oklüzyon emilimi çok arttirir. Oklüzyonda dikkatli Olmak gerekir, maserasyon, irritasyon, folikülit gelisimi olabilir veya sistemik toksisite de gelisebilir. - Isi artisi da emilimi arttirir. -Anatomik lokalizasyonlar emilimi etkiler, burada derinin bölgesel incelik kalinliginin yani sira, büklüm yerlerinde isi ve nem artisi da emilim hizini etkiler. Kil folikül yogunlugu da çok az miktarda emilimi etkiler. Derinin en ince ve emilimin en fazla oldugu alanlar mukozalar, skrotum, göz kapaklari ve yüz iken, avuç içi ayak tabani en kalin ve emilimi az olan bölgedir. - Zedelenmis deride emilim çok fazladir, fakat bu yerel etkinligin çok iyi oldugu anlamina gelmez. Benzer sekilde psoriasis ve benzeri hastaliklarda da emilim fazladir. - Yas, emilimi etkiler, bebeklerin ve çoçuklarin derisi eriskinlere göre daha geçirgendir. Ayrica yüzey alani/kg. orani daha büyüktür ve sistemik etki riski yüksektir. Yaslilarda da deri kalinligi azaldigi için emilim artmaktadir - Bag dokusunun yapisi, lenf ve kan damarlarinin durumu da emilimi etkilemektedir (4). Yasa bagli ciltte gözlenen bariz Cilt doku bozukluklarindan basta ciltteki kirisikliklar, nem kayiplari, kuruma , kirisiklik ve sarkmalarda Cildin saglikli görünümünün saglanmasi, kirisiklik ve sarkmalarin önlenmesi amaciyla, günesten korunmanin yanisira cilt kolaj en sentezini uyarici veya düzenleyici maddelerin kullanilmasi gereklidir. Çatlaklar derinin dermis tabakasinda cildin asiri gerilmeye dayanamamasiyla ortaya çikan yirtiklardir. Bu nedenle hamilelik, ergenlik, hizli kilo alma, aniden zayiflama gibi degisimler hormonal degisimlere de eslik ettiginden ciltte çatlaklara neden olur. Dogum sonrasi çatlaklar çogu kadinin ortak sorunudur. Gebelik döneminde alinan kilolar derinin gerginlesmesine ve çatlaklarin olusmasina neden olmaktadir. Çatlaklar ilk olarak pembe veya morumsu bir tonda kendini gösterir. Sonraki asamalarda kirmizi en son asamada ise beyaz rengini alir. Çatlaklar pembe, mor ve kirmizi tonlarindayken tedavi edilir ise görünümleri ciddi oranda düzeltilebilir. Çatlaklar beyazlasir ve üzerinden uzun zaman geçer ise uygulanan tedavilerin etkisi çok az düzeyde olumlu etki gösterir. Çatlak bir çesit deri yirtilmasidir, derinin asiri gerilmesine bagli olarak, cildin elastin ve kolaj en dokularindaki tahribat sonucunda ortaya çikan bir çesit deri yirtilmasidir. Çatlaklar ilk olustuklarinda pembeinsi görünümdedir, zamanla bu pembe çizgiler mora, soluklasarak beyaza dönüsür. Çatlaklar sadece renk degisikligi seklinde degil, ayni zamanda deride kabarik veya çukurlasma seklinde görüntü Hamilelik döneminde Vücut kilo alir. Vücudun kilo almasi ile birlikte deri gerginlesir. Gerginlesen deri de kolajen lifler yirtilir ve yirtilan lifler deri üstünden görülen çatlak görünümünü olusturur. Sadece hamilelik ve dogum sonrasinda degil sik kilo alip verme durumlarinda da bu durum ortaya çikmaktadir. Genellikle göbek, kalça, sirt, basen ve meme bölgesinde meydana gelmektedir. Bazi kadinlarda sadece göbek bölgesinde görünürken bazi kadinlarda birden fazla alanda da görülebilmektedir. Çatlak olusumu kuru ve nemsiz