TR201808397A2 - Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu - Google Patents

Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu Download PDF

Info

Publication number
TR201808397A2
TR201808397A2 TR2018/08397A TR201808397A TR201808397A2 TR 201808397 A2 TR201808397 A2 TR 201808397A2 TR 2018/08397 A TR2018/08397 A TR 2018/08397A TR 201808397 A TR201808397 A TR 201808397A TR 201808397 A2 TR201808397 A2 TR 201808397A2
Authority
TR
Turkey
Prior art keywords
biofilm
dnase
treatment
bacteria
structures
Prior art date
Application number
TR2018/08397A
Other languages
English (en)
Inventor
Akçeli̇k Nefi̇se
Original Assignee
Nefise Akcelik
Priority date (The priority date is an assumption and is not a legal conclusion. Google has not performed a legal analysis and makes no representation as to the accuracy of the date listed.)
Filing date
Publication date
Application filed by Nefise Akcelik filed Critical Nefise Akcelik
Priority to TR2018/08397A priority Critical patent/TR201808397A2/tr
Publication of TR201808397A2 publication Critical patent/TR201808397A2/tr

Links

Landscapes

  • Medicines That Contain Protein Lipid Enzymes And Other Medicines (AREA)
  • Pharmaceuticals Containing Other Organic And Inorganic Compounds (AREA)

Abstract

Bu buluş, biyofilm yapıları ile mücadelede benzonase ve antibiyotikten oluşan yeni kombine kullanım ile ilgilidir.