vücut tiplerine sahip kadinlarda daha çok ortaya çikmaktadir. Fakat dogum sonrasi olusan çatlaklar hemen hemen her cilt tipinde görülebilmektedir. Cilt tipinin yani sira genetik faktörler de çatlak olusumunu destekleyebilmektedir. Çatlaklar üç evrede gelisir. Baslangiç evresinde taze, yani renkleri mor veya soluk kirmizidir. Bu asamada dokuda kan dolasimi artmistir. Dokuda düzensiz salgilanan kolajen ve elastin üretimi tedaviyle kontrol altina alinabilecek düzeydedir. Bu evrede yapilacak tedaviler yüz güldürücüdür. Daha sonra kirmizi görüntü kendini beyaza birakir. Beyaz asamada yapilan tedaviler daha zor ve uzun sürede yanit alinabilecek tedavilerdir. Ama yine de tedaviye her safhada baslamakta fayda vardir. Gebelikte alinan kilolar gerginlige sebep olur. Bu durum özellikle karinda ve memede çizgiler seklinde çatlaklara sebep olur. Bu çatlaklar genelde gebeligin 5. ve 6. aylarin da daha belirgin hale gelirler. Hatta çatlaklar bu dönemde ortaya çikar. Çünkü gebelikte karnin belli oldugu aylar bu aylardir. Gebelikte asil kilo alimi 5-6 aylarda oldugu için çatlaklar bu dönemde baslar. Bu çatlaklar derinin orta tabakasinda yani dermiste meydana gelir. B u çatlaklarin sebebi gebelik döneminde alinan kilo ve dogumdur. Bu çatlaklar derinin orta tabakasinda yani dermiste meydana gelmektedir. Bu çatlaklarin bir zarari yoktur fakat estetik olarak hos görünmezler. Hamilelik her anlamiyla kompleks bir dönemdir. Bir mucizenin kendisini karakterize eden hamilelik, ilkleri ve unutulmazi barindirmasinin yani sira bazi problemleri de beraberinde getirir. Bunlarin basinda ise hamilelik çatlaklari geliyor. Vücutta yasanan degisimler temelinde ortaya çikan ve cildin hemen altindaki liflerin gerilmesiyle birlikte belirginlesen çatlaklar genel olarak belli bölgelerde kendini gösterir. Kadindan kadina degisiklik gösterse de daha çok; 0 Karnin alt bölümü, i Uyluklar, i Gögüslerde, görülebilir. Ne zaman görülür? Çatlaklar genel olarak gebeligin 3. ayindan itibaren kendini göstermeye baslar. 3. aydan sonra çatlaklar giderek artmaya baslar ve gözle görülür büyümeler meydana gelir. 6. Aya gelindiginde ise çatlaklar maksimum seviyeye ulasir. Bunun sebebi ise cilt alti dokunun asiri gerilmesi sonucu bag dokusundaki yirtilmadir. CI it kollajeni sentezini düzenledigi veya uyardigi bilinen madde ve sistemlerin baslicalari: 1. C (askorbik asit) vitamini, 2. A vitamini ve retinoidler, 3. Beta glukanlar, 4. Asiatik asit, 5. Glikolik asit, 6. Lipozomal sistemler olarak siralanabilmektedir. Insan vücudunda kolajen biyosentezi sirasinda ilk olarak, biyosentetik bir baslangiç maddesi olan prokolajen meydana gelmekte ve prokolajen özel enzimler araciligi ile yikima ugrayarak kolajeni meydana getirmektedir.Yetiskinlerin cildinde, kolajenin % 80'ini kolajen tip I olusturur; kolajen tip III % 15 düzeyindedir; % 5 oraninda da tip IV ve V bulunmaktadir. Gençlerin cildinde ve yara iyilesme Sürecinde ise, yeniden yapilandirma kolajeni olarak da tanimlanan kolajen tip III daha fazla miktarda yer almaktadir A VITAMINI VE RETINOIDLER: Retinoidler, A vitaminine benzer biyolojik etkinlige sahip, dogal veya sentetik bIIESiklerdir. Depolanan kolajen miktarlari, topikal uygulanan retinoik asit ile farmakoloj ik olarak arttirilabilmektedir. BETA GLUKANLAR: Glukanlar, yulaf, arpa, bugday, maya ve mantarlarda bulunan dogal polisakkaritlerdir. Hasar görmüs ciltte epidermal hücre büyüme faktörünün artan üretimi, kolajen ve elastin üretimini de arttiracaktir. Cilt ve kisisel bakim ürünlerinin yanisira, yara tedavisinde ve gida destekleyicisi olarak da kullanilmaktadir. Klinik bir çalismada %0.] oraninda yulaf ß-glukani içeren jel, plaseboya karsi denenmis, kolajen sentezini arttirici etkisi dolayli olarak prokolajen seviyesindeki artisin ölçülmesiyle saptanmistir. Bu beta glukanin, cilt hücrelerini yenileyici, kolajen sentezini arttirici, günes yaniklarini tedavi edici, nemlendirici, antienflamatuar ve antiirritan etkileri arastirilmistir ve sonuç olarak Cilt hücrelerini aktive ederek Cildin yaslanmasini engelleyici, kozmetik ve dermatolojik uygulamalar açisindan uygun bir etkin madde oldugu kanitlanmistir. ASIATIK ASIT: Centella asiatica L. Bitkisinin titre edilmis ekstresi (TECA), asiatik asit, madekassik asit ve asiatikosid isimli Üç terpenin karisimidir ve yara iyilesmesini hizlandirici Özelliginden dolayi kullanilmaktadirBir baska çalismada, Centella asiatica L. Bitkisinin ekstresini Içeren kremlerle yapilan tedavinin, hamilelik sirasinda cilt çatlaklarinin meydana gelmesinden sorumlu kolaj en ve elastin hidrolizatlarinin olusumunu azalttigi belirlenmistir. GLIKOLIK ASIT: Alfa hidroksi asitler (AHAs) birçok meyvada bulunan dogal asitlerdir. B unlar molekül yapilarinda alfa karbonda karboksilik asit(COOHl ve hidroksi (OH) guruplari içermektedir. En sik kullanilan AHA lar; - Glikolik asit . Laktik asit - Tartarik asit (2 OH ve 2 COOH grubu var) . Sitrik asit(3 COOH grubu var) o Mandelik asit(alfa karbonda fenil gurubu eklenmis) - Askorbik asit (vitamin C) bir AHA dir vc melanin yapimini azaltmakta ve kolajcn yapimini sitümüle etmektedir. Alfa hidroksi asitler (AHA), düsük konsantrasyonlarda, kuru cilt, akne, yaslilik lekeleri ve kirisikliklarin tedavisi ve cildin esnekliginin arttirilmasi amaçlarina yönelik olarak kullanilmaktadirlar. Topikal uygulanan AHA; hiyaluronik asit gibi glikoaminoglikanlarin, epidermal ve dermal düzeylerini arttirmakta, bu da su moleküllerinin Cilt içinde kalmasini saglamaktadir. Ayrica, dermal kolaj en üretimi ve boynuzsu tabaka seramit düzeylerinde artis meydana gelmektedir. LIPOZOMAL SISTEMLER: Retinoik asit ve vitamin C ile yapilan karsilastirmalarda, kolajen III üretiminin CIIIAS lipozomlari ile daha fazla saglandigi saptanmistir. Insan cildinde yapilan bir biyopsi çalismasi prokolajen HI seviyesinin belirgin biçimde arttigini göstermistir. Kollajen, elastik lif ve hyalüronik asit kaybina bagli olarak cilt gerginliginin azalmasi kirisikligi tetikler. Kirisiklik yas almaya, çevresel faktörlere ve mimiklere bagli olarak yüz ve çevresinde meydana gelen cilt gerginliginin azalmasina bagli bir etkidir. Kirisiklik olusma nedenleri yas ilerlemesine bagli olarak kolajen üretiminin azalmasi ve cildin elastikiyetini ve gerginligini kaybederek kirisiklik olusumunu tetiklemesi baslica neden olarak ön plana çikmaktadir. Kirisiklik tedavilerinde uygulanan anti-aging uygulamalari bu etkileri tersine çevirmeyi amaçlamaktadir.