Description

Taril'name Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu Bulusun ait oldugu teknik saha Bu bulus, biyofilm yapilari ile mücadelede benzonase ve antibiyotikten olusan yeni kombine kullanim ile ilgilidir.
Teknigin bilinen durumu Günümüzde halen biyofilm yapilari ile mücadelede en sik kullanilan ajanlardan birisi antibiyotiklerdir. Diger ajanlar ise dezenfeksiyon ajanlaridir.
W02009 l 21 183 numarali patent basvurusunda, biyofilme gömülü mikroorganizmalarin büyümesini ve çogalmasini önlemek için DISPERSIN B, S-Florourasil, Deoksiribonükleaz l (sigir DNase I) ve Proteinaz K'den olusan gruptan seçilen iki veya daha fazla ajan içeren bir anti-biyofilm bilesimi açiklamaktadir. Önceki çalismalar, sigir DNase l'in biyofilm olusumunu önledigini ve de mevcut biyofilm kolonilerinin çözülmesine neden oldugunu göstermistir. Daha sonra, Ekstraselüler DNA'nin (eDNA), Pseudomonas aeruginosa biofilmlerinin olusumunun ilk asamasi için gerekli oldugu, daha sonraki asamalarda ise tipki ekzopolisakkaritler ve proteinler gibi bu yapiyi güçlendirmede rol aldigi sonucuna varilmistir.
W02011098579 numarali patent basvurusu ise yine bir yöntem patentidir ve biyofilm yapisinin dagitilmasinda ve önlenmesinde bakteriyel deoksiribonükleaz bilesikleri ve yöntemlerinin kullanimi ile ilgilidir. Mikroorganizmalarin dogal olarak büyüdükleri ortama nükleazlar salgiladigi, bu yolla da biyofilm yapisinda bulunan DNA yapilarini parçalayarak biyofilm miktarini kontrol altina aldiklarini belirlemislerdir. Ayni basvuruda Bezonase enzimi de tek basina test edilmis ve biyofilm yapilarinin eradikasyonunda oldukça etkili oldugunu belirtmistir.
W02012106264 numarali patent basvurusunda, Gardnerella va ginalis bakterisinin olusturdugu biyofilm iliskili enfeksiyon sonucunda ortaya çikan bakteriyel va jinozis (BV) enfeskiyonunun tedavisinde DNaz enziminin tek basina ve çesitli antibiyotikler ile kombine halde kullaniminin bu enfeksiyonun tedavisinde kullanilabilecegi yönteminden bahsedilmistir.
Bulusun çözümünü amaçladigi teknik problemler Mevcut uygulamalarda karsilasilan en önemli sorun, biyofilm yapilarinin serbest formdaki bakterilere kiyasla çesitli dezenfeksiyon ve sanitasyon islemlerine karsi 1000 kata kadar daha dirençli olmalari nedeni ile yüksek dozlarda kullanilmasi gerekliligidir. Oysa bu bulusta Benzoiiase enzimi ile antibiyotikleriii kombinlenmesi sonucunda, daha etkili olduklari belirlenmistir. Böylece, daha düsük antibiyotik dozlari ile tedavi mümkün olabilecektir.
Bulusun açiklamasi Biyofilin enfeksiyonlari halk sagligindan, gida endüstrisine, esanjörlerden su borularina kadar pek çok alanda karsilasilan bir problemdir. Bu bulus sayesinde daha düsük antibiyotik kullanimi ile biyofilm yapilarinin eradikasyonu gerçeklestirilmistir. Böylece gereksiz düzeyde ilaç kullanimi engellenmesinin yani sira enfeksiyonlarla mücadelede daha az toksik etki profiline sahip bir tedavi uygulamasi da bu bulus sayesinde ortaya konmus olacaktir.
Bulusun detayli açiklamasi: Mikroorganizmalar genellikle bir kapsül yapisi içerisinde paketlenerek biyotik (canli) ve abiyotik (cansiz) pek çok dogal, tibbi ve endüstriyel yüzeye tutunurlar. Bu kapsüler yapiskan yapi “biyofilm” olarak adlandirilir. Biyofilmler, dogal ortamda bakterilerin büyümesinin baskin modudur ve biyotilmlerde büyüyen bakteriler serbest formlarina kiyasla farkli fizyolojik özellikler gösterir. Biyotilm yapilari tek bir alanda degil, pek çok alanda sorunlara yol açmakta, bu sorunlar hem saglik problemlerini beraberinde getirmekte hem de ekonomik kayiplara neden olmaktadir. Biyotîlm yapisinin olustugu alanlara örnek olarak kontakt lensler, implantlar, su borularinin iç yüzeyi, dis yüzeyleri örnek verilebilir.