(5) KESTANE : Kestanenin iç kabugu ( Castanea crenataS. Et Z., Fagaceae) Dogu Asyalda bir kirisik önleyici/cilt Sikilastirici ajan olarak kullanilmistir ve ön deneyler, bu bitki materyalinden elde edilen önleyebildigini bulmustur. Bu fenomenin altinda yatan moleküler mekanizmalari incelemek için, fibronektin ve vitronektin gibi yapisma moleküllerinin ekspresyonu üzerindeki etkileri, fare derisi fibroblast hücre dizisi, NlH/3T3 kullanilarak arastirildi. Sabit hücreli ELISA, Western blot ve immünofloresan hücre boyamasi kullanilarak kestane iç kabugu özütünün hücre ile iliskili fibronektin ve vitronektinin ekspresyonunu arttirdigi açikça gösterildi. Ekstrakttan izole edilen Scoparone (6,7- dimethoxycoumarin] de benzer özelliklere sahiptir.(7] A VITAMINI : A vitamini, cilt yüzeyinin görünümünü degistiren ve yaslanma karsiti etkileri olan bir kirisiklik önleyici ajan olarak Gida ve Ilaç Idaresi tarafindan onaylanan ilk Vitamindir. A vitamini, yagda çözünen maddeler grubundadir ve retinoid kategorisine aittir. Retinol disinda, bu grup, retinolün biyolojik özelliklerine sahip yapisal olarak ilgili maddeleri içerir. Maddelerin biyolojik aktiviteleri farklilik gösterdiginden standardizasyon amaciyla retinol esdegerleri olarak verilmistir. A vitamini ve türevleri yaslanma sürecini yavaslatan en etkili maddeler arasindadir. Retinoidler hücre apoptozunu, farklilasmasini ve çogalmasini düzenler. Retinoidlerin kinsiklik önleyici özellikleri, keratinositlerin çogalmasini tesvik eder, epidermisin koruyucu islevini güçlendirir, transepidermal su kaybini engeller, kollaj eni bozulmaya karsi korur ve metalloproteinaz aktivitesini inhibe etmektedir (8). GINSENG: Cilt kirisikligi olusumu oksidatif stres ve intlamatuar reaksiyonlarla iliskilidir. Ginseng bitkisinin kökü (Panax ginseng Meyer, Araliaceael geleneksel olarak Kore, Japonya ve Çin dahil olmak üzere Dogu Asya ülkelerinde bitkisel bir ilaç olarak kullanilmaktadir. Fiziksel performansi artirmanin yani sira nöroprotektif etkiler gösterme, cinsel islevi gelistirme ve kanser önleyici etkiler gösterme yetenegine sahip oldugu bilinmektedir (9). Ek olarak, ginsengin antioksidan ve/veya antiinflamatuar etkilerinin Cilt üzerindeki yaslanmayi geciktirici etkileri ile ilgili oldugu düsünülmektedir . Ginseng'deki farmakolojik olarak aktif bilesenler arasinda polisakaritler, poliasetilenler ve gisenositler bulunur ve ginsenositler en önemli bilesen olarak kabul edilir (25). Bugüne kadar, ginseng kökünden yaklasik 50 tür ginsenosid tanimlanmistir. ARGAN YAGI: Bilesimi ve Etki Mekanizmasi Argan yagi %80 tekli doymamis yag ve %20 doymus yag asitlerinden olusur ve polifenoller, tokoferoller, steroller, skualen ve triterpen alkolleri içerir. Menopoz sonrasi 60 kadindan olusan küçük bir RTC (randomize kontrol denemeleri), günlük argan yagi tüketiminin ve/veya topikal uygulamasinin transepiderrnal su kaybini (TEWL) azalttigini, R2'deki (derinin brüt elastikiyeti) bir artisa dayali olarak cildin elastikiyetini iyilestirdigini ileri sürmüslerdir. R5 (cildin net elastikiyeti) ve R7 (biyolojik elastikiyet) parametrelerinde ve rezonans çalisma süresinde (RRT) azalma (cilt elastikiyeti ile ters orantili bir ölçüm) argan yagi elastikiyetinde önemli artislara sahiptir. Bu, zeytinyagina kiyasla argan yagindaki artan antioksidan içerigine baglandi. Bunun, antioksidanlar olarak bilinen E Vitamini ve ferulik asit içeriginden kaynaklanabilecegi varsayilmaktadir. HINDISTAN CEVIZI YAGI: Hindistan cevizi yagi kuru, yaslanan cildi nemlendirebilir .VCO"daki(saf Hindistancevizi yagi) yag asitlerinin yüzde altmis ikisi benzer uzunluktadir ve %92"si doymustur, bu da daha büyük bir zeytinyagindan daha fazla tikayici etkidir. Hindistan cevizi yagindaki trigliseritler, lipazlar tarafindan normal cilt florasinda gliserin ve yag asitlerine parçalanir. SOYA : Glisin maxi,den elde edilen soya, protein bakimindan yüksektir ve glisitein, equol, daidzein ve genistein dahil olmak üzere izoflavonlar içerir .Fitoöstrojenler olarak da adlandirilan bu izoflavonlarin insanlarda östrojenik etkileri olabilir. Soya fasulyesi, potansiyel yaslanma karsiti faydalari olan çoklu izoflavonlar içerir. Diger biyolojik etkilerin yani sira, glisitein antioksidan etkiler göstermektedir. Glisitein ile tedavi edilen dermal tibroblastlar artmis hücre proliferasyonu ve göçü, artmis kollajen tip I ve III sentezi ve azalmis MMP-l göstermistir. Bir soya izoflavonu olan Daidzein, kirisiklik önleyici, cilt aydinlatici ve cilt nemlendirici etkiler göstermistir (1 l). AYNISEFA BITKISI (Calendula Officinalisl: Calendula Officinalis etkileri tamamen incelenmemis bir bitkidir. Bir çalismada Calendula ofûcinalis içeren bir kremin cildi önemli bir sekilde etkiledigini göstermis, ayrica bu çalismada Calendula officinalisin cilt hasarlarini önleyerek ve yaslanma adimlarini geciktirerek cilt gerginlcstirici özellikte oldugu bulunmustur. F orrnülasyon ayrica cildin hidrasyonunun artirmis ve bu hidrasyon etkisi normal kutanöz metabolizmasi için çok önemli oldugu belirtilmektedir. Ayrica cilt degisimini ve erken yaslanmayi önleyebilir oldugu sonucuna varilmistir (12). In vivo bir murin modelinde, kadife çiçegi ekstresi UV"ye maruz kaldiktan sonra güçlü bir antioksidan etki göstermistir . Albino siçanlari içeren farkli bir çalismada, calendula esansiyel yaginin topikal uygulamasi ciltte katalaz, glutatyon, süperoksit dismutaz ve askorbik asit seviyelerini arttirirken malonildialdehiti (oksidatif stresin bir belirteci) azaltmistir. 21 Insan denekle yapilan sekiz haftalik bir çalismada, calendula kreminin yanaklara uygulanmasi cilt sikiligini arttirrnistir (l 1), YESIL ÇAY: Yesil çay (GT) özleri, etkili serbest radikal temizleyicileri oldugu bilinen polifenoller ve cilde de fayda saglayabilecek diger bilesenler içerir. Deneysel çalismalar % 6 Camellia sinensis glikolik yaprak ekstrelerinin (GT) stratum corneum su içerigi, transepidermal su kaybi, cilt Viskoelastik-elastik orani (Uv / Ue) ve mikroliflerdeki düzelme parametrelere göre