Planktonik formlariyla karsilastirildiginda, biyot'ilm içerisindeki bakteriler antibiyotiklere, UV radyasyonuna, deterjanlara ve konak immün tepkisine karsi çok daha dirençlidir.
Genellikle uygulanan tedavilerin serbest formlar esas alinarak belirlenmis olmasi, kullanilan ajanlarin biyotilm yapisindaki bakterileri eradike etmesi için yeterli olamamakta, dolayisi ile tedavide basarisiz olunmaktadir. Bu nedenle, biyofilm yapilari ile mücadelede yeni stratejilerin belirlenmesi oldukça önemlidir.
Bir biyofilm yapisinin sadece tek tip/tür bir organizmayi içerdigini düsünmek yanlis olacaktir. Biyofilm yapisi birden fazla cinsteki mikroorganizmadan olusabilecegi gibi; algler, mantarlar, protozoalardan da meydana gelebilir.
Hücre disi DNA (eDNA) birçok bakteri türünün biyofilininde bulunmakta ve biyofilm yapilarinda önemli bir yapisal eleman olarak fonksiyon göstermektedir. Hücre disi DNA, çogu durumda biyofilm komponentlerinin hücre-hücre baglantisi islevini yerine getiren rastgele kromozomal DNA`dan köken almaktadir. Hücreler, biyofilm mikrokolonileri içerisinde otolizise maruz kalmaktadir. Ancak hücre disi DNAînin ve biyofilm gelisiminin otolizise bir katkisi olup olmadigi henüz netlik kazanmamistir. Hücre disi DNA7n1n biyofilm matriksi içerisindeki varligi katyon gradiyentine, genomik DNA7nin serbest kalmasina ve antibiyotik direncine bagli olabilmektedir. Hücre disi DNA biyofilm sistemlerinde çogunlukla lize olan hücrelerden gelen kalinti DNA parçalarindan olusmaktadir ve ilk tutunmadan biyofilmin olgunlasmasina dek olan tüm süreçlerde öneinli bir bilesen olarak rol almaktadir. Nükleik asitlerin mikrobiyal agregasyondaki rolü özellikle diger major matriks bilesenleri arasindaki baglantilarin olusturulmasi ile iliskilidir. Örnegin Rhodovulum cinsi bakterilerin biyofilmlerine nükleolitik enzimler uygulandiginda biyofilmler çok hizli bir sekilde dagilabilirken, ayni cinsin biyofilmlerine proteinleri ve karbohidratlari degrade eden enzimler uygulandiginda biyofilm dagilmamaktadir. Hücre disi DNA benzer sekilde Pseudoinonas aeruginosa biyofilmlerinde de hücre-hücre etkilesimlerinin saglanmasinda önemli rollere sahiptir.
Hücre disi DNA”nin biyofilm sistemlerindeki yapisal ve fonksiyonel katkilarinin saptanmasi için yapilan çalismalarda; DNaz l enzim uygulamasi sonucunda P. aeruginosa ve Bacillus cereus°un biyofilm olusumlarinin baslangiç safhalarinda mikrobiyal adezyonun engellendigi görülmüstür. Elde edilen bulgular DNA,nin ilk tutunmada bir adezin gibi rol üstlendigini kanitlar niteliktedir. Hücre disi DNA yapisal ve fonksiyonel etkilerinin yani sira, antimikrobiyal bir ajan gibi de davranabilmektedir. Hücre disi DNA, katyonlari selatlayarak lipopolisakkaritlerin ve dis membranin stabilizasyonuna katki saglamaktadir.
Kistik Iibrozis hastaliginin tedavisinin yani sira, DNaz muamelesi ile biyofilm yapisinin dagitilmasi esasina dayanan uygulamalar; endokardit ve implant-iliskili enfeksiyonlar basta olmak üzere biyofilm iliskili çesitli hastaliklarin önlenmesinde ve tedavisinde kullanilmaktadir. Dagitilan (parçalanan) biyofilm yapisindan serbest kalan bakteriler, Vücut içerisinde bir baska yerde kolaylikla kolonize olacagindan, biyofilm yapisinin dagitilmasi her zaman enfeksiyonun tedavisi için yeterli olamamaktadir. Biyofilm yapisinin dagitilmasi, antibiyotik tedavisi ile desteklenerek, serbest kalan planktonik bakterilerin de öldürülmesi saglanmalidir. Biyofilm yapilarinin DNaz muamelesi ile enzimatik parçalanmasindan; gida ile temas eden yüzeylerin ve içme suyu üretiminde kullanilan membranlarin temizlenmesi gibi alanlarda da yararlanilabilir.
Eckhart vd., tarafindan yapilan çalismada ise Staphylococcus aureus ve P. aeruginosa biyofilrnleri ile mücadelede DNaz I ve DNaz IL2 enzimlerinin etkileri arastirilmistir. Her iki enzimin de yüksek düzeyde antibiyotilm etkisine sahip oldugu tespit edilmistir. DNaz IL2 ile 7 saat inkübasyon sonrasinda P. aeruginosa biyofilm yapisi önemli düzeyde azalmistir. Ancak her iki enzim ile de 18 saat inkübasyon sonucunda, üretilen biyofilm yapilarinda etkin bir azalma görülmemistir. S. aureus biyofilm yapisi açisindan degerlendirildiginde ise, inkübasyon süresinden bagimsiz olarak biyofilm yapisinin eradikasyonunda her iki enzimin de etkili oldugu belirlenmistir.
Martins vd., tarafindan yürütülen arastirmada ise Candida albicans tarafindan üretilen biyofilm yapilari ile mücadelede DNaz I (130 tig/ml) ile çesitli antibiyotiklerin birlikte kullanimi incelenmistir. C. albicans örnekleri DNaz I ile muamele edildikten sonra biyofilm üretim düzeyleri arastirilmis ve canli hücre düzeyinde 0,5 loglO azalma belirlenmistir. C. albicans`1n yalnizca amphotericin B (1 tig/ml) ile muamelesi sonucunda canlilik 1 loglO azalirken, DNazI ile birlikte uygulanmasi sonucunda canliligin 3,510g10 oraninda azaldigi görülmüstür. Yüksek düzeyde amphotericin B ( > 2 tig/ml) ve DNaz I uygulamasi sonrasinda ise canlilik 5 10g10 azalmistir.
Biyotilm olusumunu engellemek, mevcut biyofilmleri dagitmak ve biyofilm bakterilerini antibiyograma duyarli planktonik duruma dönmek için tetiklemek için yeni stratejiler gereklidir. Ancak, biyofilm yapisinda bulunan organizmalar, tedavide kullanilan a janlara karsi yüksek düzeyde dirençli oldugundan, kullanilmasi gereken ajanin konsantrasyonu da yüksek olmalidir. Bu durum, biyofilm yapisini yikmayi saglarken, bir yandan da antibiyotik direncinin dagilmasina neden olabilir. Bu bulusta kullanilan yöntemde ise, Benzonase enzimi ile antibiyotikler kombinlenerek, daha etkili bir antibiyofilm stratejisi belirlenmistir. Serratia marcescens bakterisi tarafindan üretilen ve genetik olarak düzenlenerek Escherichia coli bakterisi tarafindan ifadesi saglanan bir prokaryotik endonükleaz, Benzonase® ticari ismi ile satisa sunulmustur. Bu enzim genis bir pH ve sicaklik araliginda, ayrim gözetmeksizin tüm DNA ve RNA formlarini yüksek aktivite ile degrade etmektedir (1x106 u/mg- versus 2x103 u/mg sigir pankreatin DNaz I). Kesfinden günümüze 20 yil geçmesine karsin Benzonase® halen sigir pankreatik DNaz I”den daha pahali olmasi nedeni ile yalnizca yüksek saflikta enzime ihtiyaç duyuldugu durumlarda kullanilmaktadir. Bununla birlikte, gelecekte düsük maliyette üretiminin gerçeklestirilmesi halinde Benzonase® biyofilm ile mücadelede etkin ve yaygin olarak tercih edilen ajanlar olacaklardir.
Biyofilm yapisi test edilen Salinonella bakterisi, 96 kuyulu mikrodilüsyon plaklari üzerine inoküle edilir ve biyofilin olusumuna izin vermek için optimum sürelerde inkübasyona birakilir. Optimum biyofilm olusum süresi organizmalar arasinda degisim göstermektedir.
Ancak genellikle denenen inkübasyon süreleri 12 saat, 24 saat, 48 saat, 72 saat olmaktadir.
Bulusa konu olan islem basamaklari su sekildedir; a) Olgun biyofilm yapilarinin gelistigi kuyular, tutunmayan bakterilerin uzaklastirilmasi amaci ile 3 defa steril PBS ile yikanir. b) Ardindan, eradikasyonun saglanmasi amaci ile, uygun besiyeri ile istenilen konsantrasyonlara ayarlanan Benzonase (lU/ul ve 2U/ul) + antibiyotik (kanamisin (30 ug), nalidiksik asit (30 ug), tetrasiklin (30 ug), ampisilin (10 pg) konsantrasyonlari, son hacim 200 ul olacak sekilde eklenir ve etki etmesini saglamak için 37 °C” de inkübasyona birakilir. c) Inkübasyon süresi bitiminde yine PBS ile 3 defa hassas yikamanin ardindan, kuyu içerigi PBS içerisinde çözülür ve seri dilüsyonlari yapildiktan sonra, Luria Bertani agar ortamlarina damlatma ekimleri yapilir. CFU hesaplamalari yapilarak ve kontrol kuyulari ile kiyaslanmak sureti ile, biyofilm yapisindaki azalma hesaplanir.