degerlendirildiginde uzun süreli çalismada cilt nemini arttirdi ve gtlnin uzun süreli bir nemlendirici etkiye sahip oldugunu göstermistir. Uv/ Ue yönünden deneysel formülasyonun 30 günlük topikal uygulamasindan sonra önemli ölçüde arttigi, 15-30 gün sonra, cilt pürüzlülügündeki azalma nedeniyle cilt mikroreliefi önemli ölçüde iyilesmistir. Sonuçlar, GT içeren kozmetik formülasyonlarin belirgin nemlendirici etkilere sahip oldugunu ve cilt mikroreliefini iyilestirdigini göstermektedir (13). Teknolojinin gelismesiyle birlikte bu alanda tibbi olarak uygulanan yöntemlerin çesidi ve etkisi de giderek artmaktadir. Genel olarak tedavi, hainilelikten sonra baslanir. Uygulanan yönteinler; i Kimyasal peeling, o Dermoroller, i Lazer tedavisi, O Dermokozmetik kremler gibi yöntemler kullanilir Bulusun Kisa Açiklamasi Bu amaçla olusturulan krem/jel fonnülasyonlarindaki dogal bitkisel özler sayesinde cildinizin daha dogal ve siki bir görünüme kavusmasina bir aylik düzenli kullanimda yardimci olacaktir. Hamilelik dönemi boyunca cilt bakimi ihmal edilmemesi gerekir. Içerisinde A ve E vitaminleri olan . Her dus sonrasinda mutlaka nemlendirici kremler kullanilmasi gerekir. Eger cilt tipi kuru ise cildin nemlendirilmesine ekstra özen gösterilmelidir. c Bu süreçte kimyasal içerikli ürünler kullanmak yerine dogal yaglardan yardim alinmalidir. Dogal yaglar içerisinde yer alan vitamin ve mineraller cilt yapisini korur, onarir ve çatlak olusumunu engeller. . Gebeligin ilk aylarinda kisilerde kilo artisi çok fazla gözlenmez. Ancak gebelik ilerlerken cildi buna hazirlamak önemlidir. Bu nedenle 20. haftaya kadar nemlendiriciler ile cilt korunabilir. Gebeligin 20.baftasindan sonrada düzenli olarak çatlak önleyici kremler kullanilmalidir. Böylelikle deri nemlenir, gerginlesen deri sakinlesir ve çatlak olusumu engellenir. . Gebelik döneminde çatlak olusumunu engellemek ve var olan çatlaklarin görünümünü azaltmak için dogal yaglari kullanilmalidir. Argan, badem, zeytin, çörekotu, kantaron, melisa, kayisi ve susam yaglari çatlak tedavisinde etkilidir. Bu yaglari karisim olarak veya tekli olarak düzenli kullanildiginda gebelik sonrasinda çatlaklar en az düzeyde ortaya çikar. Gebelik sonrasinda da bu yaglarin kullanilmasi daha olumlu etkilerin görülmesini saglayacaktir. 0 Hamilelik sonrasinda ise çatlak tedavisinde kimyasal peeling, derinoroller, lazer, çesitli dermo kozmetik kremler kullanilir. Medikal olarak tretinoin (vitamin A) ve meyve asidi içeren ürünler tedavi edicidir. Vitamin A içeren ürünler emzirme süresince kullanilmamalidir. Tedavide cilt tipi, çatlagin evresi, genisligi, bölgesi, mevsim gibi çesitli faktörler göz önüne alinmaktadir. c Bu çatlaklarin hiç olmamasi veya daha az olmasi için hamilelik döneminde kullanilabilecek bitkisel karisimlari, vitaminleri bir formülasyon sözkonusudur. 0 Bu çatlaklardan en iyi korunma yöntemi hamilelik döneminde kullanabileceginiz gebelige zararli olmayan bitkisel karisimlar ve kremlerdir. 