Claims (2)

  1. ISTEMLER 5 1. Biyofilm eradikasyonunda kullanilan yardimci ajanlar olup, özelligi; benzonase ve antibiyotik kombinasyonu olmasidir.
  2. 2. Istem lie göre kombinasyon olup, özelligi; asagidaki yöntem basamaklarini içermesidir. olgun biyofilm yapilarinin gelistigi kuyular, tutunmayan bakterilerin 10 uzaklastirilmasi amaci ile 3 defa steril PBS ile yikanmasi - ardindan, eradikasyonun saglanmasi amaci ile, uygun besiyeri ile istenilen konsantrasyonlara ayarlanan Benzonase (IU/pl ve 2U/ul) + antibiyotik ( kanamisin (30 ug), nalidiksik asit (30 ug), tetrasiklin (30 ug), ampisilin (10 ug)) konsantrasyonlari, son hacim 200 ul olacak sekilde eklenmesi 15 - etki etmesini saglamak için 37 °C” de inkübasyona birakilmasi - inkübasyon süresi bitiminde yine PBS ile 3 defa hassas yikamanin ardindan, kuyu içerigi PBS içerisinde çözülmesi ve seri dilüsyonlari yapildiktan sonra, Luria Bertani agar ortamlarina damlatma ekimleri yapilmasi Taril'name Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu Bu bulus, biyofilm yapilari ile mücadelede benzonase ve antibiyotikten olusan yeni kombine kullanim ile ilgilidir. Teknigin bilinen durumu Günümüzde halen biyofilm yapilari ile mücadelede en sik kullanilan ajanlardan birisi antibiyotiklerdir. Diger ajanlar ise dezenfeksiyon ajanlaridir. büyümesini ve çogalmasini önlemek için DISPERSIN B, S-Florourasil, Deoksiribonükleaz l (sigir DNase I) ve Proteinaz K'den olusan gruptan seçilen iki veya daha fazla ajan içeren bir anti-biyofilm bilesimi açiklamaktadir. Önceki çalismalar, sigir DNase l'in biyofilm olusumunu önledigini ve de mevcut biyofilm kolonilerinin çözülmesine neden oldugunu göstermistir. Daha sonra, Ekstraselüler DNA'nin (eDNA), Pseudomonas aeruginosa biofilmlerinin olusumunun ilk asamasi için gerekli oldugu, daha sonraki asamalarda ise tipki ekzopolisakkaritler ve proteinler gibi bu yapiyi güçlendirmede rol aldigi sonucuna varilmistir. yapisinin dagitilmasinda ve önlenmesinde bakteriyel deoksiribonükleaz bilesikleri ve yöntemlerinin kullanimi ile ilgilidir. Mikroorganizmalarin dogal olarak büyüdükleri ortama nükleazlar salgiladigi, bu yolla da biyofilm yapisinda bulunan DNA yapilarini parçalayarak biyofilm miktarini kontrol altina aldiklarini belirlemislerdir. Ayni basvuruda Bezonase enzimi de tek basina test edilmis ve biyofilm yapilarinin eradikasyonunda oldukça etkili oldugunu belirtmistir. olusturdugu biyofilm iliskili enfeksiyon sonucunda ortaya çikan bakteriyel va jinozis (BV) enfeskiyonunun tedavisinde DNaz enziminin tek basina ve çesitli antibiyotikler ile kombine halde kullaniminin bu enfeksiyonun tedavisinde kullanilabilecegi yönteminden bahsedilmistir. Bulusun çözümünü amaçladigi teknik problemler Mevcut uygulamalarda karsilasilan en önemli sorun, biyofilm yapilarinin serbest formdaki bakterilere kiyasla çesitli dezenfeksiyon ve sanitasyon islemlerine karsi 1000 kata kadar daha dirençli olmalari nedeni ile yüksek dozlarda kullanilmasi gerekliligidir. Oysa bu bulusta Benzoiiase enzimi ile antibiyotikleriii kombinlenmesi sonucunda, daha etkili olduklari belirlenmistir. Böylece, daha düsük antibiyotik dozlari ile tedavi mümkün olabilecektir. Bulusun açiklamasi Biyofilin enfeksiyonlari halk sagligindan, gida endüstrisine, esanjörlerden su borularina kadar pek çok alanda karsilasilan bir problemdir. Bu bulus sayesinde daha düsük antibiyotik kullanimi ile biyofilm yapilarinin eradikasyonu gerçeklestirilmistir. Böylece gereksiz düzeyde ilaç kullanimi engellenmesinin yani sira enfeksiyonlarla mücadelede daha az toksik etki profiline sahip bir tedavi uygulamasi da bu bulus sayesinde ortaya konmus olacaktir. Bulusun detayli açiklamasi: Mikroorganizmalar genellikle bir kapsül yapisi içerisinde paketlenerek biyotik (canli) ve abiyotik (cansiz) pek çok dogal, tibbi ve endüstriyel yüzeye tutunurlar. Bu kapsüler yapiskan yapi “biyofilm” olarak adlandirilir. Biyofilmler, dogal ortamda bakterilerin büyümesinin baskin modudur ve biyotilmlerde büyüyen bakteriler serbest formlarina kiyasla farkli fizyolojik özellikler gösterir. Biyotilm yapilari tek bir alanda degil, pek çok alanda sorunlara yol açmakta, bu sorunlar hem saglik problemlerini beraberinde getirmekte hem de ekonomik kayiplara neden olmaktadir. Biyotîlm yapisinin olustugu alanlara örnek olarak kontakt lensler, implantlar, su borularinin iç yüzeyi, dis yüzeyleri örnek verilebilir. Planktonik formlariyla karsilastirildiginda, biyot'ilm içerisindeki bakteriler antibiyotiklere, UV radyasyonuna, deterjanlara ve konak immün tepkisine karsi çok daha dirençlidir. Genellikle uygulanan tedavilerin serbest formlar esas alinarak belirlenmis olmasi, kullanilan ajanlarin biyotilm yapisindaki bakterileri eradike etmesi için yeterli olamamakta, dolayisi ile tedavide basarisiz olunmaktadir. Bu nedenle, biyofilm yapilari ile mücadelede yeni stratejilerin belirlenmesi oldukça önemlidir. Bir biyofilm yapisinin sadece tek tip/tür bir organizmayi içerdigini düsünmek yanlis olacaktir. Biyofilm yapisi birden fazla cinsteki mikroorganizmadan olusabilecegi gibi; algler, mantarlar, protozoalardan da meydana gelebilir. Hücre disi DNA (eDNA) birçok bakteri türünün biyofilininde bulunmakta ve biyofilm yapilarinda önemli bir yapisal eleman olarak fonksiyon göstermektedir. Hücre disi DNA, çogu durumda biyofilm komponentlerinin hücre-hücre baglantisi islevini yerine getiren rastgele kromozomal DNA`dan köken almaktadir. Hücreler, biyofilm mikrokolonileri içerisinde otolizise maruz kalmaktadir. Ancak hücre disi DNAînin ve biyofilm gelisiminin otolizise bir katkisi olup olmadigi henüz netlik kazanmamistir. Hücre disi DNA7n1n biyofilm matriksi içerisindeki varligi katyon gradiyentine, genomik DNA7nin serbest kalmasina ve antibiyotik direncine bagli olabilmektedir. Hücre disi DNA biyofilm sistemlerinde çogunlukla lize olan hücrelerden gelen kalinti DNA parçalarindan olusmaktadir ve ilk tutunmadan biyofilmin olgunlasmasina dek olan tüm süreçlerde öneinli bir bilesen olarak rol almaktadir. Nükleik asitlerin mikrobiyal agregasyondaki rolü özellikle diger major matriks bilesenleri arasindaki baglantilarin olusturulmasi ile iliskilidir. Örnegin Rhodovulum cinsi bakterilerin biyofilmlerine nükleolitik enzimler uygulandiginda biyofilmler çok hizli bir sekilde dagilabilirken, ayni cinsin biyofilmlerine proteinleri ve karbohidratlari degrade eden enzimler uygulandiginda biyofilm dagilmamaktadir. Hücre disi DNA benzer sekilde Pseudoinonas aeruginosa biyofilmlerinde de hücre-hücre etkilesimlerinin saglanmasinda önemli rollere sahiptir. Hücre disi DNA”nin biyofilm sistemlerindeki yapisal ve fonksiyonel katkilarinin saptanmasi için yapilan çalismalarda; DNaz l enzim uygulamasi sonucunda P. aeruginosa ve Bacillus cereus°un biyofilm olusumlarinin baslangiç safhalarinda mikrobiyal adezyonun engellendigi görülmüstür. Elde edilen bulgular DNA,nin ilk tutunmada bir adezin gibi rol üstlendigini kanitlar niteliktedir. Hücre disi DNA yapisal ve fonksiyonel etkilerinin yani sira, antimikrobiyal bir ajan gibi de davranabilmektedir. Hücre disi DNA, katyonlari selatlayarak lipopolisakkaritlerin ve dis membranin stabilizasyonuna katki saglamaktadir. Kistik Iibrozis hastaliginin tedavisinin yani sira, DNaz muamelesi ile biyofilm yapisinin dagitilmasi esasina dayanan uygulamalar; endokardit ve implant-iliskili enfeksiyonlar basta olmak üzere biyofilm iliskili çesitli hastaliklarin önlenmesinde ve tedavisinde kullanilmaktadir. Dagitilan (parçalanan) biyofilm yapisindan serbest kalan bakteriler, Vücut içerisinde bir baska yerde kolaylikla kolonize olacagindan, biyofilm yapisinin dagitilmasi her zaman enfeksiyonun tedavisi için yeterli olamamaktadir. Biyofilm yapisinin dagitilmasi, antibiyotik tedavisi ile desteklenerek, serbest kalan planktonik bakterilerin de öldürülmesi saglanmalidir. Biyofilm yapilarinin DNaz muamelesi ile enzimatik parçalanmasindan; gida ile temas eden yüzeylerin ve içme suyu üretiminde kullanilan membranlarin temizlenmesi gibi alanlarda da