0 Anneler dogumdan sonra kisa sürede eski hallerine dönmek isterler. Bunun için de bu çatlaklardan kurtulmak gerekir. Anne adaylari bu çatlaklardan kurtulmak için tedaviye gebelik döneminde baslamalidir. Anne adaylari gebelik döneminde bu çatlaklari önlemek için gelistirilen krem kullanarak çatlak olmasini engelleyebilirler. Bu amaçla ; Yesil çay özütü, Ginseng ekstrakti, Aloe vera ekstrakti, Hamamelis Virginia ekstrakti, Centella aseatica ekstrakti, At kestanesi ekstrakti, Beta glucan, Askorbik asit, hyaluronik asit, Kolajen tip lll, Kurkumin (lipozom formunda), polen, Hindistan cevizi yagi, Zeytin yagi, Susam yagi, soya yagi, shea butter, E vitamini, retionik asit, gül suyu ve sodyum EDTA formüle dahil edilmistir. Kurkumin lipozomlarinin hazirlanmasi: Kurkumin ekstraktinin hazirlanmasi: Curcuma Ionga kök tozundan hareketle 122 %70'iik etanol ekstraktindan %8 verimle kurkuminoid elde edilmistir. Kurkumin Lipozomlarinin hazirlanmasi: Kuru toz ekstrakt l:2 mol oraniyla( curcumin: Phosphatidylcholin) lipozornlari hazirlanmistir. Emülsiyon/Jel formülasyonunun hazirlanmasi: Su fazi: Yesil çay özütü, Ginseng ekstrakti, Aloe vera ekstrakti, Hamamelis Virginia ekstrakti, Centella aseatica ekstrakti, At kestanesi ekstrakti, Beta glucan, Askorbik asit, hyaluronik asit, Kolajen tip III, Kurkumin (Iipozom formunda), Askorbik asit, Potasyum sorbat, Sodyum EDTA, retinoik asit, gliserin gülsuyu içinde çözülür. J elin hazirlanmasi: Su fazina Poliakrilik asit kopolimeri ilave edilerek jel formu olusturulur. Yag/su Emülsiyonun olustumlmasi: Jel karisimina polen,DMS, Hindistan cevizi yagi, Zeytin yagi, Susam yagi, soya yagi, shea butter, E Vitamini ilave edilerek karistirilir. FORMUL: 1 Emülsiyon/Jel formülü Sira no: Bilesen adi % Miktar 1 Yesil çay özütü 0.05- 1.0 2 Ginseng ekstrakti 0.05- 1.0 3 Aloe vera ekstrakti 0.05- 1.0 4 Hamamelis Virginia ekstrakti 0.5-5 Centella aseatica ekstrakti 0.5-5 7 Calendula Officinalis ekstrakti 0.5-2.0 8 Beta glucan 0.01-0.5 9 Na EDTA 0.05-0.3 C vit 0.05- 1.0 11 Hyaluronik asit 0.05- 1.0 12 Kollajen III 0.5-5 13 Gliserin 1-10 14 Gülsuyu 10-75 Curcumin (Iipozomali 0.05-l.0 16 Polen 0.25- 3.0 17 Dimetil sülfoksit 1-10 18 Hindistan cevizi yagi 0.5- 10 19 Soya yagi 0.5- 10 18 Zeytin yagi 0.5- 10 19 Susam yagi 0.5- 10 Shea butter 0.5- 10 21 E vitamini 0.01- 1.0 22 retinoik asit 001-005 23 Potasyum sorbat 0.10- 0.3 24 Poliakrilik asit kopolimeri 1-7 Sira no: Bilesen adi % Miktar 1 Yesil çay özütü 0.05- 1.0 2 Ginseng ekstrakti 0.05- 1.0 3 Aloe vera ekstrakti 0.05- 1.0 4 Hamamelis Virginia ekstrakti 0.5-5 Centella aseatica ekstrakti 0.5-5 7 Calendula Officinalis ekstrakti 05-20 8 Beta glucan 0.01-0.5 9 Na EDTA 0.05-0.3 C vitamini (Askorbik asit) 0.05- 1.0 11 Hyaluronik asit 0.05- 1.0 12 Kollajen III 0.5- 5 13 Gliserin 1-10 14 Gülsuyu 10-75 Kurkumin(lipozomali 0.05-1.0 16 Polen 0.25- 3.0 17 Dimetil sülfoksit 1-10 18 Hindistan cevizi yagi 0.5- 10 19 Soya yagi 0.5- 10 18 Zeytin yagi 0.5- 10 19 Susam yagi 0.5- 10 Shea butter 0.5- 10 21 E vitamini 0.02- 1.0 22 retinoik asit 001-005 23 Potasyum sorbat 0.10- 0.3 Cetearyl Alcohol (Cetyl stearyl 24 alcohol) 0.5-3.0 Glyceryl Stearate (and) Ceteareth-ZÜ (and) Ceteareth-lZ (and) Cetearyl Alcohol (and) Cetyl Palmitate 2-10 26 Dicaprylyl Carbonate 2-? TR TR TR