yararlanilabilir. Eckhart vd., tarafindan yapilan çalismada ise Staphylococcus aureus ve P. aeruginosa biyofilrnleri ile mücadelede DNaz I ve DNaz IL2 enzimlerinin etkileri arastirilmistir. Her iki enzimin de yüksek düzeyde antibiyotilm etkisine sahip oldugu tespit edilmistir. DNaz azalmistir. Ancak her iki enzim ile de 18 saat inkübasyon sonucunda, üretilen biyofilm yapilarinda etkin bir azalma görülmemistir. S. aureus biyofilm yapisi açisindan degerlendirildiginde ise, inkübasyon süresinden bagimsiz olarak biyofilm yapisinin eradikasyonunda her iki enzimin de etkili oldugu belirlenmistir. Martins vd., tarafindan yürütülen arastirmada ise Candida albicans tarafindan üretilen biyofilm yapilari ile mücadelede DNaz I (130 tig/ml) ile çesitli antibiyotiklerin birlikte kullanimi incelenmistir. C. albicans örnekleri DNaz I ile muamele edildikten sonra biyofilm üretim düzeyleri arastirilmis ve canli hücre düzeyinde 0,5 loglO azalma belirlenmistir. C. albicans`1n yalnizca amphotericin B (1 tig/ml) ile muamelesi sonucunda canlilik 1 loglO azalirken, DNazI ile birlikte uygulanmasi sonucunda canliligin 3,510g10 oraninda azaldigi görülmüstür. Yüksek düzeyde amphotericin B ( > 2 tig/ml) ve DNaz I uygulamasi sonrasinda ise canlilik 5 10g10 azalmistir. Biyotilm olusumunu engellemek, mevcut biyofilmleri dagitmak ve biyofilm bakterilerini antibiyograma duyarli planktonik duruma dönmek için tetiklemek için yeni stratejiler gereklidir. Ancak, biyofilm yapisinda bulunan organizmalar, tedavide kullanilan a janlara karsi yüksek düzeyde dirençli oldugundan, kullanilmasi gereken ajanin konsantrasyonu da yüksek olmalidir. Bu durum, biyofilm yapisini yikmayi saglarken, bir yandan da antibiyotik direncinin dagilmasina neden olabilir. Bu bulusta kullanilan yöntemde ise, Benzonase enzimi ile antibiyotikler kombinlenerek, daha etkili bir antibiyofilm stratejisi belirlenmistir. Serratia marcescens bakterisi tarafindan üretilen ve genetik olarak düzenlenerek Escherichia coli bakterisi tarafindan ifadesi saglanan bir prokaryotik endonükleaz, Benzonase® ticari ismi ile satisa sunulmustur. Bu enzim genis bir pH ve sicaklik araliginda, ayrim gözetmeksizin tüm DNA ve RNA formlarini yüksek aktivite ile degrade etmektedir (1x106 u/mg- versus 2x103 u/mg sigir pankreatin DNaz I). Kesfinden günümüze 20 yil geçmesine karsin Benzonase® halen sigir pankreatik DNaz I”den daha pahali olmasi nedeni ile yalnizca yüksek saflikta enzime ihtiyaç duyuldugu durumlarda kullanilmaktadir. Bununla birlikte, gelecekte düsük maliyette üretiminin gerçeklestirilmesi halinde Benzonase® biyofilm ile mücadelede etkin ve yaygin olarak tercih edilen ajanlar olacaklardir. Biyofilm yapisi test edilen Salinonella bakterisi, 96 kuyulu mikrodilüsyon plaklari üzerine inoküle edilir ve biyofilin olusumuna izin vermek için optimum sürelerde inkübasyona birakilir. Optimum biyofilm olusum süresi organizmalar arasinda degisim göstermektedir. Ancak genellikle denenen inkübasyon süreleri 12 saat, 24 saat, 48 saat, 72 saat olmaktadir. Bulusa konu olan islem basamaklari su sekildedir; a) Olgun biyofilm yapilarinin gelistigi kuyular, tutunmayan bakterilerin uzaklastirilmasi amaci ile 3 defa steril PBS ile yikanir. b) Ardindan, eradikasyonun saglanmasi amaci ile, uygun besiyeri ile istenilen konsantrasyonlara ayarlanan Benzonase (lU/ul ve 2U/ul) + antibiyotik (kanamisin (30 ug), nalidiksik asit (30 ug), tetrasiklin (30 ug), ampisilin (10 pg) konsantrasyonlari, son hacim 200 ul olacak sekilde eklenir ve etki etmesini saglamak için 37 °C” de inkübasyona birakilir. c) Inkübasyon süresi bitiminde yine PBS ile 3 defa hassas yikamanin ardindan, kuyu içerigi PBS içerisinde çözülür ve seri dilüsyonlari yapildiktan sonra, Luria Bertani agar ortamlarina damlatma ekimleri yapilir. CFU hesaplamalari yapilarak ve kontrol kuyulari ile kiyaslanmak sureti ile, biyofilm yapisindaki azalma hesaplanir.
TR2018/08397A 2018-06-12 2018-06-12 Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu TR201808397A2 (tr)