Claims (1)

1.ISTEMLER: Gelistirilen formül iki fazdan olusmaktadir. Sulu fazda Yesil çay özütü, Ginseng ekstrakti, Aloe vera ekstrakti, Hamamelis Virginia ekstrakti, Centella aseatica ekstrakti, At kestanesi ekstrakt1,Beta glucan, Askorbik asit, hyaluronik asit, Kolajen tip III, Kurkumin (lipozom formunda). Askorbik asit. Potasyum sorbat. Sodyum EDTA, retinoik asit, gliserin ve gülsuyunu içerir. . Istem lideki bilesenlerin her biri formülde bulunabildigi gibi ayri ayri kombinasyonlarda da bulunabilir. Sulu fazda çözünen yesil çay özütü, Ginseng ekstrakti, Aloe vera ekstrakti, C vit (askorbik asit (suda ve yagda çözünür türevleri dahil), Hyal uronik asit (tuzlari dahil), Kurkumin (Iipozomal) %005- l.0 araliginda bulunur. Sulu fazda çözünen Hamamelis Virginia ekstrakti, Centella aseatica ekstrakti, At kestanesi ekstrakti, Kollajen III % 0.5- 5 araliginda bulunur. 5. Sulu fazda çözünen Calendula Officinalis ekstrakt1% 0.5- 2.0 araliginda bulunur 7. Sulu fazda çözünen Gliserin nemlendirici amaçla kullanilmis olup, formülde %1-10 araliginda bulunur. Sulu fazda çözünen gülsuyu nemlendirici ve çözücü amaçla kullanilmis olup, formülde Formülün yag fazini Hindistan cevizi yagi, Soya yagi, Zeytin yagi, Susam yagi, Shea butter, Dimetil sülfoksit olusturur. Istem 9”deki bilesenlerin her biri formülde bulunabildigi gibi ayri ayri kombinasyonlarda da bulunabilir. Hindistan cevizi yagi, Soya yagi, Zeytin yagi, Susam yagi, Shea butter formülde % 0.5- 10 oraninda bulunur. Vitamin ve mineral destegi olarak yagli fazda bulunan polen formülde % 0.25- 3.0 oraninda bulunur. Formülde yer alan Dimetil sülfoksit % 1-10 oraninda bulunur. Formülde yeralan E vitamini % 0.01-0.5 oraninda bulunur. Formülde yer alan retinoik asit % 0.01-0.05 oraninda bulunur. Formülde antimikrobiyal ajan olarak yer alan potasyum sorbat, sorbik asit ve diger tuzlari % 0.1- 0.3 oraninda yer alir. istem 1 ve Istem 3”de yer alan Kurkumin liposomal formdadir. Istem 1 ve istem 9°daki bilesenler uygun emülsifiye edici ajanlarla bir araya getirilerek yag/ su emülsiyon fazini olustururlar Istem lS'deki emülsifiye ajanlari Poliakrilik asit kopolimeri ve diger tüm türevlerini içerdikleri gibi Glyceryl Stearate (and) Ceteareth-20 (and) Ceteareth-12 (andl Cetearyl Alcohol (and) Cetyl Palmitate , Dicaprylyl Carbonate gibi yag/su emülsiiiye ajanlari da Istem 18”deki yag/su emülsifiye jel, krem kuru ciltlerde yogun nemIEndirici olarak kullanilir. Istem 18`deki yag/su emülsifiye jel, hamilelik öncesi ve sonrasi olusan Cilt çatlaklarinda önleyici ve tedavi edici olarak kullanilir. istem 18”de tarif edilen bilesen kombinasyonu Hamilelik öncesi ve sonrasi çatlaklarin hiç olmamasi veya daha az olmasi için hamilelik döneminde kullanilabilecek bitkisel karisimlari, vitaminleri içeren bir formülasyondur. Kuru cilt tiplerinde cildin nemlendirilmesine ekstra özen gösterildigi durumlardaki süreçte kimyasal içerikli ürünler kullanmak yerine dogal yaglardan olusan bu kombinasyon, içerisinde yer alan vitamin ve mineraller araciligi ile cilt yapisini korur, onarir ve çatlak olusumunu engeller. TR TR TR