Priority Applications (1)

Application Number Priority Date Filing Date Title
TR2018/08397A TR201808397A2 (tr) 2018-06-12 2018-06-12 Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu

Applications Claiming Priority (1)

Application Number Priority Date Filing Date Title
TR2018/08397A TR201808397A2 (tr) 2018-06-12 2018-06-12 Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu

Publications (1)

Publication Number Publication Date
TR201808397A2 true TR201808397A2 (tr) 2018-07-23

Family

ID=64606335

Family Applications (1)

Application Number Title Priority Date Filing Date
TR2018/08397A TR201808397A2 (tr) 2018-06-12 2018-06-12 Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu

Country Status (1)

Country Link
TR (1) TR201808397A2 (tr)

Similar Documents

Publication Publication Date Title
Sharma et al. Antibiotics versus biofilm: an emerging battleground in microbial communities
Mosteller et al. Sanitizer efficacy against attached bacteria in a milk biofilm
JP5735990B2 (ja) 発芽誘導物質と抗菌剤とを含む組成物
Singh et al. Disinfectant-like activity of lipopeptide biosurfactant produced by Bacillus tequilensis strain SDS21
US8715641B2 (en) Therapeutic amoeba and uses thereof
Thallinger et al. Preventing microbial colonisation of catheters: antimicrobial and antibiofilm activities of cellobiose dehydrogenase
Tilahun et al. Review on biofilm and microbial adhesion
El-Azizi et al. Efficacy of selected biocides in the decontamination of common nosocomial bacterial pathogens in biofilm and planktonic forms
Al-kafaween et al. Potential antibacterial activity of Yemeni Sidr honey against Pseudomonas aeruginosa and Streptococcus pyogenes
Borges et al. Biofilm control with enzymes
Abriouel et al. Efficacy of “HLE”—a multidrug efflux-pump inhibitor—as a disinfectant against surface bacteria
Cooper et al. Biofilms, wound infection and the issue of control
US20150238543A1 (en) Compositions and method for treating neutralizing microorganisms
CN114025870A (zh) 生物膜处理剂及生物膜处理方法
TR201808397A2 (tr) Biyofilm Eradikasyonunda Benzonase ve Antibiyotik Kombinasyonu
Assadian et al. A novel micellar formulation based on natural plant extracts enhances the efficacy of hydrogen peroxide against biofilms of Staphylococcus spp. and Pseudomonas aeruginosa
Moura et al. Bacterial biofilms: the structure, development and potential of plant compounds for alternative control
CN101926830B (zh) 一种抗菌剂
Manavathu et al. The functional resistance of biofilms
Capla et al. Sanitation process optimalization in relation to the microbial biofilm of Pseudomonas fluorescens
Muazu et al. Assessment of chemical disinfectants efficacy against Escherichia coli biofilm developed on glass and wood at refrigeration and room temperatures
Agarwal et al. Biofilm-Mediated Urinary Tract Infections
KR20190022542A (ko) 이식 후 감염의 예방 또는 치료를 위한 적어도 하나의 효소 및 적어도 하나의 살균 분자를 포함하는 조성물
Ahmed Bacterial resistance and challenges of biocide plastics
Salimi et al. Industrial backgrounds and microbes growth